Kuzey Kıbrıs'tan yol bulan siyasileri çok konuşmak gerek
Her karış toprağı şehitlerimizin kanları ile kazanılmış Kuzey Kıbrıs, son 23 yıldır ayrı bir devlet gibi değil ülkemizdeki mevcut iktidar tarafından adeta 82’nci plakalı vilayetmiş gibi görünüyor.
Ülkemizin mezrası gibi muamele yapılıyor, eğitiminden binalarının şekline, kimi, hangi partiyi seçeceklerinden, otel yeri tahsislerine, A’dan Z'ye her şeylerine müdahale ediliyor. Bu neyi ifade ediyor, ona hep birlikte bakalım;
Kuzey Kıbrıs an itibariyle dünyada;
1- Adı devlet olup kimse tarafından tanınmayan, sözde kanunu, Anayasası olsa da uygulanmayan,
2- Her türlü fuhuş ticaretinin göz önünde serbestçe yapıldığı, her otelin altında kumarhanelerin mutlaka olduğu,
3- Sadece ülkemizdekilerin değil, dünyadaki yeraltı dünyası elemanlarının çöreklenip kök saldığı,
4- Sanal kumarın başkenti gibi çalıştığı,
5-Kumardan, bahisten kazanılan paralar formalite şirketler üzerinden Dubai'ye, İngiltere’ye, Belarus’a aktarılıyor,
6-Her türden, her cinsten adı mafya olan sokak kabadayılarının cirit attığı,
7-Uyuşturucu ticaretinin en kolay yol bulduğu,
8-Üniversitelerinin hiçbir devletçe tanınmadığı, YÖK üzerinden kılıflandığı,
9- Kara para trafiğinin ultra yoğun olduğu,
10- Her türlü yeraltı işlerinin çok rahat yapılabildiği,
11-Ülkemizde ipini koparmış kim varsa; yeraltı, yerüstü herkesin bir şekilde Kuzey Kıbrıs’ta iktidar partisi sayesinde yetkileri olanlar aracılığı ile yol açılarak yollarını buldukları,
12- Ülkemizdeki iktidar sahiplerinin bu yasal olmayan yöntemlerle yol bulma işlerinde kendilerine de madden faydalı olanlara istedikleri gibi yardımcı oldukları,
13-Ülkemizdeki mevcut iktidar sayesinde yollarını bulup rüşvet aldıkları iddia edilen siyasilerden adları çarşaf çarşaf Kıbrıs gazetelerinde, herkese açık sosyal medya hesaplarında, Kuzey Kıbrıs’tan alenen yollarını buldukları, yolsuzlara yol bulundurdukları, Dolar rakamlarına sıfırları yetiştiremediğimiz şekilde iddia edilerek yazmasına rağmen; adı geçen şahıslar, hiçbiri ama hiçbiri sözleşmişçesine üzerlerine adeta ölü toprağı serilmişçesine, çıtlarını çıkarmıyor, çıkartamıyor, basın ve yayın olanakları ellerinde olmasına rağmen iddialı şekilde basın açıklaması yapmıyor, yapamıyor, itiraz etmiyor, edemiyorlar.
Bu konunun ucunun nereye gideceğini ve ele geçiremedikleri kasetlerde ne olduğunu bildikleri için çok acele ve çok telaşla, İktidar Partisi Milletvekillerine ve yetkililerine "KIBRIS konusunda hiçbir yerde konuşmayın" genelgesi yayınlıyorlar.
Şimdi haklı olarak soruyoruz; Bu sessizliğin ve susun genelgesinin sizce, bizce, bütün ülkemiz vatandaşlarınca sorgulanması gerekmiyor mu?
Niçin "hayır, öyle bir şey yok" demiyorlar? Adı geçenler sessiz, iktidar yetkilileri de çok sessiz. Bu sessizliğin sebebi nedir?
Çok akçeli, bol dolarlı KIBRIS işleri ile ilgili yorum sizin, karar sizin, söz sizin…
Kaynakça:
1-Kıbrıs Mafyası olarak bilinen Halil Falyalı’nın yine Hollanda’da öldürüldüğü söylenen muhasebecisi Cemil Önal’ın kasetler dolusu açıklamaları.
2- Kuzey Kıbrıs'ın yürekli gazetecisi Ayşemden Akın’ın seri halindeki yazı dizisi.
3- Yolsuzluğa duyarlı Kuzey Kıbrıs Gazetelerinin manşetleri.
4-Sosyal Medya platformlarında herkese açık paylaşılan bilgiler.
5- Balıkesir Mv. Dr. Turhan Çömez'in TBMM ve Televizyonlarda ki belgeler dolusu açıklamaları.