Kabir Azabı derken, vicdan azabı olsaydı bu memleket böyle olmazdı
Bilindiği üzere ülkemize mevcut iktidar edenler her yerde her zaman din, iman nutku atarlar.
Birlikte bakalım, din iman demişler sonuçta ne olmuş;
Samimi inancı olan garip, gurebanın saf dini duygularını sonuna kadar suiistimal ettiler, duygularını sömürdüler,
Yoksulluklarından yararlandılar,
Çocuklarına mühendislik, tıp kazanamayacak imam hatip okulları tavsiye ettiler
Cuma hutbelerinde sürekli olarak fakirliğe şükredin tavsiyesinde bulundular,
Meydanlarda itibardan tasarruf olmazı, kumanya ya muhtaç olana şak şaklattılar,
Aracınız yok ama geçmeseniz de yol ve köprü yaptı,
Tedaviye ihtiyacı olanları tedavi olamasanız da büyük büyük hastaneler yaptılar,
Yüksek fiyat nedeniyle uçmasanız da, görmeseniz de havaalanları yaptı, diye diye övündürttüler, üstüne üstlük bir de oy desteği aldılar,
Kendi çocuklarını özel kolejlere gönderirken sizin torun ve çocuklarınızı 4 yaşında kuran kursuna gönderttiler,
Kendi çocukları özel ve istisnai maaşı yüksek kadrolara sınavsız atanırken, garibanın çocuğunu dirsek çürüterek ekmekten kesilerek, gıdadan mahrum olarak kurs bedeli ödenerek, sınavı 100’le kazandığı halde elediler,
Halkın ödediği vergilerden adil hizmeti için kullanılması gereken paralar ihaleler şeffaf olmadığı için, hep yandaşa göre kitabına uydurularak, kul hakkını milyar milyar hak etmeden yedirdiler,
57 Cumhuriyet hükümetlerinin biriktirdiği elde avuçta ne varsa haraç mezat sattılar, satılanların yerine hiç bir şey konulmadığı gibi, bu fakir milletin kesesinden milyar milyar borç dilenerek yazlık, kışlık, güzlük, baharlık adı verilen şatafatlı saraylar yaptırdılar.
Halen algıya devam, şak şaka devam, alanlar yaşamları kral, geliri 'lord'lar gibi olduğu için mutlu, veren de pazar artığı topladığı, etin tütsüsünden dahi faydalanamadığı için mutlu. Sana, bana ne oluyor?
Nas da var, yerin altıda var. Düşünmeyin, araştırmayın, okumayın! Allah var gam yok deyin o size yeter.