Orta Doğu!

İnanç Uysal

İnanç Uysal

Tüm Yazıları

Sırrı Süreyya Önder’in vefatının ardından "yeni çözüm süreci"nin ciddi şekilde yara alabileceği düşünülmüştü belki ama sanırım öyle olmadı. Adına bir türlü tam olarak ne denmesi gerektiği netleşmeyen süreç üzerinden spekülasyonlar da analizler de devam ediyor.

Açıkçası tam olarak ne olup bittiğini kimse anlamış değil. Ama Apo’dan bir siyasi lider çıkarma gayretlerinin hemen herkes farkında, buna itiraz eden siyasi sayısı da tahmin edilenden çok daha az görünüyor. Ülkenin ve bölgenin gündeminin aslında en önemli konusu bu gibi duruyor. Bu konu o kadar farklı alanlardan, o kadar farklı dengeleri etkileyecek gibi duruyor ki iktidar ve muhalefetin ağırlıklı kısmı bu durumdan bir türlü kaçamıyor.

İnsani olanla siyasi olan arasında beklenmedik argümanlarla beklenmedik isimlerden beklenmedik hamleler geliyor.

Siyasetin kendisini böyle bir noktaya konumlandırması ve yaşadıklarımızı anlamlandırma zorluğu içinde Orta Doğu coğrafyasının mağdurları arasında kendisine yer bulmaya çalışan halkımız temel ihtiyaçlar seviyesine kadar geri gidiyor.

O arada yine önemli bir petrol rezervi bulduğumuza dair bilgiler geliyor, bu sefer ki biraz uzakta bulunmuş, sanırım Somali'de idi ama olsun fark etmez, seçimlere de daha epey zaman var nasıl olsa, pencereleri hemen açmamız gerekmiyor yani.

Ardından bir önceki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu ve medya grup sahibi AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek yeni bir şovla çıkıyor izleyicinin karşısına. ‘Bardak şov’ beklenen ilgiyi görebilmiş değil elbette bu yoğun gündemde. Gökçek, 150 milyon liradan fazla bir rakamla alınan bardakların ne olduğunu soruyor. Soru haklı, şov muhteşem; lakin o paralara artık Ankara’da ev almak bile mümkün olmayabilir sanırım. Sayın Gökçek’in oturduğu evi o fiyattan satışa sunmasını bekliyor kamuoyu da. Yine de eğer böyle bir bardak-gate patlak verirse hemen üzerine gidilmeli bence de.

Ama ilginç olan aslında bu tip mücadelelerde bazı başka rezervlerin de korunması için özel önlemler atlanmamalı, hemen jelibondan bahsettiğim düşünülebilir ama elbette konu ciddi, aklınıza öyle şeyler gelmesin.

Bu arada belki aklımıza bu adı çözüm olmayan sürece siyaset içinden itiraz edenler konusunda bir liste de gelmiştir. "Paçavra" olayını hatırlarsınız, siyaseten doğru ya da yanlış da bulabilirsiniz ama şu an o hiç hoş bulmadığınız ifade artık slogana dönüştü neredeyse.

Belki yakında memurlar için uygulanan becayiş, mahkumlar için de uygulanabilir, belli olmaz ki, yani bu süreçlere itiraz edenlerle, süreçlerin kahramanları yer de değiştirebilir. Ümit Özdağ’dan bahsediyorum. Çıkması beklenen isimler için orada tutulduğu konusunda kamuoyunda ciddi bir inanış oluştu mesela.

Dışarıda da bu konuda itirazı olanlar var elbette, özellikle İYİ Parti’nin konu hakkındaki tavrı çok net. Müsavat Dervişoğlu liderliğinde onlar da sürece amasız, fakatsız karşılar.

Yukarıda da bahsettiğim 'bardak şov’un muhatabı olan Mansur Yavaş ise burada ayrı bir yerde duruyor. CHP’nin içinde bile kendisini konumlandırdığı bu yerden rahatsız olanlar var.

Bir sarmalın içindeyiz, yaşadıklarımızı anlamlandırmak artık gerçekten çok zor. O kadar çok şey gözümüzden kaçsın diye o kadar çok şey sokuluyor ki gözümüze. Kaderimiz olan coğrafyadan kasıt bu olmasa gerekti. İbn-i Haldun yanılmadı ama biz yanlış anladık sanırım.

Tarihin merkezi olduğunu bildiğimiz Mezopotamya ve Anadolu’dan bir Orta Doğu tanımı çıkarmayı başardığımıza göre korkarım bunun devamı da gelir görünüyor. Sonra dönüp bu coğrafyanın halkının aklının ermediğini, cahil olduğunu söyleyenlerle onların bu durumundan memnun olanların arasında kalıyoruz.