Tufan kesinleşti, bizim de planımız var
Padişahlar, devlet başkanları, imparatorluk yahut krallıklardan ve dahi devletlerden güçlü derebeyleri, sonunda açıktan çektiler kılıçları. ABD seçimleriyle her şeyin mübah olduğu düello başladı, dünyayı bir şiddet tufanıyla sersemletme düğmesine basıldı. Ülkeler, devletler kesmiyor artık, birbirinin zenginliği ve gücüne çökme kavgasını başlatıyor küresel derebeyleri.
Sonu tek dünya ülkesi, tek devlet, tek siyaset, tek ekonomi, robotlaştırılmış tek tip toplum. Gücün de fazlası böyle delirtiyor demek insanı; tanrıcılık şizofrenisi, bu deliliğin son durağı demek.
Doğrudan karşı karşıya gelmiyorlar, herkes kendi hakim olduğu ülke üzerinden birbirini çelmeliyordu. Onların üzerinden, o ülkelerin kanıyla varlığıyla vuruşuyor, ikisinden biri kazanıyor, olan milyonlarca masuma ve sağlıklı devletleşemeyen ülkelerine oluyordu. Türkiye gibi arıza yaratan ülkelereyse iki taraf, beraber çullanıyordu.
TOPRAKÇILAR SİKKECİLER
Bunlara ‘toprakçılar’ ve ‘sikkeciler’ diyebiliriz.
Biri sizin petrol, maden, tarımsal ürünler gibi doğal kaynaklarınızı sömürür ki silah endüstrisi de bunların uzantısıdır, diğeri bugünkü adlandırmasıyla parayı tapınma putu haline getiren finansçılardır. Bankacılık, faiz ve karşılığı olmayan şişirilmiş değerlerle balon ekonomi üreten sahtekarlardır, teknoloji sanayisi de bunların uzantısıdır.
Toprakçılar eski model derebeyleri, sikkeciler, yeni nesil. Eskiler, yasa, uluslararası hukuk, ticari anlaşmalar gibi kılıflar içine saklar, kitabına uydurmaya çalışırdı hep kendine çalışan sömürü sistemini. Yeniler, insanın insanlığı da dahil kendileri dışındaki hiçbir değer, ilke ve yasayı tanımıyor, saklanma gereği de duymuyor.
Sikkecilere ‘yeniler’ diyoruz ama düşünce biçimleri, ilkel insan içgüdülerine dönmüş, kendini tanrı ilan eden krallar, firavunlar kafası. Teknolojik gelişme tamam da geçmiş en az 6-7 bin yılı çöpe atan zihin evrimimizin geleceği aşama, başa dönmek miydi?
SÜİKAST, CİNAYET, KAZA HESAPLAŞMALARI
Bu kavga masa altından çok şiddetlenmişti aslında. En az son 10 yılda bizim dikkat alanımıza giren suikastler, cinayetler, kazalar var. Dünyaya hükmeden adamların pul kadar çıkan haberlerinden hatta bir kısmını sonradan fark ettiğimiz hesaplaşmalar. Sikkeciler, üst üste kayıplar verdi.
Sikkeci, dünyanın en zengin derebeylerinden, 10 dakikada dünya yüzünde herhangi bir organın 100 tanesi emrine amade adamın oğlu, 50’li yaşlarında kalp krizinden gitti. Vasat bir olay gibi küçücük bir haber olarak gördük bir haber sitesinde.
Sikkeciler tarafında Fransız havacılık savunma şirketinin patronu düşen helikopter kazasında öldü, geçiştirildi, yine pul kadar bir haberden gördük. Almanya’da, bütün kemikleri kırılmış, demiryoluna attılar sikkecilerin finansçı memurunu. 2020 yılında Çin’in İsrail Büyükelçisi Du Wei, Başkent Tel Aviv’deki evinde, MOSSAD’ın kalbinde, öldürüldü. Sikkeciler’in adamıydı. Milliyeti, bayrağı, paravandır bunların.
“DÜNYA ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK”
Sonra ortalık bir duruldu, Kovid-19 salgını döneminde yeniden öne çıktı sikkeciler. Aşıcılar olarak çıktı, Ukrayna-Rusya tahılını engelleyiciler ya da ticari tedarik zincirinin kırıcıları olarak çıktılar. Dünyada her şeyin fiyatını uçurdular.
İnsanlığa baş belası siyasetler üreten Dünya Ekonomik Forumu(WEF) Başkanı Klaus Schwap başta, Bill Gates borazanlığı ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiliz Başbakanı Boris Johnson, Kanada Başbakanı Justin Trudeau gibi daha onlarca işadamı ve siyasetçi sikkeci ağzıyla “Dünya eskisi gibi olmayacak” söylemleri meydanı doldurmaya başladı.
Hacı hacıyı Mekke’de, deli deliyi dakkada buldu ve ABD Başkanı seçilen Donald Trump, kendinden aşağı olmayan toprakçı delilerden kabinesini oluşturdu. Sikkecilerle masa üstüne çıkan daha büyük kavga, yani tufan kesinleşti. Derebeyleri adına dünyanın çok canını yakacaklar.
YENİ DÖNEMİ OKUYAMAYAN MAŞALAR
1 Ekim 2024’te “Yeni bir döneme giriyoruz” demişti MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, toprakçı ve sikkecilerin beraber çullandığı Türk devleti ayağına dolananlara,
O günden bugüne ve bundan sonrasına, devlet aleyhine çalışan, hepsi tespitli, toprakçı ve sikkecilerin maşalarına gereği yapılmaya başlandı. 2007’den bu yana hem toprakçı hem sikkeciler, bütün mermilerini attı, hedefi bulamadılar.
Tufanın bizi vuracak şiddetini zayıflatırken öte yandan bu tufan ortasında kendi çizdiğimiz gelecek hedefine, artık azimle yürüme kararlılığımız var.