Terörün iki yüzü: El Şara ve Öcalan

Orhan Uğuroğlu

Orhan Uğuroğlu

Tüm Yazıları

Bebek katili Abdullah Öcalan, Suriye’nin Bekaa Vadisi’nde PKK terör örgütünü kurdu.

Hafız Esad himayesinde PKK kamplarını ve örgütün merkezini Şam’dan yönetti.

Ahmet El Şara (Ebu Muhammed el Colani) de Suriye merkezli El Kaide terör örgütünün başıydı.

İkisi de Suriye bataklığında terör örgütünü palazlandırdı ve eylemleri ile binlerce cana kıydı.

İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş sordu:

“Sizin bir PKK sevdanız olduğunu anladık. Benim anlamadığım şey şu: Abdullah Öcalan’ın size olan muhabbeti nereden geliyor?”

Kıyamet koptu.

Kurtulmuş’un PKK ve Öcalan hakkındaki görüşlerini anımsayalım:

31 Temmuz 2009 (SP Genel Başkanı) – “Kürt açılımını doğru bulmuyorum, kapalı mıydı ki açalım?”

17 Ağustos 2009 (SP) – “Demokratik açılım siyasi ranta dönüştürülmesin; konu sadece hükümetin değil bütün devletin meselesidir, herkes şeffafça görüşünü söylemeli.”

5 Aralık 2009 (SP) – “Siyasi partileri kapatmak çözüm değil; herkesin örgütlenme hakkı olmalı.” (Bugün DEM’i olan DTP kapatılma davası sorusuna yanıtı.).

14 Aralık 2009 (SP) – “PKK’nın bir ‘siyasi parti’ veya uluslararası diasporası olan bir Kürtçü siyasi harekete dönüştürülmemesi gerekir; muhatap bütün Türkiye’dir.”

19 Ağustos 2011 (HAS Parti Genel Başkanı) – “Terörün ve Kürt meselesinin çözüm yeri ne sokaklar ne dağlar ne de karargahtır; çözümün tek adresi siyaset kurumudur.”

Öcalan’ın Kurtulmuş’a muhabbeti ve Kurtulmuş’un PKK sevdası bu sözlerinden kaynaklı mıdır? Bilemem.

Aslında Erhan Usta’nın eksik bıraktığı bir soru daha var.

O halde iş başa düştü ben soruvereyim:

AKP’nin Öcalan sevdası nereden geliyor?

Bu sorunun yanıtını vermek daha kolay.

Önce 2 Ağustos 2002 gününe dönelim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde “idam cezasının kaldırılması” tartışılıyor.

O gün yapılan oylama sonucunda Meclisteki 7 partiden sadece MHP terör suçlarından idamın kaldırılmamasını önerdi ve kabul edilmeyince idamın kaldırılmasına 113 milletvekili “hayır” oyu verdi.

Oylamada dağılım şöyleydi:

AKP 53 evet, ANAP 76 evet, DSP 55 evet, DYP 65 evet, SP 22 evet, YTP 50 evet, Bağımsızlar 11 evet.

Ve o gün son sözü siyasi yasaklı AKP Genel Başkanı olarak locadan genel kurulu izleyen Recep Tayyip Erdoğan şöyle söyledi:

“Bu, çok büyük bir başarıdır. Özellikle TBMM'yi takdir ediyorum, alkışlıyorum. 'Bu kadar kısa sürede olmaz, bu araya sıkıştırılmaz' diyenler cevabı aldılar. Top artık AB'de. Atacakları adımlarla ne derece samimi olduklarını göreceğiz.”

Öcalan’ın Erdoğan ve AKP sevdası nereden geliyor sorusunun cevabı şudur:

İdam cezasından kurtulmadır.

Gelelim Amerika Başkanı Trump’ın beyaz evde ağırladığı terörist başı iken devlet başkanı olan ve başına 10 milyon dolar ödül varken takdirle karşılanan diğer terörist başı Ahmed el Şara’ya

“Öcalan idam edilmeli” diyen MHP’den, “Öcalan’a umut hakkı verilsin” diyen MHP’ye.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş önderliğindeki komisyon Abdullah Öcalan’a umut hakkı verilmesini karar bağlarsa göreceksiniz ki peşinden de af gelir.

Hatta Donald Trump Öcalan’ı da beyaz evde övgü dolu sözlerle ağırlamaktan hiç çekinmez.

Siyasi yasağı da kaldırılıp DEM’e genel başkan olursa MHP sıraları yan yana olduğundan mecliste Bahçeli’yle aynı seviyede en önde oturur.

Amerika bu;

El Şara’dan Suriye Devlet Başkanı yapar da “idam edilmesin” şartı ile verdiği Öcalan’dan DEM Parti Genel Başkanı yapamaz mı?