Nihat Kaşıkcı

Nihat Kaşıkcı

Kalplerden korkunun alındığı gece

Boğaziçi Köprüsü’nün askerler tarafından kapatıldığı haberini, tabiatımız gereği hayra yormaya çalıştık.

Malum; PKK, DEAŞ, DHKPC ve bilumum terör odaklarının her gün bir yerlerde bombalar patlattığı dönemdi…

Acaba dedik, bir bombalı araç ihbarı alındı da, askerler köprüyü kontrol amaçlı mı tuttular?

Yazının Devamı

"Türk müsün, Müslüman mısın?"

Başlıktaki sorunun tam bir ‘zırvalama’ olduğunu biliyorum. Zaten bu saçma soru bana ait olmadığından, tırnak içinde ‘naklen’ verdim.

Bizim kuşağın üniversite yılları, 12 Eylül rejiminin hükümferma olduğu döneme rastladı.

Türkiye’nin, cuntanın ağırlığı altında ezildiği demlerdi.

Yazının Devamı

Diriliş; Türkiye

Devlet tarihimizde çok önemli dönemeçler vardır.

Birkaç örnek vermek gerekirse;

Mete Han’ın Milattan Önce 209’da Hun İmparatorluğu’nun başına geçmesi…

Yazının Devamı

Puslu havalar dönemi

Kuzey Irak’taki Pençe-Kilit Operasyonu Bölgesindeki mağara taraması sırasında metan gazına maruz kalarak şehit olan 12 askerimize Yüce Allah’tan rahmet, Türk Milleti’ne başsağlığı diliyorum. Tedavi gören diğer askerlerimize de Rabbim şifa versin.

Terörsüz Türkiye süreci, çok önemli bir aşamayı daha geçmek üzere…

Türk Devleti, yarım asrı aşkın süredir ülkemizi terbiye etmek, dizüstü vaziyette bırakmak ve kalkınmasını engellemek amacıyla emperyalist ülkeler tarafından kurgulanan bölücü terörü bitirmek üzere son hamleleri yapıyor.

Yazının Devamı

CHP kaosa oynuyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, freni boşalmış hafriyat kamyonu gibi, uçuruma doğru son sürat gidiyor. Deyim yerindeyse, artık ağzından çıkanı kulakları duymaz olmuş.

Acaba Özgür Özel’in bu tehlikeli gidişi, bilinçsiz bir kontrol kaybı mı? Yoksa, yaşanan ağır süreci, karmaşaya getirerek hedef saptırmak mı?

Anadolu’da bir deyim vardır; “Kendini koymuş deliye, poposunu koymuş çalıya…”

Yazının Devamı

Süreci sulandırmanın kimseye faydası olmaz

MHP Genel Başkanı Bilge Lider Dr. Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te yaptığı çağrı sonrasında, PKK ve bileşenlerinin kendini fesih ve silahlarını teslim etme süreci, önemli bir eşiğe geldi.

Bahçeli’nin çağrısına, Terörist başı Öcalan 27 Şubat 2025’te karşılık vermiş; PKK ve tüm müzahir grupların silah bırakarak kendisini feshetmesi çağırısında bulunmuştu.

Geride kalan 8.5 aylık süreçte, Ankara-İmralı-Kandil arasında sıkı bir trafik gerçekleşti. DEM Parti heyeti, Terörist başı Öcalan ile PKK ve kendi parti yönetim kademeleriyle çok sayıda görüşme ve değerlendirmelerde bulundu.

Yazının Devamı

Nizam-ı Âlem ülkesi

Kafamızı kaldırıp, etrafımıza bir bakalım. Avrupa, ABD, Ortadoğu, Balkanlar, Orta Asya, Uzak Asya, Hint Alt kıtası ve nihayet bütün Afrika…

Sanki tüm devletler, birbirinin gözünü oymak için yola koyulmuş. Başta ABD ve Avrupa’nın kaşarları olmak üzere, askerî ve ekonomik gücü azıcık ele geçirmiş olan, etrafındaki ülkelerden başlayarak, her tarafa sarkmaya çalışıyor.

İşgaller görüyoruz. Kimisi fiilen askerî işgal, kimisi ekonomik-ticarî işgal…

Yazının Devamı

Ciğerlerimiz yanarken…

Son bir haftadır Türkiye’nin ciğerleri yanıyor. Çıkan yangın sayısını, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı bile takip etmekte zorlanıyor; günlük bilgilendirme sırasında anlık değişen rakamları paylaşıyor.

Uzun vadedeki istatistikler, her ne kadar yılda yanan ormanlık alan miktarını 10 bin hektar civarında gösterse de, son yıllarda bu rakamların en az 2-3’e katlandığı biliniyor.

Küresel ısınma, kuraklık, yağışların dengesiz dağılımı, Akdeniz kuşağında bulunmanın riski gibi etkenler, orman yangınlarının ‘doğal tetikleyicisi’ olarak zikrediliyor.

Yazının Devamı

Ya ülkeyi yönetselerdi?

Çok değil, 2 sene önce, bu mübarek ülkenin yönetimini ele almalarına ramak kalmıştı.

Ve geride kalan 2 senenin yarısında; yani yaklaşık 750 günün en az 400’ünde, kendi dertleriyle meşgul oldular. Hadi olsunlar… Da, ülke gündemini de felç ettiler.

Coğrafyamız yangın yeri gibi.

Yazının Devamı

Maç 5-1 berabere bitti… Dağılabilirsiniz…

Bu kez bizi yanıltacak inşallah, dedik. Ama yine yanıltmadı.

İran’ın, İsrail ile senelerdir devam eden danışıklı kavgasından söz ediyoruz.

Şimdi biz ‘danışıklı’ dedikçe, akıllara, “O halde bunca çatışma, karşılıklı füzeler, nükleer tesislerin imhası, komutanların ve nükleer bilimcilerin suikastla ortadan kaldırılması ne anlama geliyor?” sorusu gelir. Haklıdır da…

Yazının Devamı

Eşkıya

Sözün bittiği yere dayandık.

Kimse artık diplomasi, masada çözüm, uluslararası hukuk filan demesin.

Söz konusu devletler arasındaki ilişkiler, ihtilaflar, kavgalarsa… ‘Hukuk’ oraya uğramıyor. Ne ‘ulusalı’ ve ne de ‘uluslar arası’ olanı…

Yazının Devamı

Terör örgütü İsrail laftan anlamaz

İran, İsrail terör örgütünün ilk gün saldırılarıyla yaşadığı şaşkınlığı üzerinden atıp toparlanmaya başladı. Kendisine yönelik ahlâksız saldırılara, Müslümanlığın gerektirdiği ahlâkî sınırları zorlamamak kaydıyla karşılık veriyor.

Sürekli vurguluyoruz; İran, maalesef büyük hatalar yaptı. Dost ve düşman ayrımını doğru yapmadı. Adı her ne kadar ‘İslam Cumhuriyeti’ olsa da Müslümanlığa bir bütün olarak değil, mezhebî taassupla yaklaştı. Şiî Hilali hevesleriyle, coğrafyamızda milyonlarca Müslümanın kanına girdi.

Bu yanlışları yaparken, sözde çatıştığı Haçlı-Siyonist cephesiyle açık veya örtülü ittifaklar yürüttü. Son örnek: Karabağ Savaşı’nda, Azerbaycan’a karşı Ermenistan’ı destekledi.

Yazının Devamı

Sırada hangi ülke var?

Siyonaziler, sadece ABD’yi değil, Avrupa ve Ortadoğu’daki birçok ülkenin yönetimlerini de esir almış.

ABD Başkanı Trump, her ne kadar aksini söyleyerek seçilmiş olsa da, ‘müesses nizam’ denilen Yahudi aklına bir ölçüde tabi olmuş görünüyor. Gün içinde birbiriyle çelişen tuhaf açıklamalar yapıyor. İran Dini Lideri Ali Hamaney’i ‘şimdilik öldürmeyeceklerini’ söyleyebiliyor.

Netanyahu katili de Hamaney’i öldürmekten dem vuruyor.

Yazının Devamı

Takkeyi önümüze koyma zamanı

Anlaşıldı; Siyonaziler, dünyayı ateşe atmaktan çekinmeyecek kadar çıldırmış. Şımarmış ve azmış da diyebilirsiniz.

Geride kalan 4 günlük vahşetin bilançosu, İran bakımından oldukça ağır. İsrail için de hiçbir şey güllük gülistanlık değil.

Her iki ülkenin karşılıklı hava unsurlarıyla sürdürdüğü saldırılar, her an yeni ve ağır sonuçları ortaya koyuyor.

Yazının Devamı

İran: Kayıkçı kavgasıyla buraya kadar

İsrail adlı terör örgütü, Ortadoğu’yu kana bulamak için tüm kozlarını masaya sürdü. 1979’dan bu yana, İran ile İsrail arasında devam eden kayıkçı kavgası, farklı bir aşamaya evirildi.

Mahallenin kuduz köpeği, sahibinin yol vermesiyle, mahallenin kof kabadayısına saldırdı. Aslında her ikisi, birbirinin varlık gerekçesi. Bugüne kadar, özellikle İsrail’in ufak tefek çizik atmaları olsa bile, aradaki ilişki, bir nevi danışıklı dövüş niteliğindeydi.

Bu defa İsrail, İran’a ağır bir darbe indirdi. Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı, dinî liderin bazı danışmanları, önde gelen nükleer bilim adamları, İsrail saldırılarında hayatlarını kaybetti.

Yazının Devamı

İnsanlık bu utancı temizlemeli

İsrail adlı terör örgütü, iyice gemi azıya aldı. Uluslararası bir grup sivil toplum örgütünün işbirliğiyle, Türkiye’den Filistin’e insanî yardım götüren Mavi Marmara adlı gemiye 31 Mayıs 2010’da yaptığı korsan saldırıyla, 10 aktivisti katletmiş, 56’sını da yaralamıştı.

Bu defa İsrail korsanlığı, Gazze’ye simgesel miktarda da olsa insanî yardım ulaştırmak üzere İtalya’dan yola çıkan Madleen adlı gemiyi, Akdeniz’in uluslararası sularında yakaladı.

Gemide, içlerinde dünyaca tanınmış isimlerin de olduğu, 2’si Türk 12 aktivist bulunuyordu.

Yazının Devamı

Dikkat! Bürokrasi vatandaşı taciz ediyor

Ağır bir enflasyon süreci yaşadık. Halen de bitmiş değil.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hâlihazırda Mehmet Şimşek marifetiyle uygulanan ‘faiz temelli’ ekonomi politikalarına karşı olduğu, bir sır değil.

Tüm dünyanın maruz kaldığı Covid Salgını ve Türkiye’nin başına gelen asrın felaketi 6 Şubat Depremleri, o dönem uygulamada olan Türk Tipi Ekonomi Modelini akamete uğrattı.

Yazının Devamı

Çıkış yolu CHP’yi kapattırmak mı?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk-hırsızlık-rüşvet içerikli soruşturmanın ilk dalga operasyonları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in muvazenesini sarsmıştı.

İlk tepki olarak Özgür Bey, soruşturmaları dumura uğratma umuduyla, sokağı harekete geçirdi. Hatırlayınız; Saraçhane’de binlerce CHP’liyle birlikte, memlekette ne kadar aşırı sol örgütler varsa, cümlesini gazlamış ve gazlatmıştı.

Soruşturma sürecinde itirafların başlamasıyla, Özgür Özel, adeta freni patlamış kamyona dönmüştü. Sadece fren patlak olsa… Direksiyon da Silivri’deydi.

Yazının Devamı

İstanbul gerçekten ‘nimet’miş

Kazandığı seçim sürecinde, şimdi unuttuğu bir yığın uçuk vaadini hangi kaynaklarla hayata geçireceği sorulduğunda; “İstanbul nimettir, nimet…” karşılığını vermişti. Biz saf vatandaşlar da bütün iyi niyetimizle, ‘nimet’ tanımlamasının, tüm İstanbul ahalisinin derdine derman görüldüğünü sanmıştık.

Fena halde keklenmişiz. Adam, ‘nimet’ derken, çöküp de nemalanacakları bir tükenmez kaynak niyetine kullanmış o güzelim kelimeyi.

Şimdi savcılık nereye el atsa, o devasa nimetlerin ‘el konulmuş’ bir kısmıyla karşılaşıyor. İtiraflar çorap söküğü gibi geliyor. Kimse ‘masumiyet karinesi’ filan gibi naif laflar etmesin. Ortada masumiyet filan kalmamış. Olsa olsa, yenilip içilen bazı haltların, yargı önünde ispat imkânının bulunamamasından söz edilebilir.

Yazının Devamı

Sütte leke olur, onda olmaz

Özgür Özel, freni patlamış kamyon misali, salmış gidiyor. Kendisinin ve partisinin tek gündemi var: ‘Ekrem Başkan’…

Sanırsınız ki, Ekrem İmamoğlu, bir millî şairin yazdığı kahramanlık şiirini miting meydanında okuduğu için tutuklanmış ve belediye başkanlığından azledilmiş.

Bunca hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, irtikâp, ihaleye fesat, haraca bağlama, maaşa bağlama, terör örgütüne finans aktarımı iddiaları, zinhar ‘Ekrem Başkan’la ilgili değil. Hatta savcıya ne demiş, suçlandığı bir konuda İmamoğlu? “Ben bu soruyu muhatap almıyorum.”

Yazının Devamı

Hayrola, yürek mi yediniz?

Ağzını açan, riyakâr bir üslupla, “İsrail’in güvenliğini önemsiyoruz…” diye mıymıylanıyordu.

İşi o kadar pespayeleştirmişlerdi ki; “Bugün kanlı ay tutulması olacak…” deseniz, ne dediğinizi anlamadan, “Ama İsrail’in güvenliği…” diye saçmalıyorlardı.

Bir İspanya Başbakanı Pedro Sanchez vardı, Türkiye ile aynı istikamete bakan… Galiba ‘faturayı’, ülke genelindeki elektrik sabotajıyla ödettiler.

Yazının Devamı

Darbeleri bitiren millet

Türkiye’de, meşru yönetimlere karşı yapılan cuntacı darbelerin ‘anası’ sayılan 27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümüydü, dün.

Bu millet için sadece kötü bir anı değil; aynı zamanda, milletin iradesiyle seçilmiş meşru yönetimlere çizilen sınırın ve gösterilen sopanın da adıydı, 27 Mayıs cunta darbesi.

Türk Milleti’nin iradesine indirilen o darbe, tarihimizin ilk cunta darbesi değildi. Son da olmadı…

Yazının Devamı

CHP’yi feda etmek

Biliyorum; CHP’yi konuşmaktan, tartışmaktan bütün Türkiye yorgun düştü.

Ne var ki, ülkenin Anamuhalefet Partisinde yaşananları yok saymak, futbol tabiriyle, topu taca atmak olur.

Son yapılan yerel seçimlerden birinci parti olarak çıkmış… Şimdilik 2028 yılı Mayıs ayına tarihlenen bir sonraki Cumhurbaşkanlığı Seçimi için iddialı… Ve kendi içinde, ölüm-kalım meselesi boyutunda tartışmalara gebe bir siyasî yapıyı görmezden gelmek doğru olmaz.

Yazının Devamı

O kadar basit değil Ekrem Bey

CHP sosyolojisi, fena halde efsunlanmış durumda. Gerçeklerden kopuk, kendi iç dünyasında yaşayan bir büyük kitleden bahsediyoruz.

Yıllardır aralıksız sürdürülen Erdoğan düşmanlığıyla zehirlenmiş…

Gettolaşmak suretiyle, genel toplumsal yapıdan izole halde yaşayan…

Yazının Devamı