Şiddet ve cinneti arttıran aşı: Kovid mRNA

Yeni açıklanmış bir araştırma, 11 Nisan’da yayınlanmış. Özgün bir araştırma yani, başkalarının söylediklerini papağan gibi tekrarlama makalesi değil. Kovid mRNA aşılarının, ciddi nöropsikiyatrik rahatsızlıkları tetiklediği, intihar, şiddet içeren davranış ve cinayet gibi düşünceleri hızla arttırdığı tespit edilmiş.

Ayrıca enjeksiyon yapılan kişilerde beyin hasarı, beyin kanaması, beyin pıhtısı ve bunama vakalarında büyük artışlar yanında Kovid mRNA aşılarıyla bağlantılı 86 ciddi nöropsikiyatrik güvenlik sinyali belirlenmiş. Biz de bir doktor tanıdığımızın aşılar sonrası Türkiye’deki gözlemini ekleyerek paylaşalım; kan hastalıkları ve ilik kanserlerindeki dikkat çekici artış.

Bu konuda daha önce de çok yazdık, bir kez daha şunu peşinen söyleyelim: Biz aşı karşıtı değiliz, en başından beri insan eliyle üretilmiş yapay proteinli mRNA aşıları tartışmalı.

Haber ABD’li gazeteci Frank Bergman’ın, araştırmanın linkini de yazı sonunda bulacaksınız. 3. Dünya Savaşı ile kurduğumuz ilgisini de…

ÇOKLU HASTALIK VE ÖLÜM ORANLARI

ABD’li araştırmacılar tarafından yürütülen çalışma, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin (CDC) Aşı Yan Etki Bildirim Sistemi'nden (VAERS) alınan veriler analiz edilerek yapılmış. Ocak 1990 ile Aralık 2024 arasındaki veriler incelenmiş.

Grip aşılarıyla da karşılaştırmışlar, cinayet fikri 25 kat, şiddet içeren davranış 80 kat fazla çıkmış Kovid mRNA aşılarından sonra.

Kovid mRNA aşısı olan kişilerle grip aşısı olanlar karşılaştırılınca şöyle bir tablo çıkmış ortaya:

Demans – 140 kat daha olası

İntihar düşünceleri – 150 kat daha olası

Cinayet düşüncesi – 25 kat daha olası

Psikoz – 440 kat daha olası

Beyin pıhtıları – 3.000 kat daha olası

Şizofreni – 315 kat daha olası

Depresyon – 530 kat daha olası

Şiddet içeren davranış – 80 kat daha olası

Bilişsel gerileme – 115 kat daha olası

Sanrılar – 50 kat daha olası

Çalışmanın bulgularını aktaran McCullough Vakfı epidemiyoloğu Nicolas Hulscher, "Bu felaket düzeyindeki nörolojik ve psikiyatrik hasarın, KOVID-19 mRNA enjekte edilen bireylerin beyinlerindeki toksik Spike protein üretiminden kaynaklanması muhtemeldir" demiş.

Sonunda uzun vadeli eş zamanlı çoklu hastalıklara ve artacak ölüm oranlarına dikkati çeken rapor, aşılamanın küresel çapta ertelenmesini önermiş.

“KİMSEYİ ZORLAMADIK...”

Tam bir yıl önce 2024 Mayıs’ında yazmıştık mRNA aşısı üreten Pfizer Biontech, AstraZeneca, Moderna gibi şirketlerin aşılarını geri çektiğini. Pfizer Biontech Genel Müdürü, Amerikan Senatosu Sağlık Komisyonu’na verdiği ifadede, “Kimseyi aşıya zorlamadık, bizimki bir öneriydi” demiş, suçu, onlara güvenen devlet ya da hükümetlerin üzerine yıkmıştı.

6 ayda aşı üretilemeyeceğini bilmeyen yoktu ki 3 yıldan öncesi aşı bile sayılmıyor, paniğe kapılan hükümetler, klasik ve sosyal medya etkisiyle bilim insanı görüntüsündeki tüccarların kucağına itildi. Hükümetler sessiz kaldı çünkü hataya ortak edilmişlerdi.

Hiçbir araştırma yapmamış, kendi tespitleri olmadığı halde bu tüccar ve katillerin laflarını papağan gibi tekrarlayan bizim sözde bilim insanlarımız, hala hatayı parmak sallayarak aşı karşıtlığı olarak perdeliyor.

Bu virüsle yıkılamayanı eziyetle süründürme projesine, mihmandarlık yapıyor kendi bilim insanlarımız.

DEREBEYLERİ İÇİN MÜKEMMEL ORTAM

Gelelim 3. Dünya Savaşı’yla ilgisine…

Ukrayna, İsrail-Filistin, Sudan gibi daha birçok çatışmaya ek olarak Hindistan’la Pakistan kıvılcımı çakıldı. Tayvan, Filipinler, Koreler, Çin, Japonya istikametine doğru büyütülüyor yangın. Ancak ABD, İngiltere, Avrupa ya da Rusya, Çin olmanızın bir önemi yok yanmanız için, herkes için geçerli tehdit.

Bu küresel yapay çatışmaları ateşleyenlerle yapay virüs, salgın ve aşısını üretenler, aynı küresel derebeylerine hizmet edenlerdir. İki türlü nüfus azaltma yöntemini, aynı anda işletiyorlar.

Yapay salgınlar da savaşlar gibi fiziksel ve psikolojik çökertmeyle toplumsal direnci kırarken devletleri de toplumsal dokusu ve bütçelerinden vuracak.

Zayıf toplum, zayıf devletler; küresel derebeylerine idaresi mükemmel ortam oluşturmak içindir. Kovid-mRNA, salgından öte bir hedefe atılmış oktur. İdrak edemeyen koca koca devletlerin doğrudan kalbini hedefleyen, el yapımı küresel bir silah...

Araştırma metni: https://www.preprints.org/manuscript/202504.1099/v1