Melek değilsin!
Hiç baktınız mı şöyle biraz uzağa çekilip de kendi hayatınıza? Yıpranmışlıklarınıza mesela!
Hepimizin farklıdır yıpranmışlıkları. Genel ve ortak özelliğine baktığınızda göreceğiniz ilk durum şudur; karşınızdaki kişiye, hak ettiğinden fazla değer vermek, sizi anlamak yerine size hep eleştiride bulunan, “sen değiştin, sen böyle değildin” suçlamaları yapanlarla bir arada olmanızdır. Hiç dönüp de kendine bakmayı bilmeyen kişilerle geçirdiğiniz zaman oldu mu? Onların her şeyi kendi penceresinden görmek istemesi ve sizin yerine düşünmeyi, algılamayı düşünmeyecek kadar bencil olmasından kaynaklanmaktadır. Neden sizin bu hale geldiğinizle ilgilenmez. Çünkü içten içe bilir aslında buna sebep olan kişinin ya da durumun kendisinin sebep olduğunu.
Telaş yapmayın. Kendinizi ifade etmeye de çalışmayın. Sizi o şekle sokan insan, sizi o hale kendisinin dönüştürdüğünün farkında değilse onun için nefes tüketmeye değmez. Sizin güler yüzünüz solduysa ve gergin bir hal aldıysanız, bu ifadeyi yok edenin kendisi olduğunu göremeyen bir narsistle baş edemezsiniz. Siz sebeplerini anlatmaya çalışırsınız ama o, sizi sürekli aynı şeyi söylemekle suçlar. Bilmez ki o söyleneler düzeltilmediği için o cümleler tekrar edilmek zorunda kalınıyor. Bir insana, bir şeyi bir kere söylersiniz hatta söylemenize bile gerek kalmaz anlar, o duruma zaten sizi sokmaz.
Tek suçlu onlar mı acaba? Sanki bizler acaba bu durumu yaşamak için kendimiz mi aranıyoruz? Hiç düşündünüz mü? Neden bu duruma düşüyoruz?
Üzerimize düşenden fazla görev üstlenmek, saçma sapan gereksiz vicdanınızın, bulunduğunuz yeri güzelleştirmek gibi bir misyon üstlenmeniz yüzünden aldığınız kararların kurbanı olmuyor muyuz? İyilik; anlayana, nankörlük etmeyene, size köstek değil destek olana yapılır. *İyilikten maraz doğmasın* istiyorsanız kendinizi hiç kimse için fazla hırpalamayın. Anlamayan biri için yıpranmaya değmez. Siz sağlınızı, mentalinizi bozarsınız sadece ve suçlu olmaya devam edersiniz.
Aynı cümleleri defalarca söyleyip kendinizi yormayın. Anlamak istemediği için anlamayacak, hatta sizi suçlamaya devam edecektir. Geri çekilin, kendinize zaman ayırın. Sizi mutlu eden uğraşlarınıza geri dönün. Sağlığınızla, sevdiğiniz eş dost arkadaşlarınızla ilgilenin, gardınızı almak yerine. “Ben, bunu yapmanı istemedim, sen istedin” cümlelerini duymak istemiyorsanız vazgeçin iyilik meleği misyonunu üstlenmekten.
Siz bir insansınız, melek olmak zorunda değilsiniz. Boş yere kanatlarınızı kırdırtmayın kimse için değmez. Kendini hırpalayan değil, önce kendisini seven ve bencillik eden daima sevilir unutmayın!