Hangi lise? Lise türleri
Her yıl binlerce gencimiz ortaokulun ardından hayatının önemli dönemeçlerinden biriyle karşılaşıyor: Hangi liseyi seçeceğim?
Kulağa basit bir seçim gibi gelse de, aslında bu karar çoğu zaman öğrencinin üniversite tercihlerini, hatta mesleki yönelimini doğrudan etkiliyor. Dolayısıyla yalnızca sınav puanına göre değil ilgi, yetenek, hayaller ve kişilik özelliklerine göre verilmesi gereken bir karar bu.
Bugün elimizde pek çok farklı lise türü var. Her biri ayrı bir dünya, ayrı bir yol haritası sunuyor.
Fen Liseleri, bilim ve matematik alanında kendini geliştirmek isteyen öğrenciler için özel bir zemin hazırlıyor.
Mühendislik, tıp, yazılım gibi sayısal alanlara yönelmek isteyenler için oldukça verimli bir altyapıya sahipler. Ancak yoğun akademik tempo, bu liseyi tercih edecek öğrencilerin disiplinli ve sabırlı olması gerektiğini unutmamalı.
Sosyal Bilimler Liseleri ise adından da anlaşılacağı üzere, edebiyat, tarih, felsefe gibi sosyal alanlara ilgisi olan öğrencileri hedefliyor. Hukuk, psikoloji, siyaset bilimi gibi bölümlerle ilgilenen öğrenciler için doğru adres olabilir. Ancak ne yazık ki çoğu zaman fen liseleri kadar görünür değiller.
Anadolu Liseleri ise belki de en esnek yapıya sahip okullar. İlk iki yılda ortak derslerle temel oluşturan bu liselerde, öğrenciler 11. sınıfta alan seçimi yaparak yönlerini belirliyor. Bu yönüyle hem fırsat sunuyor hem de sorumluluk yüklüyor: Doğru alan seçimi çok kritik.
Anadolu İmam Hatip Liseleri, dinî eğitimle birlikte temel akademik bilgiyi bir arada sunuyor. Öğrencilerine hem ilahiyat gibi alanlara hazırlık hem de diğer üniversite programlarına geçiş imkânı sağlıyor.
Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri, hayata daha erken atılmak isteyen ya da bir meslek öğrenmeyi hedefleyen öğrenciler için birebir. Sanayi, sağlık, tarım, turizm gibi pek çok sektörde nitelikli eleman yetiştirmeyi amaçlıyorlar. Üstelik MTOK kontenjanlarıyla üniversiteye geçiş fırsatı da sunuyorlar.
Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri gibi özel ilgi alanına hitap eden liseler ise yaratıcılığını veya fiziksel yeteneklerini geliştirmek isteyen öğrencilerin rotasında yer almalı. Yeter ki bu yetenekler doğru zamanda keşfedilsin.
Kimi zaman veliler, “Puanı yetiyor, orayı yazalım” mantığıyla hareket ediyor. Ancak şunu unutmamalıyız: Lise yalnızca dört yıl okunup geçilecek bir yer değil; bireyin karakterinin, yeteneklerinin, hayallerinin şekillendiği, bir nevi yön bulduğu bir dönemdir.
Bu nedenle hem öğrenciler hem de aileler; puanı değil potansiyeli, prestiji değil uyumu gözeterek karar vermeli. Unutmayalım ki doğru lise, doğru başlangıç demektir.