Tarımsal ormancılık

Dr. Mevlüt Şahin

Dr. Mevlüt Şahin

Tüm Yazıları

Bu güne kadar toprağa dayalı üretimler, klasik tarım ve ormancılık uygulamaları şeklinde yapılmış, fakat son yıllarda yeni arazi kullanım etkinlikleri ve örnekleri ortaya çıkmıştır. Tarımsal Ormancılık adıyla da anılan bu etkinliklerin, kaynakların ve doğal dengenin korunmasında önemli bir yeri ve ağırlığı bulunmaktadır.

Tarım, her adımının detaylı olarak düşünülmesi gereken bütüncül bir sistemdir. Tarım arazilerinde çeşitli uygulamalarla her açıdan avantajlı bir ekosistem kurulabilir. Bu uygulamaların başında ise tarımsal ormancılık gelir.

"Tarımsal ormancılık" terimi 1973 yılında Kanadalı ormancı John Bene tarafından ortaya atıldı, ancak kavram binlerce yıldır var olan tarımsal uygulamaları da içeriyor.

Tarımsal ormancılık, ağaçların tarım arazilerinde veya meralarda kullanılması ve bu alanlarda bir ekosistem oluşturulmasıdır. Temelinde insanın besin ihtiyaçları ile doğanın ihtiyaçlarının uyumlu hale getirilip birleştirilmesi düşüncesi yatmaktadır. Bu sistemde tarım ürünleri, hayvancılık, ağaçlar, bitkiler hepsi aynı tarım arazisinde bulunur.

Çoklu üretim sistemi olarak, tarımsal ormancılık sistemi: kereste ve odun ürünleri, meyveler, diğer yenilebilir bitkiler ve mantarlar, tıbbi bitkiler, süs bitkileri, hayvan ve hayvan ürünlerini beraber üretme potansiyeline sahiptir.

Tarımsal ormancılık ekonomik, çevresel ve sosyal faydalar için uygulanabilir ve sürdürülebilir tarımın bir parçası olabilir. Üretimin yanı sıra tarımsal ormancılığın faydaları arasında çiftlik verimliliğinin artması, daha sağlıklı çevreler, çiftçiler için riskin azaltılması, çiftlik kârlarının artması, toprak erozyonunun azalması, daha az kirlilik, hayvan atıklarının yönetimi, artan biyolojik çeşitlilik, iyileştirilmiş toprak yapısı ve karbon tutulması yer alır.

Yörelerin iklim toprak ve orman yapısı farklı olduğundan her yöre için tarımsal ormancılık ayrı ayrı planlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu konuda dünya da yapılmış pek çok başarılı uygulamalar ve araştırma sonuçları bulunmaktadır. Farklı yöreler için uygun tarım ürünleriyle yetiştirilebilen orman ve meyve ağaçlarının yetiştirilmesi teşvik edilmeli, yöre halkının tohum ve fidan gibi ihtiyaçları karşılanmalıdır. Ayrıca, arazi kullanım teknikleri konusunda yöre halkları çeşitli seminerlerle bilgilendirilmelidir. Bu sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesini artırmak için daha fazla eğitim ve farkındalığa ihtiyaç vardır. Tarımsal Araştırma Enstitüleri ve Üniversitelerimiz bu alanda pratiğe uygulanabilecek daha fazla araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmaları gerekmektedir.

Şu hususu da ifade etmekte yarar görüyorum. Son zamanlarda Tarım Bakanlığından ormanın ayrılarak yeni bir Orman Bakanlığının kurulmasının planlandığını duyuyoruz. Bu bilginin doğru olmamasını umuyorum. Çünkü yukarıda da ifade edildiği gibi tarım ve orman iç içe geçmiş bir bütünün parçalarıdır. Tarımsal faaliyetler bütünsel yaklaşımı gerektirir. Ormancılık, çevre, su, kırsal kalkınma, tahıl, sebze, meyve, baklagil ve yem bitkileri üretimi gibi; bunların hepsi birbiriyle bağlantılı. Bu yapının ya da yapıların ayrılması; verimsizliği, koordinasyon bozukluğunu, mesleki bozulmayı, işlevsizliği, israfı ve iletişimsizliği beraberinde getirir. Bu konuda karar vericiler lütfen bir kez daha düşünsünler…