Orta Doğu’da barut kokusu, Türkiye’de çelik irade
Bazı ülkeler savaş çıkarır, bazıları da tarihi yazar.
Bu millet, tarih yazmayı tercih etti.
Çanakkale’de düşman gemilerinin sayısını kimse tutmadı ama herkes o gençlerin göğsünü siper ettiğini biliyor. Ne tank vardı, ne uçak ama inanç vardı. Ve o inanç, Cumhuriyet’in harcına karıldı.
Mustafa Kemal Atatürk, “Yurtta sulh, cihanda sulh” derken bir teslimiyet değil, güçlü ve kararlı bir barışı tarif etti. Çünkü gerçek barış, ancak güçlü orduların sağlayabileceği bir ayrıcalıktır. “İstikbal göklerdedir” sözünün arkasındaki mana da buydu: Sadece barış istemek yetmez; onu koruyacak kudrete de sahip olmalısınız.
İşte bugün Türkiye o kudrete sahiptir.
Bu, geçmişte olmayan bir şeyin sıfırdan inşası değil; Atatürk’ün kurduğu temelin çağın gerekleriyle, yerli ve milli imkânlarla yeniden güçlendirilmesidir.
İHA’lar, SİHA’lar, milli muharip uçaklar, denizaltılar, savunma sistemleri artık yalnızca kahramanlığımızı değil, caydırıcılığımızı da temsil ediyor.
Ve bu ordu, tatbikatta değil, sahada; sınır ötesinde omuz omuza savaşarak yetişti. Şimdi ise tecrübeyle birleşen teknolojiyle caydırıcı bir güç haline geldi.
Unutulmasın ki, Kıbrıs Barış Harekâtı da bu kararlılığın en net göstergesidir. Türk ordusu, yalnızca 24 saatte neleri başarabileceğini tüm dünyaya göstermiştir.
İsrail’in bölgedeki kışkırtıcı söylemleri, Türkiye’yi hedef alan açıklamaları ve Orta Doğu'da yeniden şekillenmek istenen denklem…
Bazıları hâlâ Türkiye'nin gücünü test edebileceğini sanıyor.
Unutulmamalıdır:
Bu ülke, tarih boyunca gücünü kanıtlamıştır.
Bugünse geçmişten devraldığı mirası büyüterek, kararlılıkla yoluna devam etmektedir.
Bu millet savaş istemez.
Ama savaş çıkarsa ne yapacağını çok iyi bilir.
Haritayı çizmeye kalkanlara, tarihi ezberletir.
Türkiye’yi test etmeye kalkışanlar, yalnızca bir ülkeyle değil; geçmişten bugüne taşınan bir inançla, bir kararlılıkla karşı karşıya olduklarını iyi bilmelidir.
Mehmetçik sessizdir ama gerektiğinde gök gürültüsü gibi iner.
Barış isteriz ama onurumuzla…
Ve unutulmasın:
Bu millet, iradesine göz dikeni affetmez.