Muhalefet iktidar olmak istemiyor
İster genel ister yerel seçimler olsun, bitiyor, bir hafta 10 güne seçim düdüğünü öttürmeye başlıyor muhalefet. 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’nin daha yılı dolmadı, geçen 10 ayın yarısını yine erken seçim çağrıları, hükümet-muhalefet belediyeleri arasındaki çekişme ve parti içi koltuk kavgalarıyla geçirdik.
Milletin canı burnunda değil, çıkıyor artık, dünyanın derebeyleri bir dünya savaşı çıkarma peşinde, uluslararası ilişkiler ve siyaset kazanı, fokur fokur yeni dünya düzenini pişiriyor ama hâlâ ergen ağızlı dalaşmalar ve tepkilerle havanda su dövme siyasetçiliğinden sıçrayamıyoruz.
Efendiler, şehre hizmet lazım, serbest piyasa istismarcıları ile tekelleşmeye fren, cinnetvari patlayan suç kaynaklarını kurutmak, elimizden kayan çocuk ve gençlerimizi sahiplenmek, yozlaşmış bütün siyasi, ekonomik ve toplumsal değerlerimizi arıtmak ve güncellememiz lazım. Ağız dalaşlarınız ve günübirlik tepkilerinizin hiçbir faydası olmuyor siyaset sanıyorsanız eğer.
160 PARTİYİ GEÇTİK!
Pişen ‘yeni dünya’nın ateşi harlanırken kendi üstümüze benzin döküp intihar etmeye çalışıyoruz sanki. Hiçbir konuda uzlaşamayan partilerden, ülke siyaseti beklenebilir mi?
Türkiye’de siyasi parti sayısı 160’ı geçmiş. Ranta bakar mısınız?
Sorarlar adama, “Bu kadar parti kuracak para nereden geliyor?” diye. Siyaset, gayrimenkul, borsa gibi bir ticaret, rant kapısı olmuş, bize de siyaset kostümlü gösterilerini sergiliyorlar.
Ya da sonradan olanlar ile partiler içinden doğan yeni partiler, siyasi ve toplumsal bütünlüğü parçalama, gücü zayıflatma, tabii uluslararası etkinliği cılızlaştırma amaçlı da olabilir mi?
ÖMRÜMÜZÜ YEDİ
75 yıldır istikrar sağlayamayan ve son 45 yılı ince dilimlere bölünerek halsizleşen siyasetimizin, havanda su dövmek dışında ulusal çıkarlara ne yararı olmuştur? 10 partinin ötesi, adından sanından haberimiz bile yok, 160’dan fazla parti kurulmuş.
Ölçümüz şudur; ulusal konu ya da çıkarlarımızda, siyasi birlik sağlanabiliyor mu?
Sağlansa böyle tartışma olmaz, bir yazı ya da eleştiri konusu olması da gerekmezdi. Sahnesi dinamik ama içeriği kof işte bu siyaset, ömrümüzü yedi.
Muhalefet olsak, “Yüzde 90 oyla seçiliyorsun” deseler, biz de almak istemezdik iktidarı.
Kaptırdığın gırtlağını sıkan yabancı eller, terörler, PKK’lar, FETÖler, ruhu dışarıdan üflenmiş sanayi ve ticaretin, töresi ile kültürü yozlaşmış, kimliğini kaybetmiş, inanç kökleri kopuk bu belirsizliğe, kim önder olmak ister?
YENİ SEÇİLMEME SEÇİMİ
Bu basireti gösteremeyenler için en kolayı, muhalefet dalına tutunmaktır; iktidar olmak akıllarından geçmez. Kendimizi kandıracak yeni seçimlerin, muhalefet davullarıyla uyanıyoruz.
75 yıldır her seçimde muhalefet, yine yaptığı gibi kendi ayağına dolanma çelmeleri, iç çatışma senaryoları üretiyor. Taklitçi takipçileri, aynı taktikle boş muhalefet sıraları ve ceplerini dolduruyor.
Seçilmemeyi tezgahlayan, yeni bir seçim hazırlıyor muhalefet!