Erol Tosun

Erol Tosun

"Benim diplomam yok, onun da olmasın!"

CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı 55 gündür cezaevinde tutsak edilip esir alınan İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun haksız ve mesnetsizce iptal edilen diplomasını kimler iptal etmişti, 3 kişilik komisyonda kimler vardı, önce bir ona bakalım;

Yani velhasıl bu diploma iptali bir garip ve çelişkili durum ki değmeyin gitsin.

Yazının Devamı

TELEF olan kim?

Ülkemizde kurulan neidüğü belirsiz bir uydurma rejim sayesinde iktidarda olan, yoktan ödediğimiz vergilerimizle tüyü bitmedik yetim hakkı yiyerek, şatafatlı bir hayat, ultralüks debdebeli bir yaşam içerisinde, dört maaşlarıyla zevkten dört köşe hayat yaşayanlar, tef çalarak keyif çatarlarken;

1- İş arayanlar iş bulamayarak,

2- İş bulduysa mevcut geliri ile geçinemeyerek,

Yazının Devamı

Yüksek enflasyon ülkemize ahlaksızlığı ve çöküntüyü getirdi

Ülkemizde mevcut tek parti iktidarı sayesinde yaşanan çok yüksek enflasyon;

Daha ne olsun "bu da olmaz" dediğimiz her şey, "bu hiç olamaz" dediğimiz her türlü rezalet bu iktidar döneminde oldu. Olmaya da tam yol devam ediyor. "Yaparsak biz yaparız" dediler. Kötünün ve kötülüğün en dibini yaşattılar, yaşatıyorlar.

*Dindar nesil yetiştirecekmiş?

Yazının Devamı

Avrupa tescilledi; Kaçak göçmen deposuyuz

*Partili CB emrettiğinde; bin dedi mi binen, in dedi mi inen Eski Başbakan, sakalı ak olan Erzincanlı Topal Dursun'un oğlu Binali Efendi, 24 Kasım 2016'da iktidar borazanı, yandaş çiftliği, TRT’de kısaca demişti ki; ‘’Türkiye olmasa Avrupa göçmen istilasına uğrardı.”

*Partili CB’ye Eski Almanya Başbakanı Merkel teşekkür etmişti; "Göçmenleri ve kaçakları Avrupa'ya göndermediniz, biz de size bedelini şakırt diye ödedik" demişti.

*Partili CB, bir teşekkür de İtalya Başbakanı Meloni’den aldı; "İtalya'ya kaçak göçmen göndermediniz" diye.

Yazının Devamı

Sınıfta silahla, masada ayakkabıyla poz veren öğretmenden ne olur?

Eskiden "Eski Türkiye" dedikleri memlekette öğretmen okulları vardı. Öğretmen liseleri vardı. Bu okullarda öğrencilere yalnızca ders değil, hayat öğretilirdi. Köy yaşamı, şehirdeki görgü kuralları, toplumsal sorumluluk... Her şey bir ders, her konu bir uygulama olurdu. Öğretmen adayları sadece akademik olarak değil, insani olarak da hayata hazırlanırdı.

Bugünse durum çok farklı. Artık öğretmen okulu mezunu genç, önce torpilin yollarını öğreniyor. Hangi partiden referans alırsa devlet okuluna sınavsız atanabileceğine bakıyor. İlk adımı sosyal medyada iktidarı övmekle atıyor. Sonrası mı?

Liyakat yerini biata bırakıyor. Anne-babasının partiye üye olmasından, mahallesinde “bizim çocuk” algısı yaratmaya kadar tüm PR süreci başlıyor. Aile, iktidar partisinin bir parçası gibi görünmeye başlıyor. Bu kadar tanıtımdan sonra sadece öğretmen değil, hukuk mezunuysa hâkim, iktisat mezunuysa maliye memuru oluveriyor.

Yazının Devamı

Kanal İstanbul: Partili CB’nin Türkiye intikamı

31 Mart 2024'te İstanbul adayı olan, "ailenin imar ve rant işlerine bakan" ve şimdi de Şehircilik Baka(n)mayanı olan Murat K., adaylığı sırasında "Bizim gündemimizde Kanal manal yok," demişti. Ancak vatandaş, olayın farkındaydı: Adaylık bal gibi "Kanal" içindi. Adaylığın tek amacı uyduruk "Kanal İstanbul" projesiydi.

İşte tam da bu nedenle vatandaşlar bu düzmeceye inanmadı ve Murat Kurum’u belediye başkanı seçmedi. Ardına bile bakamadan Ankara’ya, dönüşü olmayan tek yönlü bir biletle gönderildi!

Bu yenilgi, seçilememe olayı ve rant için Araplara verilen, üstelik peşin avans alınan sözler iktidarı ve partili CB'yi iyice köşeye sıkıştırdı.

Yazının Devamı

Diploma yoktu, uydurulmuş fotokopi vardı

Partili CB’nin diploması yıllardır tartışılır.

Oysa ortada yalnızca noter katibinin tasdik ettiği fotokopi ile yıllardır durum idare ediliyor.

Bu fotokopide isim değiştirilmiş, tarih unutulmuş; “Mezuniyet: 1981” yazıyor.

Yazının Devamı

23 Nisan’da Anıtkabir muhteşemdi

● 23 Nisan, TBMM’nin 105. kuruluş yıl dönümüydü.

● Her zaman olduğu gibi, partili CB yine yoktu törenlerde.

● “Harun gibi geldiler, Karun oldular.” diyerek iktidar partisini yerden yere vurup, sonra partili CB’ye biat ve itaat eden ünvanı da TBMM Başkanı olan Numan Bey vardı törenlerde.

Yazının Devamı

Uyduruk Kanal’la ranta, talana, ihanete devam!

İstanbul’u çeyrek asırdır yöneten zihniyet, tarihi ve doğayı geri dönülmez biçimde tahrip etti. Artık yeter diyoruz!

Partili CB, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı 1994 yılından bu yana, doğrudan veya işaret ettiği isimler aracılığıyla İstanbul’u kesintisiz biçimde yönetti. Ali Müfit Gürtuna, Kadir Topbaş, Mevlüt Uysal derken tam 25 yıl boyunca İstanbul, tek merkezden idare edildi.

İstanbul’da bir arsa imara mı açılacak, yeşil alan AVM’ye mi dönecek, deprem toplanma alanları konuta mı çevrilecek? Tüm bu kararların arkasında tek bir irade vardı.

Yazının Devamı

Ülkede; diplomanın, tapunun, helal kazancın asla garantisi yok

* Ülkemizde yaşayan her kişiye duyuru olsun; ucube rejimde ilk, orta, lise, fakülte mezunu olsanız da diplomanız asla teminat altında değildir!

* Niçin derseniz; Ülkemizde bulunan 213 üniversiteden yaklaşık 68 devlet üniversitesinin rektörlerinin birçoğunun bir tane uluslararası yayınlarda kabul görmüş makalesi yok. Sadece yandaş olanın, iktidar partisinden referans getirenin, "Parti Trolü" olarak sosyal medyada iktidara yalakalık yapanların rektör olduğu bir düzende nasıl diploma garantiniz olacak?

* Diploma alsanız bile sürekli "ne zaman iptal edilecek" kuşkusu ile yaşıyoruz adeta. Yarın, öbür gün siz "sıra arkadaşınızla aynı sorulara aynı cevabı vermişsiniz, yanındaki sıra arkadaşınla aynı sorulara cevap verememişsiniz" diye bir iptalle karşılaşabiliriz kuşkusu içerisindeyiz.

Yazının Devamı

“Tayyip Erdoğan” bakımsızlar yuvasında!

Ülkemizdeki iktidar partilerinin ilk iktidara geldiği dönemlerde iktidar partisi başkanlarının adını çocuklara vermek her zaman vardır.

Ülkemizde sahte tarikatları ilk hortlatan, bürokratının nikâhlı eşine göz koyan, köpek ve bebek davası ile adı hep yan yana duran, ülkeyi vatan cephesi diye ortadan ikiye bölen Aydınlı Ednan’ın, Çoban Sülü Demirel’in ve Özal’ın adını az sayıda da olsa çocuklarına verenler oldu.

Ancak; Adını çocuklara verme patlaması Recep Tayyip’te oldu. Hemen hemen her vilayette bir iki Recep Tayyip, Tayyip Erdoğan gibi isimler gırla oldu, nüfus cüzdanları yetmez oldu.

Yazının Devamı

CB’lığında bu kadar kurullar varken, bakanlıklara gerek var mı?

Partili CB yine atamalar yapmış, İlk önce kurulların adına bakalım;

1. Bilim Teknoloji ve Yenilik (11 kişi),

2. Eğitim ve Öğretim (12 kişi),

Yazının Devamı

CHP iktidara yürüyüş kurultayı yaptı

Cumhuriyet Halk Partisi Olağanüstü Kurultayın iki gün öncesi katıldığım bir TV programında olması gerekenleri tek tek belirttiğim gibi;

Ayrışma değil, birleşme,

Ötekileştirme değil, bütünleştirme,

Yazının Devamı

Boykot tuttu, iktidarı da çok korkuttu

Ülkemizde yürürlükte olup, idareciler tarafından hiç uyulmayan Anayasanın toplantı ve gösteri hükmüne bakmadan, kanunları hiç okumadan cahil kafayla bile olsa özgür bir kişi kendi istemediği bir şeyi yapmak zorunda değildir.

Kaldı ki iktidar tarafından uyulmayan Anayasamızın 26. Maddesi uyarınca "herkes istediği şekilde önceden hiç kimseden izin almadan protesto eylemi yapabilir" denilmektedir.

Partili CB daha önceki her saniye konuştuğu için sayısını veremediğimiz çeşitli açıklamalarında boykot haktır demiştir. Boykot edin falan gazeteyi, demiştir.

Yazının Devamı

CHP ve Özgür Özel’in çıkış yolu tek

Hepimizin bildiği üzere, ülkemiz çok ama çok zorlu bir süreçten geçiyor. "Bu kadar da olmaz" dediklerimizi, "herhalde bunu da yapamazlar" diye düşündüklerimizin hepsini birebir, canlı canlı yaşıyoruz.

Anayasa var, kanunlar var, ama uyan yok. Ülkede can güvenliği yoktu, mal güvenliği de kalmadı. Başkasının diploması üzerinde isim hilesi yaparak elde edilen fotokopi, uydurma diploma geçerli; hakkıyla aldığın diploma ise doktorayla, master yapsan da geçersiz.

Bu süreçte, ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi de zorlu bir yola girmiştir. Parti, insanları değil, insanlar partiyi yönlendirerek "Ülke çıkmazda, bizi kurtar" talebini partinin önüne koymuştur.

Yazının Devamı

Demokrasi için bedel ödeyenlere selam olsun

Yaşanabilir bir ülke olmamız için,

Adaletli bir gelir dağılımı için,

Gelecek nesillerimize temiz ormanlar, berrak su kaynakları bırakabilmek için,

Yazının Devamı

31 Mart yıl dönümünde Maltepe

Özgürlüklerden, insan hakları ve hukuktan yana olan, geleceğimizin daha fazla kararmaması için, kazanılmış haklarımıza, alın teriyle üniversiteden aldığımız ve ne olur ne olmaz diye hemen notere aslı ile birlikte tasdik ettirdiğimiz ve elden aldığımız transkript (not durum) belgemiz başta olmak üzere, bizim yok ama olanların tapusuna, arabasına, şirketine, bankadaki paralarına iki satırlık yazı ile el konulmasın.

Son günlerin moda tabiriyle, insanların rüşvetle değil, alın terleriyle elde ettikleri mal varlıklarına uydurma hikâyelerle açıktan çökülmesin diye, insanca bir yaşama kavuşma talebimizi haykırmak üzere, torunlarımızın gelecekte umutla dolu bir ülkede yaşaması için İstanbul Maltepe Özgürlük Mitingi'ne gittim.

Sabah saat 09:00'dan, saat 16:00'ya kadar tam 7 saat miting alanını gözlemledim. Mitinge her partiden, her yaştan bir insan seli aktı. Gelen herkesin elinde ağırlıklı olarak Türk bayrağı vardı, parti bayrakları da vardı, her boyutta dövizler vardı, kartona, kâğıda, beze yazılmış espri dolu, talep dolu, öneri dolu, düşündüren, güldüren, hüzünlendiren sözler vardı.

Yazının Devamı

İftar pidesi alamayanlara bayram tatili imiş!

Hatırlamayanlara hatırlatalım, bilmeyenler de öğrensin dünyanın hiçbir ülkesinde uzun, upuzun bayram, seyran tatili yok, sadece bazı ülkelerde Noel (Yılbaşı) tatili var. Ülkemizde ise bayram tatilleri bitmek bilmiyor. Her bayram 10 gün tatil bu ne demek? Ayın 3’te birini çalışmadan geçirelim demek, ayın 3’te birinde üretme demek, ayın 3’te biri yat yat aç karnına uyu demek, dünyanın hiçbir ülkesinde olmayanı niçin bizim ülkemizde yaparız?

Eskiden açıklamalarda "turizm canlansın diye tatil veriyoruz" denilirdi şimdi o bile açıklanmıyor. Çünkü insanlar tatile gidemiyorlar. Ülke sadece turizm geliri ile mi geçiniyor? Hayır, o zaman bu tatil nereden çıkıyor? İşçi çalıştıran işverene "maaşın, primlerin 3’te birini, hükümet karşılayacak" diyor musun, kira ödeyene "kiranın 3’te birini ben ödeyeceğim" diyor musun, gündelik işlerde yevmiyeli çalışanlara, "yevmiyenin yarısını ben karşılayacağım" diyor musun? Hayır, o zaman neyin tatili neyin dinlenmesi?

Vatandaşın cebinde akide şekeri alacak paramı var? Baklavanın, çikolatanın zaten yanından geçemiyorlar, ikram edecek lokum alacak durumu olmadığı için komşusu ile evinde değil kapıda bayramlaşıyor, vatandaş bilet parası olmadığı için, bırakın tatili, köyüne gidemiyor.

Yazının Devamı

Devrimci ODTÜ’lerle metrodaydım

Başkentimiz Ankara’da 8 devlet, 13 (özel) vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 21 üniversite bulunmaktadır.

Ülkede edinilmiş haklar, alın teri ile kazanılmış mülkler iktidar tarafından göz göre göre gasp edilmektedir.

Ülkemizde can güvenliğimiz tehlikede, bunu biliyoruz ancak mal güvencelerimiz de tehdit altında bunu alenen görüp yaşıyoruz.

Yazının Devamı

Konya, Yozgat, Çorum, Osmaniye İmamoğlu için yürüdüyse umuda set vuramazlar

18 Mart gecesinden bu yana ülkemizde daha önce hiç yaşanmamış şeyler oluyor.

Bundan böyle; Ülkemizde çalışkan, hizmet üreten, çevik bir belediye başkanı, hem kendi belediyesinde, hem de başkanı olduğu Türk Belediyeler Birliğinde her partiye eşit mesafede hizmet veren, dik duruşunu ünvanı ne olursa olsun kimsenin karşısında bozmayan, kararlı ve cesur yürek bir İmamoğlu var.

Cumhurbaşkanlığı adayı olduğunda rakibini katlayacak bir halk desteği arkasında günden güne çoğalan bir İmamoğlu var.

Yazının Devamı

Pencereden bakıyorum, dışarıda kar var, günlerden ise kapkara bir çarşamba

Ülkemizde iktidar sahipleri, yeterince zarar verdikleri yetmiyormuş gibi, halkımızı kuru ekmeğe muhtaç etmiş, ülkeyi giderayak topyekûn imha ediyorlar.

Canım ülkemize, dünyanın dalga geçeceği şekilde zarar veriyorlar. Gerinin de gerisine götürüyorlar. Mülkiyet hakkı, insan hakkı ne varsa pervasızca çiğniyorlar, çiğnettiriyorlar.

Bir saatte doları uçurdular, fakiri daha da fakirleştirdiler.

Yazının Devamı

Enflasyon düşüyor, koca bir yalan!

"Enflasyonu ezdik, bitirdik" narasıyla bolluğu yaşıyoruz. Eğer enflasyon gerçekten ezildiyse, o zaman maaş artışı neden %10’larda? Konut sahibi olma oranı neden 8 yıldır sürekli düşüyor? Kiracı sayısı ise son 10 yıldır artarak devam ediyor ve 23 milyonu aşmış durumda. Yüksek faiz ve enflasyon nedeniyle vatandaş konut sahibi olamıyor, kirasını ödeyemiyor; ödeyebilenler ise zar zor ödüyorlar.

Yeni işyerleri açılmıyor, açılanlar ise kapısına kilit vuruyor. Ülkemizde açılan 100 işyerinden %40’ı bir yıl dolmadan kapanıyor (21 Şubat 2025 verileri).

İşyerlerinin kapanması nedeniyle işsizlik günden güne artıyor. Buna rağmen kira artış oranı halen %50’nin üzerindedir.

Yazının Devamı

Şaşaalı resmi iftar sofraları kimin kesesinden?

Oruç başladı, fakir fukaranın kesesinden kuş sütü eksik iftar sofraları kurulmaya başlandı.

"Harun gibi geldiler, Karun oldular" diye başlayıp, iktidara yamanma ile süreci sonlandıran "sözde" TBMM Başkanını mı dersiniz? Kimilerinin saray dediği, kimilerinin kaçak dediği, kimilerinin külliye dediği "boş tepe"de her gün ayrı ayrı "sözde" sivil toplum kuruluşlarına, sendikalara, vakıflara verilen devlet kesesinden 500 garsonun ve 150 aşçının görev aldığı sofraların TV ekranlarında boy gösterdiğini mi dersiniz?

Devletin bütün kurumlarında personel isim yoklamalı sözde iftar sofralarını mı dersiniz?

Yazının Devamı

Kaçak alkolden ölenler vatandaş değil mi?

Ülkemizde bir zaman önce, yani yalnızca 15 yıl önce, yalnızca yılbaşına yakın zamanlarda, sayısı çok yüksek olmayan tek tük kaçak içkiden canlarını kaybedenler olurdu. Önemsenmesi gerekir, ancak ülkemizde çok ölümlü vakalarda bile 3 günü geçmeyen bir üzüntü olduğu için bu mesele genellikle önemsenmezdi. Ancak, son bir ayda, merdiven altı tabir edilen içki üretiminden ve satışından ölenlerin sayısı 200 kişiye dayandı ve kimsenin umurunda değiller!

Bu ülkeyi idare ettiğini sandığımız sözde iktidar partisi yetkilileri, "ucube" Cumhurbaşkanlığı Sistemi/nin uygulayıcıları asla ve kat'a ölü toprağı serilmişçesine hiç oralı olmuyorlar.

İktidar yetkililerine şunu ısrarla hatırlatıyoruz: Bu merdiven altı üretilen içkiler nedeniyle ölenlerin hepsi, bu ülkeye vergi veren, üretimine katkı koyan, vatan görevi olarak askerlik yapan, Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanı taşıyan vatandaşların annesi, babası, amcası, teyzesi, yeğeni, torunu, damadı, kuzeni, eşi ve dostlarıdır.

Yazının Devamı