Erol Tosun

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Son 3 günde ülkemizde olanları özetliyorum;

29 Ekim 2024 Cumhuriyet'imizin 101. yılı kutlamalarında, Ekrem İmamoğlu öyle bir konuşma yaptı ki tam bir manifestoydu.

Tam bir Cumhuriyet'e sahip çıkmaydı,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Bilindiği üzere CB, 2024 yılını emekli yılı ilan etmişti, yıl bitmeden bir bakalım. 9 ayda neler olmuş;

Faizler yüzde 60 olmuş,

Üretici domatesi, kavunu, biberi, üzümü, fındığı kısacası ürettiği ne varsa yollara dökmüş,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; aynen dediğimiz gibi ülkemizde durumu idare eden partili CB, muhalefeti de mükemmel derecede idare ediyor.

Sürekli naylondan, poşetten, kâğıttan, mukavvadan uyduruk düşmanlar icat eden CB, Amerika, Avrupa, Asya, Rusya’yı bitirdi yeni ve yeniden bir düşman ilan etti ki sormayın, bu sefer kartondan düşman İsrail oldu.

Ticaret devam ediyor, gemicikler vızır vızır gidiyor ama yeni düşman İsrail, baktı ki öz kız kardeşini mirastan mahrum eden Erbakan’ın oğlu yükseliyor, aman ben de İsrail’i düşman yaratayım algısı oluşturup herkese yuttururum çabası gösterdi ve dediği gibi de oldu.

Sevgili okuyucularımız duyduk duymadık demeyin! 23 yıllık iktidar, ülkemiz çiftçisine yaptığı 3 kuruşluk mazot ve gübre desteğini gelecek yıldan itibaren yapmayacakmış, kademeli hale getirecekmiş, niçin yapsın ki;

*Pirinci: Dünyada böyle ülke var mı dediğimiz MYANMAR' an,

*Patatesi: Konya ili büyüklüğündeki HOLLANDA'dan,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Ülkemizde baş döndüren şeyler olmadığı günü bırak, saat bile yok maşallah!

Ülkemizde;

Adalet bitmiş,

*Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız, yakından da bildiğiniz gibi yerel seçimlerden hemen sonra Nisan 2024’den bu yana 10 dan fazla yazı yazdım "geçim için seçim, acele seçim diyerek", ancak görüyorum ki bundan zerre kadar anlama olmamış, tam sonunda anladılar seçim istediler derken;

*Bir baktık ki CHP Genel Başkanı Özgür Özel yine ileri tarihli seçim istedi.

* Yapmayın Özgür Bey, adı tüzük değiştirme, özünde göz boyama olan 127 milletvekilinin 120'sini belirleme yetkisini uhdenize aldınız, ondan sonra mı 14 ay sonraya randevulu seçim istiyorsunuz?

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız, hepimizin bildiği ve yaşadığı üzere ülkemizde fakirlik diz boyu, işsizlik ülke sınırlarını aşmış durumda,

**Herkes farkında, Toplumun geniş kesimi iliklerine kadar muhtaçlık yaşıyor;

*Ancak ülkede iktidar olanlar ve iktidardan nemalanıp kıyıdan köşeden kemik yalayanlar kesinlikle farkında değiller;

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Ülkemizde nereye baksanız, çöküş, bitiş, tükeniş görüyorsunuz!

CB'nin amansız destekçisi Odalar ve Borsalar Birliğinin bile inkar edemediği, gizleyemediği, iflaslar on binlerde, konkordatolar binlerde, kapanan işyeri sayısı yüz binlerde, işsizlik milyonlarda, icralar 40 milyonlarda ülke her şeyiyle tamamen iflasta, enflasyon ürkütücü bir hal almış durumda...

Kapanan işyerlerinin, borcunu çeviremeyen şirket sayılarının artması ülkemiz için iyi bir hal ve gidişin göstergesi değil. Her kapanan işyeri işsizliğin artması, evlere ekmek gitmemesi demektir.

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız ülkemizde iktidar olan parti kurulalı 23'üncü yıl olmuş, kuruluş kutlaması için ülkemiz şehirlerinde, ilçelerinde verdikleri Başkanlarının da olduğu boy boy billboard ilanlarında (Geleceğin, İcraatın, Umudun) adıdır diye iktidar partisinin kısaltılmış adı yazıyor kocaman 23'üncü rakamının gölgesinde...

* Biz de sizler adına kamuoyunu tarafsız gözlemleyen araştırmacı yazar olarak kısa ufuk turu yaptık iktidardaki partinin 23'üncü yılına, haydi sizlerle birlikte bakalım, buyurun;

*Ülkemizde yaşayan, yaşama merhaba diyen bütün canlıların umudunu söndürmüşsünüz, insanlarda yaşama zevki bırakmamışsınız. İntiharları artırmışsınız, cezaevlerini tıka basa doldurmuşsunuz, kadın ölümlerini binlere yükseltmişsiniz, boşanmaları, ev ve işyerlerine gelerek ocaklar söndüren icraları ve borçları milyon milyon çoğaltmışsınız, adalete güveni sıfırlamışsınız, yeni doğan çocuğu dahi doğduğuna pişman etmişsiniz, çocukların, gençlerin, yaş almışların, çalışanın, çalışmayanın kısaca soluk alıp veren bütün ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yaşam umudunu bitirmişsiniz, umut bunun neresinde izah edemezsiniz? Yutmamız için zekâ sıkıntımız olması gerekir. Zekâmız yerinde onu aldatacaklarınıza bir daha anlatın!

Kendileri ve şürekaları "şeriat" isteyip laik ülkede istedikleri gibi yaşıyor,

**Şeriat isteyip kapağı Arabistan'a, Afganistan'a değil Amerika'ya, Avrupa'ya, İngiltere’ye atıyor. Bu ülkelerden bolca mal, mülk sahibi de oluyor,

**İmam hatipleri destekleyip, bol bol imam hatip açıyorlar, kendi çocuklarını pahalı, özel okullarda veya Fransız, Alman liselerinde okutuyorlar, daha ilkokul seviyesinden torunlarını İtalya'ya dil kursuna gönderiyorlar,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Ülkemizdeki tek şahıs rejimine geçmeden önce ve geçtikten sonra CB‘nin söylediklerinin tam tersini yaptığının tarih kayıtlarına geçmesi için önemli tespitlerimizi sizlerle paylaşıyorum.

Bu tespitler dışında yüzlercesi var ancak köşemizin elverdiği yer kadarını özet aldık CB’nin söyleyip tam tersi uygulamaları ansiklopedi olur, bunu bilmekte yarar var. Buyurun özete birlikte bakalım;

Yazıya not 1: "Şahsım rejimi"nin istikrarlı duruşu ve özetin özetçiği sadece bu kadar, her şeyde olduğu gibi dönüşlerin hepsini yazsak fasiküllerce yazmamız gerekir. Bilmenizde yarar var sevgili okuyucularımız, hoşça kalın, dostça kalın!

*Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız çok yakından bildiğiniz gibi Ağustos ayında yazılarıma 1 aylık ara vermiştim.

*Bu süreç içerisinde yazılarımı yakından takip eden okuyucularımız, candan dostlarımız, içten arkadaşlarımız neden yazmadığımı merak ederek, çok sıkça telefonla, maillerle, mesajlarla sordular?

* Muhalif yazılarım nedeniyle gazete yönetimince yazılarıma son verilip, verilmediğini merak edenleri mi dersiniz,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız bir kez daha AKP Genel Başkanı ve CHP Genel Başkanı'nın aralarında yapılan yumuşama, gevşeme, adına ne derseniz deyin boşa düşeceğinin bunun oyalama olduğunun bizzat taraflardan olan CB tarafından ispat edilmesinin haklılığını yaşıyorum!..

* Altta tarihlerini yazacağım yazıları kaleme aldığımda birçok arkadaşım hak verirken, bazı dost ve arkadaşlarımız 'Erken davranma ,acele etme, biraz bekle.' gibi telkinlerde bulunup beni eleştirmişlerdi!

*Ben de onlara 'Siz partili CB’yi tanımamışsınız. Bu görüşme oyun içinde oyun' demiştim! *Sizler; ancak temizlik bezi dikilecek kumaştan ipek elbise, kavak ağacından ceviz oyması mobilya, tekeden süt, danadan düve, at arabasından otomobil bekliyor ve hayal görüyorsunuz demiştim!!!

*Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız, hepinizin de yakından bildiği gibi Türkiye Cumhuriyetimiz tam 101 yıl önce kuruldu.

*Ülkemizin kuruluş yıllarınla türban yoktu, şimdi var. Peçe bile azdı bugün var.

*Dünya ülkelerinde olmayan haklar ve medeniyet bizde vardı. Ancak ve Ancak; günümüzde ise,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; 'İthal Maliye Baka(nı)mayanı' göreve geleli 1 yılı geçti, şimşek gibi çakacaktı, yurt dışından para getirecekti, ekonomimiz uçacaktı, rasyonele geçecektik! Tabii ki hiç biri olmadı, başı döndü 'Şimşek Mehmet Efendi'yi ülkemizde gören yok, tüyü bitmedik yetim hakkı ile ekmek bizim, su bizim, otel, uçak bizim kesemizden, gez Allah gez, sürekli dışarda para arıyor ABD, İngiltere, Arap ülkeleri sürekli geziyor, aylarca kalıyor sonuç koskoca bir sıfır.

'Şimşek Mehmet Efendi' şükür döndü ülkeye ve yeryüzünün en iyi vergi buluşu ile döndü, dön dolaş elin boş olarak gel; sonra ver elini vatandaşa, uçan kuşa. Vergi salma patenti mi aldın bu ülke gezilerinde? Almıştır mutlaka. Çünkü bu yeni tür vergi icadına 'Tuttuğumdan alırım vergileri' adı verilmeli ve ödül yetmez ödüller bile almalı.

Şimdi gelelim 'Şimşek Mehmet Efendi'nin vergilerine;

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız, bilindiği üzere ülkemizde maaş artışından işsizliğe, sanayi gelişiminden açılan ve kapanan işyerlerinin sayım ve değerlendirmesine, yeni doğandan ölene, bina sayısından yaşamımızın her alanından bilgilerin olduğu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) eski adı Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) kısaca ülkemizin her türlü istatiksel envanterini adı kurum olan, içi boş yer hazırlıyor!

*Resmi kurum olduğu için kira artışından enflasyon hesabına her şey bu kurumun birçoğu kılıfına uydurularak sözde verileri ile değerlendiriliyor! Ancak ve ancak gelin görün ki, bu kurumdan bilgi almak için randevu almak bir dert. İçerisine torpil bulup da girebilirseniz bir yığın prosedürden geçiyorsunuz. 35 katlı Ankara'nın her yerinden gözükecek tarzda dışı camlı ve çok şatafatlı bir binası var. Girişinde güvenlik var tabii ki, ancak personel, ziyaretçi giriş ve çıkışı insan boyundan yüksek cezaevi girişi gibi engelli, dönerli demir zırhla kaplı, bahçe duvarı, cezaevi duvarı mı desek, memleket için çok önem arz eden bir bina havası verilmek için midir desek? Bahçesindeki çimlerin altında gizli askeri bilgilerin saklandığı arşiv var havası verilerek beton duvarın üzeri siyah film kapla donatılmış. Bunu hem anlamak, hem de anlamlandırmakta da zorlanıyoruz?

** "İthal Maliye Baka(nı)mayanı" bildiğiniz gibi yine yurt dışında sosyal medya hesabından “Başardık” diye kendisi İngiliz vatandaşı olduğu için Ay yıldızlı bayrağımızı da emoji olarak kullanma ihtiyacı duymuş, yani Türk vatandaşı da olduğunu ispat etme belirtisi gösteriyor?

*Peki, neyi başardınız bir hatırlatalım:

*Ülke olarak 57 Cumhuriyet hükümetinin biriktirdiği fabrikalarından, sosyal tesislerine, lojmanından en küçük metrekare arsasına, zengin babanın haylaz evladı gibi neyimiz var neyimiz yok hepsini satmayı,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız çok yakından bildiğiniz gibi 31 Mart 2024 seçimlerinden hemen sonra yani 26 Nisan 2024 günü yani seçimlerden 27 gün sonra “CHP Genel Başkanı Özgür Özel hemen ERKEN SEÇİM İSTEMELİ” diyerek görüşlerimi sizlerle paylaşmıştım.

Ancak ne hikmetse Özgür Özel’in mevcut iktidara karşı yumuşama, gevşeme, iyi geçinme gayreti içerisine girdiğine şahit olduk.

Başladı karşılıklı görüşmeler, gelmeler gitmeler, sıkış sıkış oturmalar, boş koltukla karşılama derken 28 Nisan'da başlayan cicim ayları partili CB’nin ilk önce Özgür Bey'den ana muhalefetin başındakine dönerek “Hazmedemedi” ara sosunu vermesi, nihayet dün de içindekileri dökmesi ile kurtulduk. Bu yumuşama, gevşeme işinden tam 1 ay 29 gün sonra mevta oldu. Yani 2 ay bile sürmedi ve Özgür Özel nihayet erken seçim istedi derken, bir de baktık ki hemen erken seçim değil, taksitli erken seçim; yani 1,5 yıl sonra Özgür Bey bu hesabı nasıl ve neye göre yaptı? Anlamak mümkün değil, nasıl bir matematikçiye danıştı, bu tarihi nerden buldu, elinde erken seçim endazesi mi var?

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Bilindiği üzere ülkemizde ekonomik durum gün geçtikçe kötüye gidiyor, bunu artık sağır sultan da gözleri görmeyenler de biliyor. Beslenme çantasını dolduramayan ilkokula giden öğrencilerimiz de canının çektiği meyveyi alamayan 80 yaşındaki dedelerimiz de iliklerine kadar yaşıyor. Çünkü bu ucube rejim ekonomisi herkesi, bütün toplumu yakıyor, yakmakla kalmıyor yuvaları da yıkıyor.

Cezaevi doluluk oranında nüfusu bizim iki katımıza yakın olan (145 Milyon) Rusya’dan bile ilerideyiz, sıkı durun 400 bine yakın hükümlü ve tutuklu ile AVRUPA Şampiyonuyuz (her 100 bin kişimizden 360 kişimiz hapiste).

Ülkemizde cezaevi sayısı 419 olmuş, yeni inşaatı devam edenler de yolda, her yıl en az 20 cezaevi ekleniyor sayıya, her ilimizde var, neredeyse her ilçemizde de eksiksiz cezaevi olacak bu gidişle!

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; İdare Edenimizin ağzından düşürmediği 'Eski Türkiye Cumhuriyeti'nde adalet nasıldı? Son 5 yıllık Ucube Rejimde nasıl? Hep birlikte bakalım;

Bizim doğduğumuz Eski Türkiye’de Yargıçlar (hâkim, savcı) en küçük 2000 nüfuslu ilçede dahi avukatlarla, o zaman uygulamada olan dava vekilleri ile yan yana gelip çay içmezlerdi. Duruşlarından, hareketlerinden devlet terbiyesini ve yargıç ağırlığını hissederdiniz.

Saygınlıkları üst seviyede olurdu, adaletli davranışları topluma örnek olurdu, gücü olan kasabanın ilçenin zenginine, ileri gelenine değil herkese adalet dağıtıldığı dillerde yer alırdı. Ulu Önderimizin söylediği “Cumhuriyet kimsesizin kimsesidir.” sözü tam ve eksiksiz uygulanırdı.

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Toplumumuzun bütün katmanlarının da yakından bildiği üzere ana muhalefet partisi CHP’nin çiçeği burnunda Genel Başkanı 31 Mart Yerel Seçiminden 1 inci parti olarak çıktıktan sonra ısrarla partili CB ile görüşeceğim çabası içerisine girmiştir.

Kendisi açısından, ülkemiz insanlarının sorunlarının çözümü açısından olumlu sonuçları olabilir mi diye objektif olarak baktığımızda; Resmi açıklama olmadığı için kulis bilgileri veya fısıltıdan alınan haberlere göre görüşmede gündeme getirilen konulara baktığımızda, partili CB’den istenen ricaları değerlendirdiğimizde (bir iki konu hariç) bomboş talepler listesini görüyoruz.

Oysa bu görüşmenin sadece ve sadece 3 ana temel başlığı olmalıydı;

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; asırlardır süren yardımlaşma, dayanışma, barışma vesilesi olan dini bayramlarımız son yıllarda kimlere gelemez oldu:

Çocuğu ve kendisi yatağa aç girenlere, *

Sürekli iş arayıp, bulamayanlara,

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Bilindiği üzere "İthal Maliye Baka(n)mayanı" ile CB yardımcısı ikisi birlikte 100 "Yandaş TV"de canlı yayınla, binlerce yalaka basında hamasi nutuklarla ve manşetlerle büyük tasarruf harekâtı başlattılar.

Şimdi soralım hep bir ağızdan; Kasayı boşaltan sizsiniz, tasarrufu niçin biz yapıyoruz? Yediniz, içtiniz, nas dediniz, nus dediniz, “Nas varken bana, sana ne oluyor?” dediniz. Ülkeyi faiz ve enflasyona boğdurdunuz. Bir gecede Merkez Bankasının 128 milyar dolarını hiç ettirdiniz, şimdi soralım hep bir ağızdan; Kasayı boşaltan sizsiniz, tasarrufu niçin biz yapıyoruz?

Yandaşlara tüyü bitmedik yetimin hakkını peşkeş çektiniz, para bitince tasarrufa geçtiniz.

Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; Çok acil Prof. Eğitim Baka(n)mayanı parti propagandalı "taş kafa" eğitim sistemsizliğini onaylamış. Adı yeni, eski dilde yazılmış eğitim modelsiz ligini çok acele olarak devreye alma telaşı içerisindeler. Müsteşarlığı döneminde döşediği gerici taşları kaldırım yapma gayreti içerisinde bir eğitime eğri baka(n) la karşı karşıyayız.

Afrika’da bir üniversitenin kapısında şu yazar "Bir milletin yok edilmesi için bombalar, füzeler şart değildir, eğitimin kalitesini düşürmek yeterlidir.” Bu söz tam da bize uygun!

Hayatta her şey matematikken, matematiği seçmeli, din dersini zorunlu yapan zihniyet BEKA sorunudur. Fen ve ilimi geriye atan hiçbir eğitimin bu topluma asla yararı yoktur. Kefenli, ağıtlı, kılıçlı, kelepçeli, mezarlı eğitimle zihni bozukların varmak istediği yer belli: İtaat, şükür, tamam efendimci kindar nesil yetiştirmek!