'Saygın Sezer’e az maaş, 'Silik Gül’e hizmetçiler, köşkler..
Bildiğiniz üzere ülkemizde Cumhurbaşkanlığı yapmış, Başbakanlık yapmış, Meclis Başkanlığı yapmış, Bakanlık yapmış kişilere Devletin Saygınlığını korumak için bazı istisnalar uygulanır.
Yapılan uygulama devlet büyüklerine yapıldığı için vatandaşlarımızda bunu normal karşılar, ancak gelin görün ki bu yıl uygulama değiştirilmiş, altı üzerine getirilmiş bir hale sokulmuş. Nasıl derseniz; Emekli ve yaşayan 2 Cumhurbaşkanı var ülkemizde Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül, Ahmet Necdet Sezer bu iktidarın hiç haz etmediği bir Devlet Adamı çünkü uygunsuz, liyakatsiz hiç bir atamaya yol vermemiş, kurumların saygınlığına gölge düşürülmesine asla müsaade etmemiştir. Devleti devlet adamı gibi yönetmiştir. Akraba, eş, dost kayırmacılığına ve ayrımcılığına hiç bir zaman tenezzül etmemiştir. Başkalarının da yapmasına göz yummamıştır, tek eleştirimiz ülkenin önemli meselelerinde konuşma ve yorum yapmamış olmasıdır.
10. Cumhurbaşkanı Sezer Gölbaşında mütevazı tarzda evinde eski model bir araba ve zorunlu koruma tahsisi ile yaşarken şube müdürü maaşı ile başa baş bırakılarak cezalandırılmıştır.
Diğer Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise geleni imzalarım, hiç bir şeye itiraz etmem, milli bayramlarda da hasta numarası yapar Anıtkabir’e gitmem görevini yerine getirmiştir,
Katıldığı her toplantıda partili mevcut CB’nın gölgesinde kalıp silik bir kişilik sergilemiştir, ofisinin devlet kesesinden tefrişinde bile eşinin gölgesinde kalmıştır.
18 Yaşına değmemiş oğlunun kaynamış mısır ithalatına engel olmadığı gibi, ticarete atılmasına yol açıyorum bahanesi ile bütün yasal konuları hallettirmiştir.
Bağda üzüm kaynattım diye halktan gözüküp, saraylarda yaşama hevesine girmiştir. Adı muhalefet İttifakı CB adayı olarak çıktığında yürekli olamamış, zamanın Genelkurmay Başkanının özel helikopter ile bahçesine ziyareti ile ortaya çıkıp tavır geliştirmemiş, üstelik korkup köşesine çekilmiştir.
Ülkenin yaşadığı bir çok olumsuzluklara karşı Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Sn. Haşim Kılıç’ın itirazlarının çeyreği kadar dahi sesini çıkarmamıştır, çok çok önemli olan konuları dahi iki kelimelik tiwitle geçiştirmiştir, ve asıl önemlisi İstanbul’a Devlete ait Tarabya köşkünde görev süresi bitmesine rağmen oturmaya devam etmiş, konu basına yansıdıktan sonrada Beykoz da deniz manzaralı kendisinin mi, dünürünün mü tapu bilgisini bilemediğimiz lebiderya bir köşke taşınmıştır. Devlet kesesinden hizmetçiler, aşçılar, bekçiler, korumalar, en lüks makam araçları (17 tanecik )ve üzerine Sn. Sezer’in iki katı maaşla ödüllendirilmiş, tam bir eli yağda, bir eli balda sırça köşk hayatı yaşaması sağlanarak ödüllendirilmiştir.
Adaleti böyle olur, isminde Adalet olan Partinin yüce milletimize ilanen duyurulur, memura, emekliye, çalışana gelince tasarruf, kendilerine gelince ucu olmayan boy boy müsriflik!!!