0-3 yaş dikkat gelişimi
Hayatın ilk üç yılı, bir çocuğun zihinsel ve duygusal gelişimi için adeta altın bir dönemdir. Bu yıllarda dikkat, öğrenmenin temel taşıdır.
Çocuğun çevresini algılaması, yeni kavramları keşfetmesi ve oyunla öğrenmesi dikkat gelişimine bağlıdır. Ancak dikkat dediğimiz şey doğuştan tam anlamıyla gelmez; sevgiyle, doğru yöntemlerle ve sabırla gelişir. İşte bu noktada “Annepati” felsefesi devreye girer: Çocuğu sadece anlamak değil, onun dünyasına adım atıp kalbiyle görmek…
0-3 yaş döneminde oyun, çocuğun dili ve dünyayı anlamlandırma aracıdır. Basit ama hedefe yönelik oyunlar dikkat süresini uzatır. Örneğin, renkli bloklarla kule yapmak, eşleştirme kartlarıyla oynanan kısa süreli oyunlar veya bir nesneyi saklayıp bulmasını istemek, zihinsel odaklanmayı güçlendirir.
Çocuğa “dikkatini topla” demek yerine, onun seviyesine inmek gerekir. Çocuğun gözünden bak, onun hızında ilerle. Dikkat geliştirici oyunlarda acele etmeden, başarısızlıkta kızmadan, minik zaferleri büyük alkışlarla kutlayarak güvenli bir öğrenme alanı yaratmak, dikkat becerisini doğal şekilde büyütür.
Dikkat sadece zihinsel değil, bedensel bir beceridir. Müzik eşliğinde yapılan ritim hareketleri, parmak oyunları, farklı dokulara dokunma ve kokuları ayırt etme gibi etkinlikler beynin dikkat merkezlerini harekete geçirir. Bu deneyimlerde çocuğun hislerini gözlemlemek ve onun verdiği ipuçlarına göre oyunu yönlendirmek, dikkati kalıcı şekilde güçlendirir.
İlk üç yılda ekranlar dikkati köreltir, gerçek deneyimler ise keskinleştirir. Ebeveynin çocuğuyla göz göze iletişimini, yüz ifadeleriyle oynanan basit dikkat oyunlarını ve fiziksel etkileşimi önerir. Birlikte kitaplara bakmak, resimlerde nesneleri bulmak, gerçek hayattaki sesleri keşfetmek, dikkat gelişimi için ekrandan kat kat faydalıdır.
Dikkat gelişimi hazır bir reçete değil; oyunla, sevgiyle, sabırla örülen bir yolculuktur. Annepati felsefesi bu yolculukta hem rehber hem de pusuladır: Çocuğun zihnine değil, kalbine dokunan her an, dikkat çiçeğinin daha da açmasına yardım eder.