Soykırım destekçileri hafızayı silme peşinde
Son ısırığı almadan fare gibi üfleyip, kızgınlığı soğutma girişimlerine başladılar. Aman efendim İsrail çizgiyi aşmışmış, Netanyahu çok ileri gitmişmiş, yeni yaptırımlar uygulanabilirmiş… Filistin’de dünyanın canlı yayın izlediği soykırım suçundan sıyrılma girişimlerini başlattı destekçisi Batı kafalı ülke ve kurumlar. Geçen hafta topunun kafasına saksı düştü herhalde ağızbirliği ettiklerine göre.
19 aydır yapılan soykırıma verdikleri desteğe, 1947’den beri göz yumdukları katliam, hukuksuzluk ve işgalleri ekleyerek suçu teşvik ve suça yataklık iddianamesi hazırlanabilir sahte melek Batı için.
Batı aklı, kötülüğün larva yuvası, ülkeleri de onu evrimleştirme laboratuvarı gibi. İnsanlık için daha kötü ve sinsi düşünceleri, geliştirdikleri yeni yöntemlerle evrimleştiriyorlar. İyiyi bile kötüleştirebilen bir zihin zehirlenmesi içindeler.
KENDİLERİNİ UNUTTURACAKLAR
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya küsmüşmüş, Avrupa Birliği, anlaşmaları gözden geçirecekmiş de yeni yaptırımlar uygulayabilirmiş. İngiliz Başbakanı Keir Starmer, Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Kanada Başbakanı Mark Carney bir olmuş, Gazze’deki korkunç askeri eylemleri kınamış, Netanyahu’yu uyarıyorlarmış.
Bunu söyledikleri gün bile Kıbrıs’tan silah sevkiyatı yapıyor, gözlem ve istihbarat bilgilerini paylaşıyorlardı İsrail’le. İsrail’den yayılan, kendilerinin dahi doğrulatamadığı bilgiyi dünya kamuoyuna yayıyor, karşı tarafta hayaletler yaşıyor sanki, Filistin kanadından kayda değer bilgi çıkmıyordu nasıl oluyorsa.
Çıkan savaşların körükleyicisi, soykırımların sebebi kendileri çünkü. Olan oldu, suçu Netanyahu’ya yıkıp, kendilerini unutturacaklar.
İNGİLTERE TABUTUNDAN ÇIKTI
Desteklerinden halen hiçbir eksilme yok, ağızları başka şey söylüyor, elleri başka şey yapıyor. Soykırım da hedefine yürümeye devam ediyor. Tabiatlarının kötü özüne uygundur, tarihleri, şişkin soykırım ve katliam sayfalarıyla yazılmıştır.
İngiltere, tabutundan çıktı, akıl hocalığını yaptığı Avrupa ve ABD sömürgecilerini arkasından sürüklüyor Ukrayna ve Filistin’de başlattığı kan banyosuna. Çıkarabilirse 3. Dünya Savaşı’yla ziyafet verecekler.
Sömürdükleri ülkenin belgeselini yapıp, çarpıttığı tarihi o ülkeye satabilme becerisinde bir akıl İngilizinki. Çırakları ondan öğrendi, yolundan gidiyorlar. 1991 yılında uydurma gerekçelerle Irak’ta başlatılan, sonra kendi ağızlarıyla yalanlarını itiraf ettikleri Körfez Savaşı da bunların marifetiydi.
Dışarıda Bağdat’ı bombalarken aynı anda Al Rasheed (El Reşid) Oteli’nin lobisinde bizzat tanıştığımız Avrupalı ve ABD’li iş insanları, kendi açtıkları savaş sonrası için ihale anlaşmaları yapıyordu.
SORUNU ÇÖZMEK DEĞİL HAFIZAYI SİLMEK AMAÇ
Yani Filistin soykırımına insani tepki, gelecekse de bu ülkelerden gelmeyecek, sebep oldukları savaş ya da soykırımın, çıkarlarına uygun zamanlamasını ayarlıyorlar bu kulağa hoş gelen çıkış ve sözlerle. Kendilerinden başka akan kimsenin kanı ya da alınan canı, zerre umurlarında değildir.
Ama hem azmettiriciler hem de suç mahallinde parmak izleri var. İsrail’e çıkışmaları, Ukrayna’da yaptıkları ‘barış’ edebiyatı, sorunu çözmek değil, suça delil parmak izlerini bulandırıp, hafızamızdan silmek içindir.
Kötülüğün yeni bir destanını yazıyor Batı. Ancak bu sefer, denk güçler var karşı kefede. Doldurdukları kan havuzunda, kendilerinin boğulması muhtemeldir.