Erol Tosun

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Ülkemizde yaşayan, sonradan nüfus cüzdanı kazananlar değil de gerçek Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanı taşıyan vatandaşlarımızın da çok yakından bildiği gibi ülkemiz maalesef hiçbir işe yaramaz işgalci ve çapulcuların doldurduğu bir sığınak yeri oldu. İpini koparan geliyor, kimlik olsun olmasın yeter ki yürüsün, birçoğu da taşı kırıp suyunu çıkaracak yaşta gençler, aralarında hiç yaşlı yok, kadında yok.

Sizce bu ilginç değil mi? Suriyeliler hele bir başka garabet adamlar, çadırda bile kalsalar ha babam doğuruyorlar, aç hallerine bakmadan 3,4 hanımlı hepsi, doğuran da en az 4 tane doğuruyor!

Türk vatandaşı ortalama 30 yaşında 1 çocuk yapıyor, Suriyeli 15 yaşında başlıyor çocuk yapmaya, bu durum da bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Bakmak bedava, tedavi bedava, yeme, içme bedava, sürekli sanki nüfus artırmak için özel görev almışlar gibi, hiç sınırlama getiren de yok, doğum kontrol hapı tavsiye eden bile yok, ha babam doğurup duruyorlar!

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucuları; Bildiğiniz gibi seçimlerden 1 hafta sonra 8 Nisan 2024 tarihli yazımda CHP’nin belediye seçim sonuçlarında verilen mesajları iyi okumasını önermiştim.

Bu önerilerimde, özellikle yeni seçilen belediye başkanlarının kendi kendilerine atama yapmamaları ve Genel Merkez'in mutlaka bürokrat atamalarında müdahil olması gerektiğini belirterek, bilinçsiz şekilde ben yaptım anlayışı içerisinde yeni seçilen belediye başkanlarının acemiliğine, devam eden belediye başkanlarının da şımarıklığına gelecekteki CHP iktidarını kurban etmeyin demiştim.

Ancak daha yazımızın mürekkebi kurumadan Türkiye’nin her yanından akraba, eş, dost, baldız, bacanak, enişte, kayın, damat, gelin, yeğen, teyze oğlu, halakızı, hemşeri, memleketli maşallah belediye yolgeçen hanına akraba iktidarına çevrilmiş!

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Bilindiği üzere 2 Mayıs günü CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Partili CB’yi ziyaret etti.

Ziyaretin maksadı, amacı neydi bu kamuoyu ile paylaşılmadı,

Ziyarette hangi sorunlar ele alındı bu da paylaşılmadı,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; hepinizin çok yakından bildiği gibi ülkemizin geleceği, Cumhuriyet'imizin değeri, demokrasimizin önemi için ölüm, kalım meselesi kadar önemli olan bir süreçte Başkent'imiz Ankara’dan kutsal Türkiye Cumhuriyeti'mizin 100. Yılı'nda demokrasi gazisi Kırşehir ilinin Milli Mücadele kahramanı Çiçekdağı ilçesinde doğmuş birisi olarak;

El etek öpmesiyle, el pençe divan durmasıyla değil, bildiği doğruları her yerde korkusuzca ifade edebilen, her zaman, her yerde dik duruşuyla tanınan, yetkisi ve ünvanı ne olursa olsun hiçbir güç önünde eğilmeyen, gücünü birilerinin adamı olmaktan değil, halkın içerisinde olmaktan alan;

28. Dönem Ankara Milletvekili Adayı olarak (14 Mayıs 2023 TBMM 28. Dönem Milletvekilliği ve 13. Cumhurbaşkanlığı) seçimlerinin en yakın tanığıyım!

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinden 1. parti olarak Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) çıktı. Daha önce de defalarca yazdığım gibi CHP’nin birinci olması adaylardan, izlenen politikalardan değil;

1. Borcu gırtlağa dayanan emekli,

2. İcralarla boğuşan çalışanlar,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız. Geçtiğimiz günlerde partili cumhurbaşkanı ile yurt dışı gezisine giden Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti için, kefen parasını bu ülkenin kurtuluşuna bağışlayan cumhuriyetin ilk Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Rıfat Börekçi gibi ulvi bir değerin oturduğu makamda hak etmeden oturan içerisinde bulunduğumuz ucube dönemin Diyanet İşleri Başkanı;

* Arapçayı Türkçeye çeviremedi. Şaşırdık mı? Hayır. Bakmayın özgeçmişinde iyi derece Arapça biliyorum demesine. Kocaman bir yalan olduğu sadece tescillendi!

*Konusunda uzman olmadığı herkesçe görüldü,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Bir İngiltere’den "ithal Maliye Baka(n)mayanımız" var ki tam evlere şenlik cinsinden, kendisi literatüre, bir yığın yeni kelimeler kazandırıyor maşallah kendi vatandaşına "yerel halk" diyor.

KDV artırıyor bu artış değil, doğru beyanname için düzenleme diyor,

Zam yapıyor fiyat ayarlaması diyor,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucuları; İktidar oy kaybettikten sonra ortaya çıkan pahalı kol saatli vekil ile Istakoz yiyen vekilin iktidar partisine sonradan geldikleri belirtilerek, bir paklama, biz aslında çok temiziz algı çalışması iktidarın eski vekilince özellikle yapılıyor gibi değerlendiriyorum.

Buyurun birlikte bakalım;

Eski vekil, Partili CB’nın hemşerisi, yol arkadaşı, hatta İdare Edenimiz çok güvendiği için İstanbul’a trilyonluk bütçe ile yapılan İstanbul’un en büyük camisi Çamlıca Camisi'nin dernek başkanı da adı geçen eski vekilin öz kardeşidir.

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucuları; 31 Mart seçimleri sonucunda ülkemizde atmosfer değişti ancak; Ana muhalefet lideri Sn. Özgür Özel ve yakın çalışma arkadaşları bunu idrak mi edemediler, bir şok mu yaşıyorlar, Anadolu tabiriyle sevindirik mi oldular? Bunu anlamak ta zorlanıyoruz!

Ülkede 1. Parti olmuşsun erken seçim istemem diyorsun!

22 Yıldır Cumhuriyeti kurmuş koca partini görmemezlikten gelen, ağzı partine sürekli hakaret dolu bir parti başkanını önemsiyorsun!

İktidar götüremiyor, ekonomide, hukukta, sağlıkta, eğitimde kısacası hiç bir konuda işler yürümüyor.

CHP’si bu aşamada erken seçim istemiyor bunu anlamak mümkün değil!

Vatandaş geçim derdinde, geçimi sağlamanın yolu seçimden geçiyor bunu ötelemenin gereği var mı?

Ülkemizin fakir, zengin bütün katmanları CHP’si dedi,

Üreten, işçi çalıştıran Türkiye CHP’si dedi,

Kazancını vergilendirenler CHP’si dedi,

Ülkemizde yaklaşık çeyrek asırdır “İktidar Olanların” seçimde yüksek sesle Kudüs, Gazze, seçimden sonra sessizce Maldivler'de tatil, Monako'da Istakoz, Meclis'te mangal, Hollanda’ya günübirlik gezi, milyonluk özel jetle saatlik ziyaret, say say bitmiyor dökülüş, çözülüş yükseklerde….

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; “İdare Edenimizin” sözde inançlı yerel ve genel iktidarı elinde tuttukları tamı tamına 30 yıldır genel ve yerel seçimlerde Kudüs, Gazze, Mekke, beka, din, iman 24 saati 72 saat yaparak dilden düşürmüyorlar!

Ancak; Seçimden hemen sonra yüzmek için 3 torunla birlikte şortları giyip, uçuyorlar Maldivler adasındaki sahillere kulaç atmaya,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkanlıktan gittikten sonraki tarihte, Sn. Kılıçdaroğlu ile ilgili 17 Kasım 2023 tarihinde CHP 38. Kurultayından sonra bu köşede yazmıştım. O zaman tanıdıklarımız, dostlarımız, arkadaşlarımız, partililerimiz aynen şunu söylediler: "Kardeşim ne yapacaksın adam gitmiş, sen onu övüyorsun, giden gitmiş, gelen paşam de yoluna devam et, siyasette istikbalin var, geleceğini tıkama!" diye sitem etmişler ve eleştirmişlerdi.

Onlara şu yanıtı vermiştim: "Biz Ahilik geleneğinden geliyoruz, gelene elbet hoş geldin deriz ancak hoş seda bırakıp gidenin arkasından da konuşmayız, konuşturmayız; eğrisini, doğrusu neyse hakkını da eğilmeden, bükülmeden teslim ederiz."

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’ye oy vermeyi bırakın adını duyduğunda tövbe, haşa diyen muhafazakâr vatandaşlarla helalleşti,

Ülkemizde 10 milyonunun üzerinde mezunu olan açık öğretim sistemi başta olmak üzere birçok ilkin mucidi olan, kampüs içerisinde havaalanından tiyatro salonlarına, heykellerden atölyelere; üretim, eğitim, donanım, peyzaj dâhil hiçbir şeyin eksik olmadığı ihtiyaç olan her şeyin olduğu “Anadolu Üniversitesini bozkırın ortasında bir kutup yıldızı" gibi parlatarak dünyanın parmakla gösterdiği üniversitesi haline getirerek başarısını en en yukarılara taşıyan, bilimsel makale, ödülleri salonlara sığmayan,

Belediye Başkanlığında;

Porsuk Çayı içinde gezecek taşıtları üretecek tersaneden, yapay plaja, alt yapı için beton santrali,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız, 31 Mart seçim sonuçlarına baktığımızda ne gördüğümüzü ve sonucunun neler getireceğini Flash TV ekranlarında zaman azlığı nedeniyle kısaca anlattım.

Programı izlemeyenlere tekrar hatırlatmak için 'Neden erken seçim olmalı?' ya birlikte bakalım;

1. Ülkemizde an itibariyle enflasyon Avrupa’nın 19 ülkesinin toplamından daha fazla olması,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Bilindiği üzere ülkemizde 7 gün önce yerel seçimler yapıldı.

*Bu seçimler de; Nas diye diye faizi patlatan, dövizi uçuran, bozuk ekonominin baş sorumlusu kendisini sürekli ülkenin tek sahibi hülyası içerisinde olan “İdare Eden" sayesinde ezim ezim, ezilen emekliler, evine ekmek götüremeyen İşsizler, tenceresinde yemek kaynatamayan ev hanımları, pahalılık nedeniyle okulunu yarıda bırakan öğrenciler, pahalı mazot nedeniyle tarlasını ekemeyen çiftçiler, elindeki sağmal sığırları borçları nedeniyle kesime göndermek zorunda kalan besiciler, yüksek kiralar nedeniyle kapısına kilit vuran esnaflar kısacası toplumun bütün dar gelirli kesimleri, ülkemizin Afganistan olmasını istemeyen kadınları, kızları, topluma özgürlük, ülkemize hukuk, geleceğimize aydınlık gelsin diyen her partiden demokrasi yanlıları, rehberimiz Ulu Önder Atatürk diyen Cumhuriyet sevdalıları, ülkemizin bütünlüğü bizim için ekmek kadar, su kadar kıymetli diyen her dilden, her dinden Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan sade vatandaşları, aralıksız 30 yıllık yerel iktidara, 23 yıllık genel İktidara unutulmaz bir tek ders değil fasikül dolusu dersler vererek 1 Nisan’ın şaka günü değil, gerçeklerle yüzleşme günü olduğunu bütün Dünyanın gözü önünde ispat ettiler.

Bu yerel seçimlerdeki kazanım ve başarı CHP‘li Adayların (istisnalar hariç) özellikleri, başarılı CV’leri, çok yerinde tespitler sayesinde değil!

Sevgili okuyucularımız; Festival ne demek bir yörenin simgesi haline gelen, o bölgeyle özdeşleşen bir tarımsal ürün, tarihi bir değer, önemli bir turizm geliri gibi o yöreye ve insanına ekonomik faydası olacak bir faaliyet olursa değeri olur. Örneğin, Kırşehir Kaman Ceviz festivali, Bozcaada Caz festivali, İzmir Kiraz festivali, Kastamonu Sarımsak festivali, Çubuk Turşu festivali, Kalecik Şarap festivali, Ayaş Dut festivali, gibi ülkemizde yüzlerce örneği olan ürün tanıtım festivali, Antalya Altın Portakal Film festivali gibi uluslararası, Adana Yemek Festivali gibi bölgesel, ülkemizin hemen hemen her bölgesinde yüzlerce festival, şenlik yapılıyor. Bu festivaller o ilçenin, ilin yerel ekonomisinin kazanması için elbette yapılmalıdır da yapılıyor da bu bölgesel festivaller en fazla 2 gün sürüyor.

Yerel seçimler sonrası Etimesgut'ta bayrak değişim yaşandı. Daha önce (Eylül 2023) kaleme aldığımız yazımızı yeniden yayımlayarak Sayın Beşikçioğlu'na yazının sonunda bir sorumuz olacak. Müsaadenizle ilk önce o yazımızı tekrar hatırlatıp, sorumuzu öyle soralım...

Bu yazıyı kaleme alırken dönemin Etimesgut Belediyesindeki yönetime şu soruları yöneltmiştik:

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Bildiğiniz üzere yerel seçim sürecinde elimden geldiğince, zaman oldukça belediye başkan adayları ve partiler hakkında yeterince dilimizin döndüğü oranda ikaz ve önerilerimi genişçe yazmıştım.

27 Kasım 2023 tarihli yazımda "Yerel seçim sonuçları, ülkemize ya erken seçim, CHP’sine de kurultay getirir" diye yazmıştım.

Demokrasimiz için ülkemizde yapılan son seçimdi bu seçim, çünkü iktidar edenlerin ülkemizde demokrasinin üzerine demirli çimento atacakları bir ortam mevcuttu; ancak alınan sonuçlardan da anlaşılacağı üzere ülkemizdeki seçmenlerin yarısından fazlası iktidar edenleri, ötekileştirici dil kullananları değil; kucaklayıcı dil kullanan, ötekileştirmeyen muhalefet edenleri, içi boş hamaset nutukları atanları değil, boş korku salanları değil, gönüllere sevgi ekenleri tercih etmişlerdir!

*İktidar belediyeleri özellikle yoksuzluktan bahsetmeyi sevmiyor. İşsizlikten, pahalılıktan bahsetmeyi hiç mi hiç sevmiyorlar. Sadece sevdikleri yoksulluktan bahsetmek işlerine geliyor çünkü "Vatandaş yoksullaştıkça yardıma muhtaç oluyor. Onu küçük yardımlarla, çerez gibi paralarla aldatarak oyunu alıyoruz" diyorlar. "Yardıma muhtaç olan vatandaşın boynu bükük oluyor, onu kandırmak çok daha kolay" diyorlar. Yardıma muhtaç vatandaş din, iman lafını, vatan, millet edebiyatını duyunca aç olduklarını unutuyor, bu nedenle de kolay oy veriyor.

*Ülkemizin fakirleri ise kendi sefaletlerine bakmadan yetim hakkı yiyerek sırça köşklerde oturup, şatafatlı makam araçlarına binenlere seviniyor ve onlarla gururlanıyor, hem de alkışlıyorlar. O nedenle kim ne derse desin iktidar edenler fakirlikten, yoksulluktan beslenip gariban vatandaşı sevmiyor, onların oyunu alıp duygularını sömürüyor.

*Fakirliği bitirmek, çare aramak hiç işlerine gelmiyor çünkü o zaman deniz, derya gördükleri seçmen bitecek. Aynen taktik şu; "Muhtaç olsun ki sormasın sorgulamasın." Muhtaç olmazsa hesap sorar o nedenle insanlar sürekli fakir kalsınlar isteniyor, bu durum ülkemizin en önemli kanayan yarası. İnsanlar belediyelerden, hükümetten yardım alarak yaşamaya alıştırıldıkları için çalışmaya değil, fakirliğe mahkum edenleri alkışlamayı seviyor, bu gidiş geleceğimizi de bitiriyor, gelecek neslimize ilimi, bilimi değil el avuç açmayı eser bırakıyoruz!

1- Sahur saatinde gecenin tam yarısında ithal angus etinden çekilmiş ucuz kıyma kuyruğunda bekleyenin,

*İftardan önce ucuz pide kuyruğuna yağmur ,yaş, kar, kış, soğuk, sıcak demeden saatler önceden giren asgari ücretlinin,

**Teravih saatinde pazar artığı toplamak için pazar yerine giden işsizin iştahla haklarını yemek orucu bozar mı?

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; İnanın yüzlerce yazı yazdım ancak bu yazımı yazarken ki kadar devletin bu kadar ayaklar altına alındığına şahit olmadığım bir yazı kaleme alıyorum.

Altmışlı yaşları yaşadığım süreçte, onlarca koalisyon hükümetine, darbelere şahit olmuş bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, mevcut durumda ülkemizi kendilerince milliyetçi, devletçi olarak kabul edenlerin yüksek destekleri ile idare edenlerin dönemine kadar devlet idaresinin bu derece ayaklar altına alınıp yerlerde sürünmesine şahit olmadım.

Asılan ve adı evli olan sevgilileri ile anılan o nedenle "Bebek Davası, Köpek Davası" ile yad edilen Başbakan döneminde, bastonunda alenen parti amblemi olan Cumhurbaşkanı döneminde,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız;

Bizi takip eden okurlarımızın çok yakından bildikleri gibi bu sütunlarda 2014 ve 2019 yerel seçimlerinde CHP’sinden aday yapılma sürecinde bizzat desteği olan birisi olarak Sn. Mansur Yavaş’ı dostane olarak belirli aralıklarla tatlı sert eleştirdiğime yakından şahitsiniz.

O eleştiri yazılarımda söylediğimizden ilham alınması, ders çıkarılması ve aynı yanlışların tekrar yapılmaması için uyarılarımızdı.

*Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Yıllardır üyesi olmak için mücadele ettiğimiz Avrupa Birliği ülkelerinde belediye başkan adayları seçmenlerine, halkına, tiyatro, sinema, kültür salonları, milyon metre karelik yeşil alanlar vaat ederler!

**Ülkemizdeki belediye başkan adayları ise; Çorba dağıtıyorlar, 2 kişiye zor yetecek tavada illüzyon yöntemiyle 20 kişilik soğansız menemen yapıyorlar. Belediyenin parasından değil de sanki miras kalan arazilerini, alın teriyle kazandıkları kendi paraları ile vereceklermiş gibi bol keseden, "ucuz et vereceğiz, bedava gaz vereceğiz, ucuz ekmek, indirimli su vereceğiz, bedava otobüs bileti vereceğiz, dolmuş parası vereceğiz" diyorlar. Sadece bu vaatler, teferruata girmeye gerek yok, ülkemizde fakirliğin en yüksek zirvesinin yaşandığının en önemli ve tescilli net kanıtıdır ve böyle adaylar kesinlikle -tabiri mazur görün- "keriz avı"na çıkmış adaylardır.

*Yardımla kandırılacak seçmen, rüşvet verilerek oyu alınan seçmen, sadece bize has; dünyada kesinlikle başka örnek olmadığı kanaatini taşıyorum!

**Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Sürekli bizi takip eden sevgili okuyucularımızın çok yakından bildikleri üzere iddia ediyoruz ki ülkemizde unutturulmaya çalışılan, üzeri örtülmeye, delilleri karartılmaya çalışılan kimsenin yazmaya cesaret edemediği, ıskaladığı, şu partiye yakın, bu partiye uzak demeden usulsüzlük, eksiklik gördüğümüz konuları en doğru bildiğimiz tarzda, araştırarak ve kaynakçalara ulaşarak gündemde tutmaya çalışıyoruz.

1. Ravza Kavakçı Kan (Çok soyadı değiştiren eski zamandaki soyadıyla aile boyu, kızları, kardeşi, yeğeni devlete çöreklenmiş Merve Kavakçı’nın Kardeşi) şu anda iktidar partisinin milletvekili, günümüz parasıyla (2 Milyon 161 bin 291 TL) Türk Lirası ile 5 kuruş geri ödemesiz yurt dışı öğrenci bursu almış hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesinin şirketi Metro İstanbul A.Ş.'de sadece 2 hafta çalışmış ve aldığı bursla ABD’ye uçmuş, gidiş o gidiş... Bırakın bursu geri ödemeyi üzerine bir de milletvekili olmuş, fıkra gibi bile değil, çiftlik gibi de değil, resmen Belediye'yi hileli evrakla dolandırma olur bunun tam adı.