“EVREKA”
“Evreka” büyük keşiflerin ardından söylenen ve dünya literatürüne iki kez girmiş bir mottoyu ifade eder. Yunancadır, ilk olarak suyun kaldırma kuvvetini bulan Arcimedes (Arşimet) için anlatılan bir olayda geçer. Şekilsiz bir cismin hacminin, suya battığı anda su hacmindeki değişikliği bularak bulunabileceğini keşfettiğinde banyodan bir şekilde sokağa fırlamış ve sokaklarda koşarken bu ünlem sözcüğünü haykırmıştır.
İkinci olarak da 1800'lerin ortasında Kaliforniya’da bulunan bir altın madeni ile ilişkilendirilmiş ve motto haline gelmiştir.
Dün de Türkiye’de dillendirilen bir siyasi formül ile bir kez daha tarihe geçmesi muhtemel hale gelmiştir.
CHP Lideri Özgür Özel aslında daha önce de birkaç kez kullandığı ama nedense daha sonra biraz uzaklaştığı son derece basit bir formülü yeniden gündeme getirince birdenbire konu “Evreka” kıvamına geri döndü.
Oysa çok kısa bir süre önce dün ortaya koyduğu formülün uygulanabilmesi adına kendisine yöneltilen bir soruya siyasi tarihimizin bir başka hatırlatmasını çağrıştıran "Kasıma kadar İsmet abi tarzı" ile cevap vermişti.
Özgür Özel kendisine yöneltilen bir soru üzerine "Cumhurbaşkanı Mansur Yavaş, Başbakan Ekrem İmamoğlu" formülünü dillendirdi. Bu formül yeni değil. Birçok kez kullanıldı son dönemde ve kullananlar elbette bunu bir keşif olarak lanse ettiler. Oysa eğer bir sistem değişikliği hedefi varsa, eğer gerçekten amaç güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş ise bu bir keşif olarak tanımlanamazdı.
Bunun üzerine defalarca yazdık konuştuk, o sebeple buraya geri dönmek gereksiz. Sadece şunu belirtmek de yarar var ki Cumhurbaşkanlığı makamının bugün sahip olduğu yetkilerden feragat ederek sistemi dönüştürmek konusunda hem söz söyleyen ve hem de bu konuda asla katılmasa da partisinin kararlarının hilafına konuşmayan kişi Mansur Yavaş'tır zaten.
Şimdi yeniden Mansur Yavaş’ın bu sistemin değişmesi konusunda en kararlı ve gerektiğinde feragat edebilecek kişi olduğu noktasına gelindi. Ama insan düşünmeden edemiyor, acaba neden diye?
Ben komplo teorisyenleri gibi, o onunla anlaştı, bu bununla görüştü tarafında değilim. Belki de öyledir ama benim bu konularda bir duyumum yok. Anketlere bakmak için ise bir duyuma ihtiyaç yok.
Mansur Yavaş muhalefet tarafının, sadece DEM Parti tarafı ile mesafesi olan, iktidar tarafından da destek alabilecek olan ismi. Bunu görmek için anket yapmak gerekiyorsa gerçekten onlar da devamlı yapıldı ve yapılıyor. Ve sonuçlar değişmiyor.
Yine de Mansur Yavaş bu tartışmalar ilk ortaya çıktığında zaten, sistem değişikliğine atıf yapan ve adaylık meselesi için çok erken olduğunu söyleyen kişi idi. Biraz haklı çıkmış gibi görünüyor şu anda.
İşte yazıya Evreka diye başlamam da bundandır. Ben de bu konuda Mansur Yavaş’a katılanlardanım, takip edenler bilir ki hem aday açıklanması meselesinin çok erken olduğunu, hem bunun bir hedef daraltma olacağını hem de bu sistemin değişmesi ile ilgili verilen sözlerin unutulmaması gerektiğini defalarca yazmıştım.
Mansur Yavaş da adalık konusunu kendisi açısından rafa kaldırınca zaten konu bir süredir kapalı idi. Aslında bu şekilde de devam edilmesi gerekiyordu kanımca, çünkü Yavaş’ın işaret ederek itiraz ettiği asıl konu zamanlama konusu idi. Adaylık meselesi de yani İmamoğlu’nun aday olması meselesi de zaten şu aşamada siyasetin değil yargının konusu haline getirildi.
Buradan artık bir ders çıkarmak gerek sanki, bu kadar erken aday açıklamanın ve adayınız kim sorusuna inatla cevap vermek istemenin sonuçları ortada iken, Yavaş, zamanlamaya itiraz ettikten ve aday adayı olmadıktan sonra yaşananların ardından konuyu askıya almış iken, yine aynı zamanlama hatasını yapıyor olmanın ne anlamı olabilir?