3 kuruşluk çıkar uğruna yok olan canlar

Durak Karabulut

Durak Karabulut

Tüm Yazıları

Her felaketin ardından aynı üzüntü dolu sözleri duymaya alıştık: "Üzgünüz, içimiz yandı." Ancak bu söylemler, yiten canların acısını dindirmeye yetmiyor. Yaşanan ihmallerin, alınmayan önlemlerin ardından gelen bu klişe açıklamalar, ne yazık ki sorumlulukları göz ardı etmenin bir yolu haline gelmiş durumda. Oysa yaşanan her acı olay, tedbirlerin artırılması ve bir daha asla yaşanmaması için bir uyarı olmalıdır.

Son yaşanan facia, bunu bir kez daha acı bir şekilde hatırlattı. Milyonlarca lira kazanç uğruna göz ardı edilen güvenlik önlemleri, lüks bir otelde sıradan bir ihmal nedeniyle 70’in üzerinde canımızı bizden aldı. Bu olay, ülkemizde insan hayatının ekonomik çıkarlar karşısında nasıl değersizleştirildiğini gösteriyor. Peki, bundan sonra ne olacak? Bu facianın ardından, toplu yaşam alanlarında ve otellerde hangi somut tedbirler alınacak? Kamuoyu artık somut cevaplar ve kalıcı çözümler görmek istiyor.

Hayatını kaybeden canlarımız için üzüntümüz sonsuz. Onlara Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ancak burada sorumluluğumuz bitmiyor. Biz köşe yazarları olarak, kamuoyunun dikkatini bu ihmallerin üzerinde tutmak, acı olayların unutulmasına izin vermemek zorundayız. Aynı hataların tekrar yaşanmaması için alınması gereken önlemleri takip etmek, topluma gerçekleri anlatmak bizim en büyük görevimizdir.

Unutmayalım ki hiçbir ekonomik çıkar, insan hayatından daha değerli değildir. Çıkar hırsı ve tedbirsizlik, en büyük felakettir. Buna karşı koymak, insanlık ve vicdan borcumuzdur.

Bir daha asla! Bu söz, yalnızca söylemde kalmamalı, hayata geçirilmelidir. Çünkü ihmallerin bedeli, masum hayatlara mal olmamalıdır.