İmralı heyeti ve CHP’ye önemli çağrım

AKP’li Hüseyin Yayman, DEM’li Gülistan Koçyiğit, MHP’li Feti Yıldız’dan oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi heyeti (!) Öcalan’a kavuşmak için gün sayıyor.

Koçyiğit, Öcalan’la kucaklaşır; zira DEM’liler zaten İmralı sürecinin daimî aktörleriydi.

Yayman ve Yıldız ise odaya girer girmez, sanki yıllardır ayrılmamışlar gibi olumlu bir hava oluşur.

Söz büyüğün sus küçüğün.

Feti Yıldız heyet adına sorar;

• Ne verelim öndere?

Öyle ya; TBMM’nin neyi nasıl yapacağına karar verecek hâle PKK önderi (!) Öcalan mı getiriliyor?

Daha açık söyleyeyim; bilirsiniz, hiçbir şeyi çekinmeden yazarım.

Eğer Meclis komisyonu bir karar üretmiş olsaydı, görevlendirilen “3’ü bir arada” heyet bu kararı İmralı’ya tebliğ etmeye gidecekti.

Peki ortada bir komisyon kararı var mı? Yok.

O hâlde ortaya çıkan tablo şudur:

Heyet, Öcalan’dan alacağı talimatları Meclis’e taşıyacak ve komisyon da bu doğrultuda kararlar alacak.

İmralı yolcusu heyetin yapacağı görüşmelerin şifresi şudur: Tebliğ ve tebellüğ…

3’ü bir arada heyet Öcalan’a meclis kararı tebliğ etmeyecek, Öcalan’ın talimatlarını tebellüğ edip meclise sunacak.

Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuna gelelim.

CHP’nin komisyona katılmasının gerekçesini Özgür Özel şöyle açıklamıştı:

“Kapalı kapılar ardında milleti şüpheye uyandırarak gizli pazarlıklar mı var mı?”

Siyasi mantık açısından haklı ve doğru bir karardı.

Sıra Öcalan’la görüşme heyetine katılıp katılmama kararına gelince CHP, “yokum” dedi.

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu…?

Asıl gizli pazarlıkların yapılacağı zirveye CHP temsilci vermiyor.

İleriki adımları düşünüp CHP komisyona hiç katılmayacaktı ama katıldı.

Madem katıldı o halde çok açık söylüyorum bu hatadan dönmeli ve heyete temsilci vermelidir CHP.

Neden mi? “Terörsüz Türkiye” projesinin adımları ile anlatayım.

1 Ekim’deki TBMM’nin yasama yılı açılışında Devlet Bahçeli DEM Parti milletvekillerinin sıralarına giderek tokalaştı ve “Terörsüz Türkiye” çağrısının ilk adımını atıp yol haritasını şu sözlerle uyguladı.

22 Ekim 2024:

“Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütünün lağvedildiğini haykırsın. Umut hakkından yararlansın.”

4 Kasım 2025:

“Meclis’te kurulan Komisyon’dan seçilecek milletvekillerinin İmralı’ya giderek ilk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajları alması süreci çok daha güçlendirecektir. Milliyetçi Hareket Partisi böylesi bir heyete katılmaya hazırdır.”

18 Kasım 2025:

“Herkes üç maymunu oynamanın merakında ısrar ederse açık açık söylüyorum; alırım yanıma üç arkadaşımı, kendi imkânlarımızla İmralı’ya gitmekten gocunmanın, çekinmenin, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten imtina etmem.”

AKP, MHP ve DEM bu süreci Öcalan’la birlikte el ele götürüyor.

Kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarda PKK ve Öcalan’a neler vaat edildiği çok gizli tutuluyor, açıklanmıyor.

3 partinin temsilcileri Öcalan’ın vereceği hangi gizli kararları tebellüğ edecekler?

Örneğin;

• Yeni Anayasa’daki “Türk” varlığı hükümlerinin değişimi mi?
• Resmi dilin Türkçe ve Kürtçe olması mı?
• Öcalan’ın umut hakkı ile affedilecek olmasından sonra Türk siyasetinde aktif rol alması mı?

İşte tam da bu noktada CHP’nin İmralı heyetinde temsilci bulundurmasının önemli olduğunu bir kez daha altını çizerek vurguluyorum.

CHP’nin temsilcisinin gidip Öcalan’a şunları sorması gerekmez mi?

A) 2013–2015 ÇÖZÜM SÜRECİ:

1) 2013–2015 çözüm sürecinde AKP hükümeti Oslo ve Dolmabahçe mutabakatlarıyla neler vaat etmişti? Hangileri tutulmadı?

2) O dönemde devletin sizden gizlediğini iddia ettiğiniz bilgiler nelerdi?

3) Neden anlaşamadınız da süreç bozuldu ve yüzlerce kişinin canına mal olan PKK eylemleri yeniden başladı?

4) Amerika Türkiye’ye teslim ederken size neler vaat etti?

B) PKK – KANDİL – ÖCALAN ÜÇGENİ:

5) Kandil sizin talimatınızı mı dinleyecek, yoksa bağımsız mı hareket edecek?

6) PKK’nın Kandil sorumluları için de af talep ediyor musunuz?

7) Silahların tamamen teslim edilmesi için şartlarınız neler?

8) Silahsızlanma sürecinde rol talep ediyor musunuz? Bu talebin hukuki zemini için ne istiyorsunuz?

C) SİYASİ TALEPLER – TÜRKİYE İÇİ:

9) Türkiye’nin üniter yapısı konusunda kırmızı çizginiz nedir?

10) Yeni Anayasa’dan beklediğiniz değişiklikler nelerdir? “Türk” maddesinin çıkarılmasını mı talep ediyorsunuz?

11) Resmî dilin Türkçe + Kürtçe olması gibi bir talebiniz var mı?

12) Kürtlere verilecek demokratik haklar konusundaki gerçek talebiniz nedir? Alt ve üst sınırınız ne?

13) Türkiye’de kurulacak olası bir “Kürt masasında” kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz?

D) ÖCALAN’IN KENDİ GELECEK PLANI:

14) Öcalan’ın umut hakkı ile affedilmesi hâlinde Türk siyasetinde aktif rol almak istiyor musunuz?

15) DEM Parti Genel Başkanlığına mı talipsiniz?

16) Türkiye’de veya Suriye’nin kuzeyinde özerk bir Kürt bölgesi hedefiniz var mı?

17) Suriye’ye gidip SDG/YPG yapılanmasının başına geçmek planlarınız arasında mı?

18) Devlet size yeni bir misyon verirse bunun kapsamı ve sınırı ne olacaktır?

E) GÜNDEMDEKİ GİZLİ PAZARLIKLAR:

19) AKP ve MHP ile bugüne kadar hangi pazarlıkları yürüttünüz?

20) Size hangi vaatlerde bulundular?

21) MHP ile hangi konularda mutabakata vardınız?

22) Bu mutabakatlardan hangilerinin uygulanacağını düşünüyorsunuz?

23) Terörsüz Türkiye sürecinde hangi adımların atılacağını size vaat ettiler?

24) Yeni Anayasa için siz ve DEM mecliste AKP ve MHP’ye tam destek verecek misiniz?

25) Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçiminde DEM ve siz Cumhur İttifakına katılacak mısınız?

F) BÖLGESEL VE KÜRESEL BOYUT

26) Suriye’nin kuzeyindeki yapılanma ile Türkiye’deki süreci birbirine bağlıyor musunuz?

27) ABD’nin mevcut süreçteki rolünü nasıl tanımlıyorsunuz?

28) ABD ile Türkiye arasında sizin adınız geçen yeni bir plan var mı?

G) SON VE EN KRİTİK SORU

29) “Terörsüz Türkiye” projesinin gerçek patronu kimdir?

Türk Milleti adına bu soruyu sormak gazeteci olarak hakkımdır:

Terörsüz Türkiye projesinin patronu kim?

Derin Devlet mi, Devlet Bahçeli mi? Recep Tayyip Erdoğan mı?

Yoksa;

• Bebek katili terörist Öcalan’ı idamdan kurtaran,
• Terörist Ahmet El Şara’yı Suriye Devlet Başkanı yapan,
• İsrail’i saldırtıp İran’ın terör desteğini kopartan,
• Netanyahu ile 70 bin Müslüman Gazzeli’yi şehit ederek Terör örgütü Hamas’la anlaşma yapan,
• Terörsüz Türkiye ile Öcalan’a af ve yeni anayasa isteyen Amerika mı?

İşte bu 29 soruyu tek tek Öcalan’a sorması gereken, İmralı heyetine katılmasını önerdiğim CHP’li olmalıdır.

CHP lideri olduğun gün; “Normalleşme ve müzakere” çağrısı yapan Özgür Özel başta tüm CHP’lilere de okurlarıma da soruyorum:

HAKSIZ MIYIM?

CHP temsilcisi İmralı’ya eğer gitmezse;

Ne verelim önder Öcalan’a? Bu sorunun yanıtını patron kimse o verecek…

Özgür Özel’e diyorum ki;

Bu tarihi fırsatı asla ıskalama.

Tankın üzerine çıkarak Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğini darmadağın eden Yeltsin’i unutma.

15 Temmuz gecesi Atatürk havaalanından çıkışta tankların önüne geçip, “kışlanıza dönün” çağrısıyla fotoğraf vermeyen Kemal Kılıçdaroğlu’nu da anımsa.

Genel Başkan olmak kolay, lider olmak zordu Özgür Özel.

Unutma ki; Hatadan dönmek de siyasetçi için fazilettir.