Keşke gelmese bayram...

Garibanı aldı bir düşünce...
Kurban Bayramı yaklaşıyor.

Eskiden bayram denince akla;
Kurbanlık telaşı,
Çocukların bayramlık sevinci,
Torunlara harçlık,
Sofralarda birlik ve beraberlik gelirdi.

Şimdi ise...
Vatandaş kurban pazarının önünden bile geçemiyor.
Kurban hissesi almak hayal oldu,
Tavukla, horozla bile hissedar olamıyor insanlar.
Emeklinin eli cebine uzanamıyor.
Torununa harçlık veremiyor,
Veremediği gibi, mahcup bakışlarla gözlerini kaçırıyor.

Bir çift çorap,
Bir gömlek almak bile lüks haline geldi.

Dört gözle beklenen bayramlar,
Artık bazıları için kaygıyla beklenen günler oldu.
Çünkü insanlar bir tebessüm edecek halde bile değil.
Yorgun, yılgın, çaresiz…

Bayrama sayılı gün kaldı…
Ama bazılarına bayram gelmiyor.
Gelen, yalnızca sessizlik.
Bir lokma etin, bir tabak yemeğin hasreti.

Emekli, işçi, dar gelirli…
Hepsi bir umut bekliyor.
Ama ekranlarda tartışılan bambaşka gündemler:

“Trump bugün ne dedi?”
“Acaba Türkiye’ye gelecek mi?”
“Ukrayna ile Rusya liderleri İstanbul’da buluşur mu?”

Sanki bunlar çözülse,
Tüm memleketin derdi bitecekmiş gibi anlatılıyor.
Oysa bu halkın gerçek gündemi başka.

Hiç duydunuz mu bir yorumcunun şöyle dediğini:
“Yahu bayram geliyor, bu halk ne yapacak?”
Hiç gördünüz mü bir köşe yazısında,
“Emekli bayramda neyle geçinecek?” diye sorulduğunu?

Halkın gündemini konuşmak yerine,
Gözler başka yöne çevrilmiş durumda.

Oysa çözüm bekleyen asıl mesele buradadır.
Geçim derdi, mutfak yangını, sofraya koyulacak bir lokmadır mesele.
Bu da ülkeyi yönetenlerin, milletin yetki verdiklerinin sorumluluğundadır.
Çözüm, temsil makamında oturanların görevidir.

Çünkü bu milletin derdi, dış siyaset polemikleri değil…
Evladına bir tabak et,
Bir dilim ekmek yedirememektir.

Geçim derdi,
İnsanca yaşama hakkıdır.

Ve biz bu gerçekleri yazmaya,
Hatırlatmaya,
Toplumun sesini duyurmaya devam edeceğiz.

Başkaları konuşmasa da,
Biz konuşacağız.

Bayram geliyor…
Ama yine sadece bazılarına.
Bazı yurttaşlarımızın düşüncesi kurban pazarında değil…
Daha derin bir yerde:
“Biz neyi hissediyoruz acaba?”