Açılım mı kaçılım mı?

Süreyya Terzioğlu

Süreyya Terzioğlu

Tüm Yazıları

Devlet Bahçeli’nin öne çıkarılarak yapılan açılım adındaki durum şehit ailelerini kızdıracak boyutlara ulaşmaya başladı.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'nda Abdullah Öcalan için "Sayın" kelimesinin kullanıldığı törende vali ve millet vekili, şehit ailelerinden büyük tepki aldı. Bu ve bunun gibi örnekler giderek çoğalıyor ve yazık ki bazı kulis arkasında adı geçen bazı mevzular çok derinlik arz ediyor.

"Terörsüz Türkiye" için garantörlük yapacak bir ülkenin olması gerekliliğinden bahsediliyor ki; bu sadece şunu ifade eder: Türkiye Cumhuriyeti’nin Terörsüz Türkiye için başlattığı açılımın artık sadece bizi değil, uluslararası bir tarafa taşınmasına ve başka ülkelerin bizim ülkemizin politikaları hakkında yorum yapmasına daha da fenası müdahale etmesine ortam sağlar. Yani aslında terörden kurtulmak istenen durumun aslında tam da terörle iç içe getirecek, hatta diğer ülkelerle savaş haline sürükleyecek bir yere taşır.

Terörle mücadele tarzı terörist başı ile ya da terör örgütü ile yapılmaz. Kesin bir karar verilir ve terör yok edilir. Onlarla masaya oturmak ancak bir acziyettir. Bunu şehit ailelerine de anlatamazsınız, yarın bir garantör ülke konusu hayata geçirildiğinde o garantörün emrine girdiğinizde başımıza gelenler yüzünden toprak ve can kaybı yaşadığınızda Türk milletine de anlatamazsınız.

Bir karar verilmeden önce en ince ayrıntıları ile ve en korkunç senaryoya dönüşeceğini düşünerek hareket ederseniz ancak en az zararla çıkmanızı sağlarsınız. Daha şimdiden "Kürdistan" kelimeleri her yerde kullanılmaya başlanmışken bunun sonu nereye varır, büyüklerimizin enine boyuna düşünüp hareket etmelerinde fayda var diye düşünüyorum.

Bu çıkışın bir inişi olmaması için ağır, emin ve tedbirli hareket etmekte fayda var diye düşünüyorum.