118 bin konut eksik!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetin depremin yaralarını sarmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ettiğini vurguladı. Şimdiye kadar 201 bin 431 bağımsız birimin hak sahiplerine teslim edildiğini belirten Erdoğan, perşembe günü Adıyaman’da yapılacak yeni teslim törenine katılacağını duyurdu. (Bu haberin tarihi, 03.02.2025 yani daha dün.)
"İlk bir sene içinde 319 bin konutu inşa edip hak sahiplerine teslim etmeyi hedefliyoruz. Ahdine sadık bir hükümet olarak yerine getirdiğimiz diğer tüm vaatlerimiz gibi bu sözümüzü de inşallah tutacağız." (Bu haberin tarihi de 10.08.2023)
Muhalefet tarafının konu ile ilgili bütün diğer eleştirilerini görmezden gelerek bu iki haberi peş peşe okumak dahi durumu anlamak açısından önemli aslında.
Sayın Cumhurbaşkanının o açıklamaları ile ilgili o dönemde de konunun uzmanı birçok kişi ile konuşmuş ve bu rakama ulaşabilmek için yeterli eleman bulmanın bile çok zor olacağını dile getirmişlerdi. Geçen süre içinde de inşaat maliyetleri ciddi şekilde artmıştı.
Sayın Cumhurbaşkanı, bu sözü verdiği tarihi mi yoksa depremlerin oluş tarihini mi başlangıç olarak aldı bilinmez ama kendisi bu sözler sayesinde bölgedeki vatandaşlardan birçoğunun beklemediği kadar oy aldı, orası kesin. Cumhurbaşkanlığı seçimleri esnasında hükümeti devlet gibi lanse eden ve devletin yapması gerekenlere aracı olmakla memur olan hükümetin ancak kendilerinde olması halinde bölgeye hizmet gideceği algısını çok iyi oluşturmuştu.
Bu hükümet ve devlet ilişkisi ile ilgili son günlerde gelinen kavram sorunu da zaten ortada. Liderlerden bağımsız kendilerine yakın birçok isim özellikle sosyal medyada bu durumun altını çiziyor ve zaten muhaliflere alenen ayar veriyor. Ben de bu konuyu sıkça dile getiriyorum.
Konu hakkında bir başka açıklama da aynı dönemde, zamanın Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Mehmet Özhaseki’den gelmişti. Özhaseki de açıklamasında bir yıl içinde 319 bin konutun yapılıp teslim edileceğini söyledi. Özhaseki’nin bir yıl süresini ağustos ayından başlatması da bu açıklamadan anlaşılabilir tabii ama her şekilde bugün verilen müjdeler ile o gün arasında en 1,5 yıl zaman var… Aynı haberde yıl sonuna kadar teslim edilecek konutların sayısı ve şehirlere göre dağılımı da verilmişti. Haberde yıl sonuna kadar bölgede 107 bin 355 konutun ve 37 bin köy evinin teslim edileceği ifade ediliyordu.
Ancak mesela yaklaşık 1 yıl önce 5 bin konutun yakında teslim edileceğinin Vali tarafından açıklandığı Malatya ilinde Bakanlığın listesinde 14 bin 388 konut bulunuyordu. Yani ağustos ayında Bakan'ın açıklamasında yer alan yıl sonuna kadar teslim edilecek konut sayısı 14 binden fazla idi ama ocak ayının ortasında yine Malatya’da Vali tarafından yakında teslim edilecek olan konut sayısı 5 bin olarak açıklanmıştı. İki farklı şekilde yazdığımın farkındayım ama bence altını birkaç kez çizmekte de mahzur yok.
Açık konuşmak gerekirse yapılan ve yapımı devam eden konutlar açısından hükümetin başarısız olduğunu iddia edecek yetkinliğe sahip değilim. Belki de son derece başarılı bir çalışma zamanı geçirilmiştir. Sonuçlar tatmin edicidir ama benim gibi konuya vakıf olmayanlar için verilmiş bir vaat var ve asıl ulaşılması gereken yer orası. Mesela yetkililer 316 bin rakamını telaffuz etmek yerine elimizden gelen en hızlı şekilde demiş olsalar idi bugün benim böyle bir yazı yazmam bile mümkün olmazdı. Ama seçimlerden önce verilen bu tip sözlerin insanlara umut verdiği ve bu umutla hareket ettiklerini bilmek bile verilen sözlerin peşinden gitmeyi gerektiriyor. Bunu yaptığınız zaman da herhangi bir mercie ihanet etmiş olmuyor, demokrasinin ruhu açısından en yüce merci olan halka hizmet etmiş oluyorsunuz. Halkın bu konudaki takdiri de elbette kendi yetkisinde.
Sonuçta ben hatırladıklarımı ve sonrasında olup bitenlerle hatırladığım haber ve sözlerin örtüşmediğinin altını çiziyorum sadece. Daha önce de bu konuda yazdım. O zaman da rakamlar üzerinden değerlendirip diğer konulara girmedim. Bugün de girmeyeceğim ama açıkçası o yapılan ve teslim edilen evlerle ilgili yaşanan sorunlarla ilgili de buraya yüzlerce haber alabilirim. Bu haberlerin görselleri olduğu halde itiraz edilmesi mümkündür. O nedenle o tartışmalara hiç girmeden, sadece verilen sözler üzerinden değerlendirme yapmayı deniyorum yeniden. Muhalefet tarafının bölge milletvekillerinin bir kısmının mücadele haklarını teslim ederek, muhalefet ve özellikle iktidarın geneli için şu ifadeleri kullanmak normal olmalı, “Bu herkes için üzerinden siyaset ve oy devşirilecek en sonu konu” olmalı, değil mi?