Düşüncesiz değer, felsefesiz eğitim

Değerler eğitimi elbette önemlidir; ancak felsefi sorgulamadan yoksun bir değerler eğitimi, sağlam bir temele oturamaz. Çocuklara sadece basitleştirilmiş nezaket kurallarını öğretmek, onlara neden “iyi” davranmaları gerektiğini kavratmaz; yalnızca otomatik bir uyum yaratır.

Oysa gerçek eğitim, “Neden doğruyu seçmeliyim?, “Adalet nedir?”, “İyi insan olmak ne demektir?” gibi soruları sordurabilmektir. İşte felsefe tam da bu noktada devreye girer; değerleri ezberletmek yerine, içselleştirmeyi mümkün kılar.

Türkiye’de son on yılda değerler eğitimine ağırlık verildi; fakat aynı dönemde PISA sonuçları gösteriyor ki eleştirel düşünme ve okuduğunu anlama becerilerinde hâlâ OECD ortalamasının gerisindeyiz. Bu veriler, felsefenin yokluğunun eğitimimizi sadece teoride değil, somut olarak da zayıflattığını açıkça ortaya koyuyor.

Eğitimin amacı yalnızca “iyi çocuklar” yetiştirmek değildir. Asıl hedef; düşünebilen, sorgulayan, adalet duygusu gelişmiş bireyler kazandırmaktır. Bunun yolu da nezaketi basitleştirip felsefeyi yok etmekten değil, değerler eğitimiyle felsefeyi birlikte güçlendirmekten geçer. Çünkü düşünce olmadan değer, değer olmadan da insan eksik kalır. Doğa ormansız, kadın güvensiz, çocuk hedefsiz, hayvanlar korumasız kalır.

SON DAKİKA HABERLERİ

Ali Murat Karabağ Diğer Yazıları