"İktidarı anladık da muhalefet neyin peşinde?"

Durak Karabulut

Durak Karabulut

Tüm Yazıları

İktidarın, ekonomik koşulların ağırlaştığı bir dönemde gündemi değiştirmeye çalışması alışıldık bir strateji. Ekonomideki olumsuzlukları perdelemek ve dikkatleri başka konulara çekmek bilinen bir hamle. Ancak muhalefetin de benzer bir yaklaşım sergilemesi düşündürücü.

Muhalefetin asıl görevi, halkın gerçek sorunlarına eğilmek, ekonomik sıkıntıları görünür kılmak ve çözüm önerileri sunmaktır. Ancak seçimlere henüz dört yıl varken tüm enerjisini "Cumhurbaşkanı kim olacak?" tartışmasına harcıyor. Oysa önce politikalar ve vaatler belirlenmelidir; yani önce temel atılır, aday sonra gelir. Zamanı geldiğinde, toplumun geniş kesimlerinden destek alabilecek ve seçimi kazanabilecek bir aday belirlenebilir. Önemli olan, bugünden itibaren halkın güvenini kazanacak, iktidarın yanlış politikalarına karşı güçlü bir duruş sergileyecek bir siyaset inşa etmektir.

PEKİ, ÖNCELİKLİ MESELE NE OLMALI? EKONOMİ

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı Ocak 2025 enflasyon verileri, ekonomideki sıkıntıların derinliğini gözler önüne serdi. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ocak ayında %5,03 artarken, yıllık bazda %42,12 seviyesine ulaştı. Alım gücünün her geçen gün düştüğü bu tabloda, vatandaş temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Sağlık hizmetlerindeki fiyat artışları %23,6 gibi yüksek bir orana ulaşırken, gıda ve kira fiyatları dar gelirliyi tamamen çaresiz bırakmış durumda.

Daha önce faiz indirimlerinin döviz kurunda nasıl bir dalgalanmaya yol açtığını gördük. Şimdi yine faiz indirimi yapılıyor ve dolar tekrar yükselişe geçti. Eğer faiz indirilecekse, döviz kontrol altına alınacak önlemler de alınmalıdır. Aksi takdirde, yanlış ekonomi politikaları vatandaşın sırtındaki yükü daha da ağırlaştıracaktır.

Ekonomik göstergeler bu kadar alarm verirken, muhalefetin asıl meseleleri geri plana itmesi büyük bir hata. Halkın beklentisi, ekonomik krize karşı somut çözümler ve etkili muhalefet politikalarıdır. Aday tartışmalarıyla gündemi dağıtmak yerine, ekonomik sıkıntıları ve çözüm yollarını ön plana çıkarmak gerekiyor.

Sonuç olarak, siyasetin gerçek gündemi vatandaşın yaşadığı ekonomik zorluklar olmalıdır. Hem iktidar hem de muhalefet, enerjisini bu sorunların çözümüne yönlendirmelidir. Ancak bu şekilde toplumun güveni kazanılabilir ve sürdürülebilir bir gelecek inşa edilebilir.