Çocuklar yanında olmasaydı?

İnanç Uysal

İnanç Uysal

Tüm Yazıları

Dünden beri en önemli konulardan birisi çocuklarının önünde yumruklanan baba. Çocuklar olmasa mesele buraya gelmeyecekti elbette.

Sosyolojik bir facia yaşıyoruz aslında ama şiddetin gündem olabilmesi açısından illa ki o çocukların yanında yaşanması gerekti olayın. Elbette bu cümleden çocuklarının yanında bir babaya saldırılmasını normalleştirmeye çalıştığım sonucu çıkmaz ama başka türlü de bu denli gündem olma ihtimalinin olmamasından rahatsızım.

Çocukların korkuları yüzlerine yansımıştı. Onlar babalarının haklı ya da haksız olması ile bile ilgilenecek değillerdi doğal olarak. Kavgaya karışan ya da dayak yiyen kişinin babaları olması onlar için her şeyden önemli idi. Meselenin bu tarafı durumu elbette daha vahim hale getiriyordu.

Sonrasında ise, babaya ikinci kez yumruk atan delikanlı ve kız arkadaşının mağrur tavırları yansıdı kameralara. Haberlere bakılırsa tartışmanın başında baba haksızdı ama işte o çocukların yanında atılan iki yumruk, haklıyı haksızı önemsiz hale getiriyordu.

Bir taraftan sevindirici elbette hala en azından çocuklara karşı bir hassasiyetimiz var diye düşünmek mümkün.

Ancak o çocuklar babanın çocukları olmasa idi mesela, yan tarafta başka babaların annelerin çocukları olsa idi ve bu sahnelere yine şahit olsalardı, üç adam tartışıp birbirlerini yumruklasa idi o zaman da olay bu kadar gündem olacak mı idi sizce? Elbette hayır. Zaten bunları her gün görüyoruz. Kanıksadık yani.

Dahası orada yaşanandan daha vahşilerini görüyoruz. Sokakları araçlarının sol arka camlarından seyredenlerin ya da o seyirciler sayesinde lüks araçlarının sol ön koltuklarından takip edenlerin bu durumu istismar etme hakları yok o açıdan.

Çocukların gelecekleri sadece babalarının toplu taşıma araçlarında gözlerinin önünde dayak yemesi ya da yememesi ile kararmaz çünkü. Şiddet normalleştikçe kararır. Dayak yatan ya da yiyen kişinin akrabaları olması travmalarının büyümesine neden olabilir ama zaten o travmaları her gün yaşıyorlar merak etmeyin.

Tek kurtuluşları haberlerden ve sokaklardan uzak durmak, nasıl olacaksa. Diyelim ki oldu, o zaman da ellerindeki ekranlardan kurtulmaları gerekecek, korunaklı hayatlar sunulması gerekecek kendilerine. Okula servisle ya da yürüyerek gitmemeleri gitmemeleri gerekecek mesela, babaları ya da onların şoförlerinin bırakıp alması gerekecek mesela.

Şiddet zaten Orta Doğu'nun kaderi neredeyse, hukuku kendisi tesis eden insanlar güçleri nispetinde bunu bir ayrıcalık olarak da görebiliyorlar. Bugün ise haberlerde o babaya bir daha çocukları ile toplu taşımaya binmesin diye bir araç hediye edileceği haberini okuyoruz. Aracı hediye eden de hukuku kendisi tesis edenlerden birisi. Olağanüstü bir alicenaplık olarak görülüyor bu durum, takdir de ediliyor. Burada da bir anormallik yok, çünkü o tarz kişiler sistemin sebebi değil sonuçları. Hukukun belli zaaflarına ve haksızlıklarına karşı kendi hukukunu tesis etmek durumda kalıyor.

Garip olan onları takdir edenler de onlara kızanlar da bunu kravatlarını takarak ve yazılı hukuku kendi işlerine geldiği gibi eğip bükerek yapanlara da aynı saiklerle tepki veriyor ya da vermiyor.

Çünkü toplum olarak ortak bir doğru olduğunu unutalı çok oldu. Şimdi mesele artık çocuklarımızın sırtında, sosyal medya ve her şeyin görselleşmiş olması günübirlik kahramanlar ve günübirlik mağdurlar oluşturuyor.

Dün yaşanan olaydan sonra sosyal medyada linç edilen genç, bu noktaya kendi kendine mi geldi diye düşünen yok, yanındaki kız arkadaşına hava attığını söyleyenler de var. Belki de doğrudur, zaten bunlar yeni şeyler de değil. İlk defa şahit olmuşuz gibi neden iki yüzlü bir tavrımız var anlamıyorum. Ama yine de eksik olmasınlar o şiddet eylemini gerçekleştirenler, uzun zaman sonra bir toplumu birleştirmeyi başardılar.

Peki, bu şekilde son bulacak mı sizce bu olaylar, bir daha çocuklarının yanında babalara saldırılmaya bilir bir süre? Peki ya çocukları yanında değilse ve babalarının yediği dayağı, sosyal medyadan seyrederse ne diyeceğiz o zaman?

Neticede Orta Doğu bir şiddet sarmalıdır, o sarmal kahramanlara ve hainlere ihtiyaç duyar, en sonunda da bugün güya korumak için uğraştığımız çocuklarımız öder faturayı.