Lozan 2-3 yıl rötarla gidiyor mu?

Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923’te imzalandı.

Bu yıl tam 102. yıl dönümü.

Ama bakıyoruz, Zübeyir Aydar çıkmış “Lozan aşıldı” diyor.

E hani 2023’te bitiyordu?

Demek ki Lozan da bizim gibi pandemiden, seçimden, ekonomik krizden etkilendi. İki yıllık bir rötarla çökmeye karar verdi.

Bu tür anlaşmalar da demek ki artık kendiliğinden eriyor, ama tabii ne zaman eriyeceğine YouTube yorumcuları karar veriyor.

Bir yandan uzaylılar, diğer yandan Elon Musk. Ama esas tehdit: Lozan’ın bitiş tarihi!

Evet, yanlış duymadınız. 100 yıllık kontrat(!) bu sene doldu.

Sır perdesi aralanıyor, tapular yakında İngiltere’ye geri dönecek, Musul Kerkük bizi bekliyor, Ege adaları yüzeye çıkacak. Hoş Ege Adalarının Lozan anlaşması ile pek bir alakası yok ama olsun. Ege adalarının kaybedildiği anlaşma da Lozan Anlaşması diye geçiyor bazı uluslararası kaynaklarda çünkü adaların kaybedildiği Uşi anlaşmasının imzalandığı yer Lozan’da bir sem ama olsun. O da Lozan’da neticede. Aradaki 12 yıllık zamanı ciddiye almak falan gerekmiyor. Asıl Lozan’da olduğu gibi biz öyle 2 ya da 12 yıllık farklara pek bakmayız.

Tabii bütün bu gerçek(!) bilgiler nereden mi geliyor? Twitter'dan. YouTube'dan. Biraz da WhatsApp gruplarından.

Ve şimdi yeni bir açıklama geldi: KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar "Lozan aşıldı" dedi. Ama nedense pek bir haber konusu olmadı.

"Aşıldı" dediği Lozan, acaba okulun duvarı mıydı, yoksa bir baraj mı?

Yoksa biz anlamadık da o “biz artık uluslararası hukuku falan takmıyoruz” gibi bir şey mi dedi?

Zaten mesele “ne söylediği” değil, “kimin işine geldiği”.

Bir bakıyoruz, Lozan’ın tapusunu çöpe atmış gibi davrananlar, 100 yıllık anlaşmaların süresi dolunca kendiliğinden sona erdiğini sananlar ortalığı ayağa kaldırıyor.

Bir hatırlatalım:

Lozan Antlaşması bir kira kontratı değil.

100 yıllık “oturma izni” değil.

“Zaman aşımıyla” kendini imha eden bir büyü de değil.

Uluslararası hukukta bu tür anlaşmaların belirli bir süresi yok. Süreli olsa yazardı zaten: “100 yıl sonra kendiliğinden patlar” diye.

Ama maalesef yazmıyor.

Her 24 Temmuz’da hortlayan bu komplo teorisinin ana malzemesi, cehaletle süslenmiş bir özgüven.

Yok efendim “Lozan bitince yeraltı madenleri çıkacak”, “Lozan yüzünden domates bile yetişmiyorduk”.

Şimdi Lozan “aşıldı” ya, artık serbestiz. Domates de çıkacak, petrol de fışkıracak.

Ve hatta... gizli 18. madde devreye girecek: Çarşamba günleri İngilizler Çankaya’da nöbet tutacak.

Peki neden bu kadar insan buna inanıyor?

Çünkü bu anlatı, bize hoş geliyor.

Çünkü işin içinde “gizli madde” var. “Bizi kandırmışlar” duygusu var.

Ve bir de “Aslında biz her şeyin farkındayız ama konuşamıyoruz” diyen o tatmin edici cümleler…

Peki Zübeyir Aydar neden konuştu ama kimse oralı olmadı?

İlginçtir ki bu "Lozan aşıldı" açıklaması ne iktidar medyasında ne de muhalefet medyasında pek haber olmadı.

Çünkü aslında bu söz, Türkiye siyasetinde karşılığı olan bir çıkış değil.

Birincisi, Aydar'ın ve KCK'nın pozisyonu Türkiye kamuoyunun gözünde meşru bir muhatap değil.

İkincisi, bu açıklamanın arkasında büyük bir diplomatik ya da siyasi manevra da yok — sadece siyasi psikolojiye ve sembolizme hitap eden bir söylem.

Ama dikkat: Bu tür açıklamalar, doğrudan haberleştirilmese bile, komplo teorilerine bayılan çevrelerde dolaylı olarak kullanılıyor.

“Bak PKK bile Lozan’ın kalktığını söylüyor” diyerek yeni bir “iç düşman – dış düşman” denklemine malzeme çıkarılıyor.

Yani medya konuşmuyor ama YouTube kanalları şimdiden videoları patlattı:

"Lozan çöktü! Türkiye artık zincirlerini kırıyor!"

Başlığı görenin kan basıncı yükseliyor, içeriği izleyen ise bilgi yerine heyecanla baş başa kalıyor.

Bu tür efsaneler neden hep dolaşıyor?

Çünkü komplolar, karmaşık gerçekleri basit bir düşman hikâyesine indirger.

Yüz yıl önceki çok taraflı bir diplomatik başarıyı anlamak yerine, “bizi 100 yıl uyuttular” demek daha rahatlatıcı.

Üstelik bu efsaneler, "artık zincirler kırılıyor" diyerek bugünkü başarısızlıkları örtmenin de kolay bir yoludur.

Gerçekle yüzleşmek yerine, hayali prangaları kırarak kurtulduğumuza inanmak... İşte kolay haz, sıfır sorumluluk

Lozan ne aşıldı, ne yürürlükten kalktı.

Ama akıl, mantık ve tarih bilgisi… Evet, onlar bir süredir rafa kaldırılmış olabilir.

100 yıl değil, 1 yıl bile sürmeyen hafızalarla komplo üretmek kolay.

Ama unutmayalım:

Lozan bir anlaşmadan fazlasıdır bir akıl düzeyidir.

Ve o düzey aşıldıysa, mesele Lozan değil, biziz.

SON DAKİKA HABERLERİ

İnanç Uysal Diğer Yazıları