Onarıcı tarım gerçekleri
Onarıcı tarım teknikleri, insan ve doğa arasındaki dengeyi yeniden sağlamayı, toprağı ve ekosistem sağlığını onarmayı, eşitsizlikleri gidermeyi, toprağımızı, suyumuzu ve iklimi gelecek nesillere daha iyi bir şekilde bırakmayı amaçlar.
Onarıcı Tarım, alanın ihtiyacına göre belirlenen birçok alternatif uygulamayı kapsıyor. Bu uygulamaların ortak özelliği; bir şeyi iyileştirirken başka bir şeyi bozmamaktır. Sadece toprağı korumak iyileştirmek değil, aynı zamanda o topraklarda yaşayan ve beslenen hayvanların sağlığı, çiftçinin hakları ve refahı gibi konuları da kapsıyor. Amaç, sisteme dâhil olan her canlı için yaşam kalitesini iyileştirmek ve doğa ile uyum içinde üretim sistemleri oluşturmak.
Onarıcı tarımı, bilinen ve aşağıda kısaca bilgi verdiğim 4 tarım tekniğinin birleştirilmiş halidir diye de tanımlayabiliriz.
- Toprağa ve içinde yaşayan canlılara verilen zararı en düşük seviyeye tutmaya çalışan sürümsüz tarım teknikleri,
- Çeşitli bitki ve hayvanları bir arada yetiştirmeyi amaçlayan Permakültür,
- Tarım arazilerinde, ağaç ve odunsu çok yıllık bitkilerle birlikte diğer otsu bitkilerin beraber yetiştirme uygulamaları Agroforestry,
- İnsan ve çevre sağlığına zararlı tarım ilaçları ve yapay gübreleri kullanmadan yapılan Organik tarım
Onarıcı tarım aslında içerik itibariyle yeni bir tarım tekniği değildir. Sadece verilen isim ve tanımlamalar yenidir. Onarıcı tarım, toprak erozyonunu önlemeye ve toprağın sağlığını iyileştirmeye odaklanır. Bu amaçla, no-till tarım, permakültür, organik tarım ve agroforestry gibi uygulamalar kullanılır. Sürümsüz tarım yani no-till tarım, toprağın sürülmesini önleyerek toprak erozyonunu azaltır. Permakültür, çeşitli bitki ve hayvanları bir arada yetiştirerek toprağın verimliliğini artırır.
Buraya kadar onarıcı tarımı güzel ve tumturaklı cümlelerle anlatmaya çalıştım. Bu tarım yöntemini birde ülkemiz gerçekleri üzerinden değerlendirelim. Eğer bir çiftlik sahibinin ya da üreticinin ve ya hobi bahçesi sahibinin ekonomik durumu iyiyse, birkaç yıl ekip biçtiği arazisinden gelir elde etmese de, hatta zararda etse bu durumu tölere edebilecek gelire sahipse bu tarım yöntemini öneririm. Ekonomik durumun yeterli olması da bu tarım yöntemi için yeterli değil. Aynı zamanda üreticinin eğitim seviyesinin yeterli ve orta seviyede tarım bilgisine de sahip olması veya bu konuda uzman kişilerden danışmanlık hizmeti alması gerekir.
Bütün bunlar yanında onarıcı tarım yöntemi ile üretim yapan ve ürünlerini pazara sunan kişilerinde güvenilir kişi ve işletme olması gerekir. Bu tarım sisteminde üretilen ürünlerin, (belki şimdilik) sertifikalandırma süreçleri yok. Bütün bunların yanında onarıcı tarım ürünlerinin kıymetini bilecek, bu ürünleri almak için daha fazla bedel ödeyecek bilinçli tüketicilerinde bulunması gerekiyor.
Tarımsal araştırma ve geliştirme ve danışmanlık hizmetlerine 40 yılını vermiş bir tarımcı olarak, memleketimizin her yerinde herkes bu birkaç tarım yönteminin birleştirilmiş hali olan onarıcı tarım tekniklerini bilsin, uygulasın, daha fazla gelir elde etsin ve gelecek nesillerimize sağlıklı topraklar ve sağlıklı çevre bırakılsın isterim. Siz değerli okurlarım ülkemiz gerçeklerini en az benim kadar sizlerde iyi biliyorsunuz. Bu tarım yönteminin uygulanıp uygulanamayacağı hakkında mutlaka bir kanaatiniz oluşmuştur. Yukarıda ifade ettiğim şartları sağlayan tüm üreticilerimizin bu tarım yöntemini uygulamalarını önemle tavsiye ederim.