Ata tohum gerçekleri

Dr. Mevlüt Şahin

Dr. Mevlüt Şahin

Tüm Yazıları

Bilindiği gibi tarımsal üretimin başlangıcı ve temel girdisi tohumdur. Üretim esnasında ne kadar yüksek teknolojiye sahip olursanız olun, verimin üst çıtasını belirleyen tohumunuzun kalitesi ve içeriğidir. Özellikle bitkisel üretimde, üstün nitelikli ve kaliteli tohum kullanılması verimi diğer üretim şartlarına bağlı olarak %30-40 oranında, hatta yabancı döllenen türlerde (mısır, domates, biber gibi) melez tohumların 3-4 katına kadar verim artışı sağladığı bilinmektedir.

Atalık tohum, yerel çeşit veya köy çeşidi isimleri ile de bilinen ata tohum, farklı genetik özelliklere sahip, ıslah tekniklerinin uygulanmadığı, yetiştirildiği bölgeye uyum sağlamış, tarihsel geçmişi olan, babalarımızı, atalarımızın ektiği tohumlardır. Ata tohumlar en temel hali ile geleneksel yöntemlerle elde edilen, kendi tohumları kullanılarak üretimleri devam ettirilebilen bulundukları yerlere uyum sağlamış yerel çeşitlerdir.

Ata tohumlarının toplanması ve Tohum Gen Bankalarında koruma altına alınması çok önemlidir. Bu konuda ülkemizde çok sayıda araştırmacının bu tohumların toplanması ve koruma altına alınması çalışmalarını yaptığını biliyoruz. Kaybolmaya yüz tutmuş ata tohumlarının korunma altına alınması kuşkusuz çok önemlidir. Ancak en az bunun kadar önemli olan da bu ata tohumlarının sahip olduğu özelliklerin ve genetik potansiyelin belirlenerek tohum ıslahı yapan ıslahçıların kullanımına sunulmasıdır. Ülkemizde bulunan tohum gen bankalarımızda sayıları her gün artmakla beraber, 120.000 civarında ata tohumu +5 ile -18 derece sıcaklıklarda uzun süreliğine koruma altına alınmıştır. Ama çok azının genetik karakterizasyonu yapılabilmiş özellikleri ve genetik potansiyelleri belirlenerek ıslahçıların hizmetine sunulabilmiştir.

Ata tohumları araştırmacılar ve ıslahçılar için çok önemli genetik potansiyeller barındırmaktadır. Bu tohumlarda bulunan faydalı genler (hastalık ve zararlılara dayanıklılık, stres şartlarına ve kurağa dayanıklılık, erkencilik, tat ve aroma gibi) diğer bitkilere doğal yöntemlerle aktarılabilmektedir.

Ancak bu tohumlar kullanılarak yapılacak tarımsal üretimde, ekonomik anlamda çok fazla getirisi olmayan, dekar başına verimi çok düşük olan tohumlardır. Çoğunlukla ata tohumları kullanılarak yapılacak tarımsal üretimin; standart ya da hibrit tohumlar kullanılarak yapılan yetiştiricilik ile rekabet etme şansı yoktur.

Halkımız ata tohumları ile yapılan yetiştiricilikte edilen ürünlerin çok sağlıklı olduğunu düşünmektedir. Eğer yetiştiricilik sırasında geleneksek yöntemler kullanılarak gübre ve ilaç uygulaması yapıldıysa bu ürünlerin sağlıklı olduğunu kimse iddia edemez. Tarım ilacının hangi türde, ne zaman ve hangi dozda kullanılacağı, ayrıca hasattan ne kadar önce ilacın kesilmesi gerektiği gibi hususlar oldukça önemlidir. Eğer organik tarım ya da iyi tarım uygulamaları kullanıldıysa sağlıklı üründen bahsedilebilir.

Ata tohumlarımız toplanmalı, koruma altına alınmalı, tescil ettirilip sertifikalandırılabilecek olanlar üretime kazandırılmalıdır. Bu çalışmalardan çok daha önemlisi Tohum Gen Bankalarımızda bekleyen ata tohumlarımızın genetik karakterizasyonu çalışmalarına büyük kaynak ve teknik personel desteği verilerek hız verilmelidir. Yani ata tohumlarımızın hangi özellikleri bünyesinde barındırdıkları araştırılmalıdır. Yoksa tohum gen bankalarının tohum depolarına dönüşme tehlikesi vardır.