Ülkece yaşadıklarımız uçurumun tam da dibidir

Partili CB olduğu müddetçe hiç konusuz kalmıyoruz. Yazacağımız yüzlerce konu birikiyor. Günde 150 yandaş TV’sinde, 300 adet okunmayan yalama basında atılan başlıklara bakınca sürekli “uçuyoruz, havalandık, düşmanlar çatlıyor, Avrupa kıskanıyor, Rusya’ya, Amerika’ya yön çiziyoruz” deniyor.

Yalama sözde gazetenin son başlığına çok güldüm: Güya “Uçurumun kenarından dönmüşüz.” Halbuki gerçek hiç de öyle değil:

  • Beceriksiz ve liyakatsiz ekonomi yöneticileri sayesinde döviz patlama noktasında bekliyor hale gelmiş.
  • Yalnızca 3.170 kişilik hastane temizlikçi alımı işine, yüzde yüze yakını üniversite mezunu olmak üzere tam 1.600.000 (bir milyon altı yüz bini aşan) kişi başvurmuş.
  • Annelerin kendi öz evlatlarına içirmeleri gereken süt açık pazara düşmüş.
  • Çiftçi toprağını ekemez hale gelmiş.
  • Üretici yüksek maliyetten üretemez hale gelmiş.
  • Tüketici pazar artığı toplar hale düşürülmüş.
  • Emekli sadakaya muhtaç hale getirilmiş.
  • Öğrenciler tek öğün yemekle gün geçirir hale gelmiş.
  • Aileler, çocuklarının beslenme çantalarına yavan ekmeği zor bulur hale düşürülmüş.
  • İşsizlik diz boyu; bunalımdan intihar edenler binleri bulmuş.
  • Kiralar ödenemiyor; icra dosyaları 40 milyonu aşmış.
  • Kapanan işyeri sayısı yeni açılanın üç katı olmuş.
  • Kredi faizleri yüzde 70’leri bularak tefeci faizini geçmiş.
  • Kredi kartlarının asgarisi bile ödenemez hale geldiği için sicili bozulan vatandaş sayısı 40 milyonu aşmış.
  • Sözde adalet dağıtacak olan saraylar, suç uydurma aparatı hâline gelmiş; hukuk yerlerde sürünür hale getirilmiş.
  • Özgür konuşmaya yasak kuralları getirildiği için fısıltı ile konuşma modası başlamış.
  • Ülkedeki namuslu gazeteci, siyasetçi kim varsa hapse tıkılmış.
  • Ülkenin besicisi üvey evlat olmuş; ineği Brezilya’dan, yemi Amerika’dan, çobanı Afganistan’dan temin eder hale getirilmiş.
  • Vatandaş gelirsizlikten, işsizlikten gülmeyi unutmuş.
  • “Vatandaşa hizmetkârız” diyen siyasetçiler ve bürokratlar devlet kesesinden zengin olup, vergi veren vatandaş ise fakirleştikçe fakirleştirilmiş.

Bu yazdıklarımız yaşadıklarımızın sadece özetinin özeti. Tamamını yazsak fasiküller yetmez. Ne yaşadığını ülke vatandaşı gerçek yaşamından biliyor. Onun için uçurumun kenarını değil dibini gören vatandaşın bu ucuz para etmeyen laflara karnı tok!

Uçurumun dibinden kurtulmak, bu ucube rejimin sonlanması ile mümkün; gerisi bomboş laf kalabalığı bile değil. Sandık bekleniyor, sandık. Ey, ey, ey!