Her çocuk ergen olacaktır. O zaman ergenliğe kadar zamanımız var. Ne için? Diyalog yolları oluşturmak, anlamak, dinlemek ve sürdürülebilir bir ortak dil oluşturmak için. Bunun temelini bebeklik süreci itibariyle atmaya başlamazsak sanırım 3 yaş sendromundan daha hasarlı bir süreç yaşayabilirsiniz. Ergenler, bebek ve çocuk olmadıklarına inanan ve bu uğurda yanlış da olsa yanlışında ısrar eden ve hatta yanlıştan dönmeyerek başını belaya sokan bir yaşam türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşam türü derken lütfen ergenlerimiz alınmasın zira biz de o türün bir versiyonu olarak o yolları geçtik.
Kıymetli anne ve babalar! Ergenlik, bireyin kimliğinin gelişimindeki en önemli aşamalardan biridir. Bu dönemde gençler bağımsızlık ve özerklik çabası içinde yetişkinlere karşı isyan etme eğiliminde olabilirler. Açıkça yanlış olan şeylerde ısrar etmeleri ve ebeveynlerinin fikirlerini dinlemeyi reddetmeleri yaygındır. Anne-babanın bu duruma karşı tutumu ergenin gelişim seyrini olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilir... Bu nedenle bir ebeveynin ilk adımı empati göstermek olmalıdır. Çocuğunuzun zihnini anlamaya çalışmak ve neden bu kadar ısrarcı olduğunu anlamaya çalışmak aralarındaki iletişimi artıracaktır. Araştırmalar, empatik bir yaklaşımın gençlerin kendilerini daha değerli hissetmelerine ve daha açık iletişim kurmalarına yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Ergen bireyler duygusal değişimlerden etkilenerek kararlar verebilir ve savunmacı tutumlar sergileyebilirler. Bu durumlarda sabırlı ve sakin bir tutum sergilemeniz çok önemlidir. Yüksek sesle tartışmak veya çocuğun duygularını küçümsemek, çatışmayı derinleştirebilir. Bunun yerine, sakin bir ses tonuyla konuşarak çocuğun kendini ifade etmesine olanak tanınmalıdır. Demokratik ve sakin bir tutumun ergenlerin duvarlarında beklenmedik bir etki yaratacaktır. Duvarlar sarsılınca yeni bir inşa sürecine geçtiğinde “Babam beni dinliyor, annem beni anlıyor.” düşüncesiyle daha sağlıklı bir iletişim sağlanacaktır.