“Küresel kumpas sökülüp atılmıştır”

Ali İnandım

Ali İnandım

Tüm Yazıları

Aralık 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılma süreci, Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un istifasıyla başlamıştı. Sovyetler’in dağılması, soğuk savaşın bitişi demekti. Küresel güç dengesi bozulacak, ağır basan kefe, ağırlığıyla yere çakılacaktı yani. Böylece kefede ağır basan Batı Bloku’nun çöküşü başlamış, çakılma sesleri geliyor artık baş döndürücü hızla yaşanan gelişmeler eşliğinde.

Rusya öncülüğünde Sovyetler ve taraftar ülkelerle oluşturduğu Doğu Bloku ile ABD öncülüğünde İngiltere-Fransa desteğiyle devletleri arkasına alan Batı Bloku, ‘Soğuk Savaş’ denen bir dengede dünyayı yönetiyorlardı. Ona göre ekonomi, siyaset, toplumsal düzen oluşmuştu.

Denge bozuldu, terazi, ağır kefeye doğru yıkıldı.

YENİ DÜZEN YENİ DENGE

44 yıllık düzen dağıldı. Ekonomisi, siyaseti ve toplumsal yaşamıyla yenisinin kurulması gerekiyordu artık. Dünyaya, yeni bir denge, yeni bir düzen lazımdı.

11 Eylül 2001’de küresel ticaretin kalbi Dünya Ticaret Merkezi’nin simge İkiz Kuleler’i, sözde bir terör saldırısıyla yıkıldı. Eski ekonomik sistemin çöküş kabulü, bu akıldan çıkmayacak sahneyle duyuruldu dünyaya.

Sovyetler ve Doğu Bloku’nun yıkılışından beri de dünyada hiçbir derde deva olmadı Batı Bloku. Ne küresel örgütleri ne orduları ne de siyasileriyle. “Yangın var!” diyene benzinle koştular 30 yıl. Düzen sağlama gücü varken düzeni bozmayı yeğledi kefenin ağırları. Altında kalmak üzereler.

EN UZUN VE GÜÇLÜ İHANET

NATO’ya üyeliğimizden sonra 1952 yılında kurulan Özel Harp Dairesi’ni, 40 yıl sonra 1992’de kapatarak ilk tepkisini verdi Türk Devleti. Her NATO üyesi ülkede farklı isimle ama aynı amaç için örgütlenmiş bu Gladio, fitne fesat ve cinayet merkezidir.

Devlet, yeni dünya ve sistem kurulması zorunluluğunu erken tespit emiş, çabuk tepki vermişti.

Vay sen misin kapatan! 15 Temmuz 2016 FETÖ Askeri Darbesi’ne kadar PKK’yla beraber burnumuzdan getirdiler. Liboş destekçileri de üçüncü ayağıydı masanın. Ne suikastleri ne cinayetleri bitti ne ekonomik krizler ne de paçamıza asılan her türden terörist örgütleri. Türk tarihinin en uzun ve güçlü ihanetiyle mücadele ettik.

KILCAL DAMARLARIMIZA SIZMIŞLAR

40 yıl, üstüne 30 daha ekleyin, o kadar kılcal damarlarımıza kadar sızmışlar ki 70 yıldır çiftliğe çevirmiş, istediklerini tetikleyip sürüyorlardı üzerimize. 15 Temmuz 2016’da, kan akışı kesildi damarın. Çoğu farkında değil.

Soğuk Savaş’ın bitişini idrak eden devlet, yeni dünyanın hazırlıklarını yapıyormuş, şimdi ucu göründü, daha da derinliğini göreceğiz anlaşılan. Bu süreci idrak edemeyen siyasi parti ya da iktidarlar, havanda su döven kalabalıklardır maalesef Türkiye için.

BAHÇELİ’NİN YENİ İŞARET FİŞEĞİ

Dün (4 Ağustos) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada bir cümleyle daha önce attığı işaret fişeklerinden birini daha ateşledi:

Kuşatma yarılmış, küresel ve bölgesel kumpas, sökülüp atılmıştır.

O fitne ve cinayet şebekesinin elleri kırılmış, bul karayı al parayı numaraları artık sökmüyor demek ki. Durum tespiti yapıyor, gidişatın yön tabelasını gösteriyor. Sömürgeciler ve maşalarının Lale Devri bitmiştir, içeriden dışarıdan uzanan ellerin canı, en azından çok yanacak bundan sonra.

YENİ GÜÇ DENGESİ OLUŞUYOR

İdeolojiler çöktü, tamamen geçersizler. Sahte kutuplaşmaların karşılığı yok artık. Yangına benzinle giden Batı Bloku sömürgeci ülkeler, gittiği ülkelerde hızla alan ve itibar kaybediyor.

70 yıldır zerk edilen zehir, ne kadar sürecekse yavaş yavaş arındırılacak bünyemizden. Bizim gibi bu kararlılık ve azmi gösteren ülkelerle dünyanın yeni güç dengesi kuruluyor. Çakılmış kefenin Batı Bloku ülkeleri, Kovid-19 salgınından beri yokuş aşağı yuvarlanıyor.

Dünyanın kurulan yeni düzeninde, bunların 30 yıl önce kurmaya yanaşmadığı gibi bozduğu dengeyi, kuracak yeni güçler oluşuyor. Onların içindedir Türkiye.