Bu sefer tarafım
Türkiye’de sıradan bir gün ve akşamı, Ümit Özdağ’ın rehinliği sona erdi diye mutlu oldu kendisini destekleyenler ama Demokles’in kılıcı hala hocanın başından çekilmedi. Ne olduğu belli olmayan bir süreç yaşandı ve Özdağ, iki ana konudaki net itirazlarının karşılığı olarak bir şekilde cezaevinde rehin kaldı. Hukukçu değilim ve genel olarak kimseye kefil olmam ama Özdağ’ın tutuklu olduğu zamanlar açısından baktığınızda durumun tuhaflığı kimsenin dikkatinden kaçacak gibi değildi.
Hatta, Ümit Özdağ’ın hukuken bizim bilmediğimiz bir başka suçu varsa bile yargının davranış biçimi Özdağ’ın masumiyet karinesini ekstra olarak güçlendirdi.
Bundan çok kısa bir süre önce de Mansur Yavaş üzerinden bir Talat Paşa hadisesi yaşanmıştı. CHP’li Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Yavaş, Talat Paşa’nın anısını yaşatmak için Ankara’da bir anıt yaptırmış ve bu anıt özellikle DEM Partililer ve tırnak içinde bir kısım Osmanlıcılar tarafından son derece sert bir şekilde eleştirilmişti.
İşte o anıt üzerinden bir kez daha Talat Paşa hedefte idi, tam da Özdağ’ın tahliye edildiği gün. İşin ilginç yanı kendilerini Osmanlıcı diye tanımlayan ve bunu da Abdülhamid üzerinden kurgulayan, temelde de kendilerini AKP'li olarak lanse eden birçok sosyal medya mücahidi ilk günden beri bu Talat Paşa üzerinden Mansur Yavaş’a saldırmakta idi.
Ne hikmetse bu sefer o saldırı TBMM'de DEM milletvekilinden geldi ama o anda oturumu yöneten CHP Milletvekili de bu saldırı karşısında DEM vekilini değil ona cevap veren İYİ Partili Şenol Sunat’ı susturmayı tercih etti.
Ardından Divan Katip Üyesi İYİ Partili Yasin Öztürk, Tekin Bingöl’e bu susturma çabası nedeni ile tepki verdi. Uzatmayalım. Konu zaten gündemi işgal etti ve herkes gördü. Neticede Ermeni soykırımı suçlaması yapan DEM Mardin Milletvekili George Aslan değil İYİ Partili Yasin Öztürk kınama cezası aldı.
O kınama cezası için el kaldıran partiler AK Parti, DEM ve CHP oldu. Yanlış okumadınız CHP, kendi belediye başkanı tarafından yapılan bir anıtla ilgili tartışmada o anıtı savunan bir başka partinin milletvekilinin kınanması için oy verdi.
Beni konunun asıl bu tarafı ilgilendiriyor. Yani memlekette bir DEM Parti küsmesin, kızmasın kampanyası var da sanki bu kampanyaya hemen her parti sıra ile katılıyor gibi. Meclis'te bu konuda ses yükselten sadece İYİ Parti var. Meclis dışında da en güçlü şekilde itirazını devam ettiren Zafer Partisi.
Peki Mansur Yavaş tarafından yapılan bir anıt üzerinden bu denli umursamaz ve Ermenistan’ın resmi tezlerini savunan ve Türkiye’nin masumiyetine zerrece inanmayan kişilerle CHP arasındaki bu durum nasıl izah edilebilir. Neticede CHP Mansur Yavaş’ı değilse de Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin resmi tezlerine bu kadar sert karşı çıkmamalı diye düşünüyorum .
Ez azından karşı çıkmamalı, bana kalırsa en önde de savunmalı. Ama ya iktidar hevesi, ya da İttihat terakki düşmanlığı ile böyle bir hata yapılmış olmalı.
Yukarıda da yazdığım gibi şu aşamada mecliste DEM Parti ile bir şekilde yakınlaşma ve onların oylarını almak için nabza göre şerbet vermeyen tek parti İYİ Parti.
Elbette meclis dışında hem Zafer Partisi var hem de kurumsal olmasa da bu tezlere karşı çıkan ve çıkacak olan bir çok seçmen, var. İşte o yüzden hemen her konuyu mecliste halledelim diyorlar, işte o yüzden halka sormaya gerek kalmayacak bir anayasa değişikliği ile oldu bittiye getirelim istiyorlar.
Ama açıkçası bu dakikadan sonra nerede nasıl olursa olsun, eğer bir Ortadoğu ülkesi olmamızın karşısında durmak isteyenler varsa onların samimiyetleri sadece siyasette değil, hemen her alanda çok kıymetli olacaktır.
Türkiye siyaseten de bir yol ayrımına gidiyor gibi, lakin az kullanılan yolu seçecek olanların çok olması tek çare