Nemden bulut mu kapıyoruz?

Son günlerde bazı haberlerin yeniden “keşfedilmiş gibi” gündeme gelmesine hayretle bakıyoruz. Aile boyu görev dağılımları, akrabalık ilişkileri, sıra dışı atamalar, akademik başarıların yüksek yoğunlukla bazı soyadlarında toplanması gibi konular sanki ilk kez ortaya çıkmış gibi şaşkınlık yaratıyor.

Hâlbuki bunların neredeyse tamamı, yıllardır açık kaynaklarda mevcuttu. Arama motoruna birkaç anahtar kelime yazan herkes, kim kimdir, nerede ne iş yapar, kim hangi görevdedir, hatta bazı durumlarda kimler aynı soyadını taşır gibi bilgilere rahatlıkla ulaşabiliyordu.

Bugünlerde konuşulan “bazı ailelerin farklı kurumlardaki temsil oranı” ya da “aynı çevreden kişilerin yüksek pozisyonlarda bulunması” gibi konuların çoğu, zaten yıllardır sessizce dolaşan bilgilerdi.
Hatta bu bilgiler, kimi zaman basın bültenlerinde, kimi zaman resmî web sitelerinde, kimi zaman da kamuya açık atama kararlarında kendiliğinden yer alıyordu.

Ama işte, bazen herkesin gözünün önünde olan şey ancak benzer şeyler nedeni ile başka birilerinin yaptıkları gündem olunca konuşulmaya başlanıyor. Yani devletin yargı ve emniyet güçleri yoluyla ortaya çıkardığı diploma skandalları ortaya çıkmasa bu konular yeniden gündem olmayacaktı demek ki.

Sonrasını takip edemedim ama devletin en önemli kurumlarından birinde eski bir hükümlü ve açık kaynaklara göre ilkokul mezunu bir kişi de vardı ve pek de ünlüydü mesela ama o başka bir diploması olması gerektiğini düşünmüyordu. Sonrasında muhakkak eğitimine devam etmiştir, orası ayrı konu.

Yani bu çok önemli ve zeki dahası çalışkan ve hatta deha seviyesindeki insanları ve aileleri incitmemek lazım diye düşünüyorum ben kendi adıma. Maazallah aksi durumda bugüne kadar devlete ve millete birçok hizmet ve katkıları olan bu isimler 'sizinle mi uğraşacağız' deyip bizi hizmetlerinden mahrum bırakabilirler ve o zaman görürüz günümüzü...

BAHÇELİ 9 BÖLGE DEDİ DİYE...

Bir başka örnek de MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bir afişte yer alan 9 Bölge 81 il ifadesinden nem kapma hadisesine evrildi.
Gündeme bu ifade gelir gelmez sosyal medyada bir grup Sevr haritasını çıkarıp “Bakın işte, Türkiye’yi bölüyorlar!” diye feveran etti.

Yani bu ülkede bir siyasetçi “9 bölge” diyor, ve bunu 1919’daki Sevr Anlaşması'nın hayalî bölge planıyla ilişkilendirmek ilk akla gelen oluyor?

HİÇ Mİ 9 IŞIK DİYE BİR ŞEY DUYMADINIZ?

Bahçeli'nin ideolojik referanslarındaki “9 rakamı”, 50 yılı aşkın süredir milliyetçi gelenekte semboldür.
Ama bazıları her buluttan Sevr damlası düşecek zannediyor.
Bu kadarı da fazla.

Bu günlerde birisi çıkıp “2+2=4” dese, Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirmeyi kast ediyor diye algılayacak olanlar var. 2+2'nin 4 ettiğini kendileri de biliyor oysa. Biraz serin olmakta fayda var.

LİYAKAT Mİ? ELBETTE

Bu konularda da bir yanlış anlama var. Göreve gelen insanların çoğu, özgeçmiş anlamında son derece güçlü bireyler.

Çift anadal bitirmiş, yüksek lisans yapmış, uluslararası tecrübeye sahip, birçok akademik ya da teknik niteliği haiz kişilerden bahsediyoruz. O arada yoğunluk nedeni ile özgeçmişlerindeki sayfalar yetmemiş olabilir pekala. Ne yapmalarını bekliyorlar insanların gerçekten anlamıyorum. Bu kadar donanımlı olmasınlar mı yani.

Dahası bazı soyadları çalışkandır. Bazı aileler şanslıdır. Böylesi durumlarda birilerinin yaptıkları hukuksuzlukların son derece yetkin oldukları su götürmez insanlar ve aileler için de ölçü gibi kullanılması gerçekten hoş değil.

NEDEN ŞİMDİ?

İşin ilginç yanı, yıllardır var olan bu yapılar, hiçbir değişikliğe uğramadan, sadece zamanın ruhuna göre yeniden gündeme geliyor. Ve sanki ilk defa oluyormuş gibi bir heyecanla karşılanıyor.

Bugün sosyal medyada büyük şaşkınlık yaratan bazı görev dağılımlarını, bundan 5 yıl önce bile haberleştiren gazeteler oldu.
Kimsenin ilgisini çekmedi.
Çünkü o zaman henüz bu dedikoduları destekleyecek skandallar medyaya yansımamıştı. Hoş o skandallar da ne kadar doğru o da belli değil.

İletişim Başkanlığında yaşanan görev değişikliği nedeni ile oradan ya da dezenformasyonla mücadele başkanlığından bir açıklama gelmesi konusunda gecikme yaşanacak diye düşünmüş olabilir bu haberleri yapanlar. Ancak elbette kurumlar görevinin başında olduğu için açıklamalar gecikmedi çok şükür.

SON DAKİKA HABERLERİ

İnanç Uysal Diğer Yazıları