Derebeylerinin ölümcül kini
Derebeylerinin güç savaşı, insanlık çimenliğini ezip, çoraklaştırmıştır tarih boyunca. Bu seferkiler küresel derebeyi. Ezdiler mi bir bölgeyi değil, dünyayı çoraklaştırıyor, doyumsuzluğun yeni sınırlarını zorluyorlar; dünyanın iliğini kemiğini kuruttukları için birbirinin malı ve hakimiyetine çökme kavgasını başlattılar.
Biz onları, son halleriyle toprakçılar ve sikkeciler olarak tanımladık.
İngiliz İmparatorluğu, bağımsız bir devlet olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin kurulmasını istemiyordu. İsteyenlerse istemeyenler gibi eğitimli, varlıklı ve ayrıcalıklı, bir anlamda dönemin derebeyleriydi aslında.
4 Temmuz 1776’da, meydan okudu, Bağımsızlık Bildirgesi’ni imzaladılar ve ABD kuruldu. Sen misin kuran!..
İMZALARI DOĞDUĞUNA PİŞMAN ETTİ
İmzası olan 56 kişiden 24’ü avukat ve hukukçu, 11’i zengin tüccar, 9’u çiftçi ve büyük tarla sahibiydi.
Bunlardan 5’i, hain olarak yakalanıp işkenceyle öldürüldü, 12’sinin evleri yağmalandı ve yakıldı, 2’sinin oğlu öldürüldü, diğer 2’sinin oğulları yakalanıp hapse atıldı. Birinin tüm gemilerini batırdı İngiliz Donanması, fakirlik içinde öldürdü. Birinin mallarına el konularak fakirleştirildi, diğerinin mallarına el konulduğu gibi eşi hapsedilerek orada öldürüldü.
8’inin mülkleri, İngiliz birlikleri ve teröristleri tarafından tahrip ve yok edildi. Biri, evi yıkılarak iflas edip öldü, birinin tarla ve değirmeni yıkıldı, orman ve mağaralarda saklandıktan sonra evine döndüğünde eşi ölmüş, 13 çocuğu kaybolmuştu. Arkasından gelen diğer iki imzacı gibi, bir hafta içinde kederinden öldü.
TOHUMUNU KURUTTULAR
Amerikan İç Savaşı baş gösterdi, Abraham Lincoln çıktı imparatorluğun karşısına. 1863’te Rus Çarı II. Aleksandr, Lincoln’a destek olarak deniz filosunu gönderdi, ABD’yi korudu.
1865’te Lincoln, 1881’de Çar II. Aleksandr, suikastle öldürüldü. 1917 Bolşevik Devrimi’nde Çar’ın kalan tüm ailesi, New York’lu bankacı Jacob Schiff’in emriyle yine Bolşevikler tarafından katledildi.
Kine ve tüm dünyaya saldıkları gözdağına bakın; karşı gelenin tohumunu, sülalesini kurutana kadar takip bitmiyor, kinleri sönmüyor. Ancak bugün kavganın güç dengesi, daha rekabet edebilir durumda. Kindarlara karşılık verebilen bir güç oluştu.
KAPIMIZA DAYANIP ÇOK DÖNDÜLER
Aynı derebeyleri, 1915’te Çanakkale’de kapımıza dayanmışlardı, tarihlerinin en utanç verici yenilgilerinden biriyle eve dönmek zorunda kaldılar. Yılmadı, 1921’de Polatlı ve Haymana’ya kadar içimize girdiler, 30 Ağustos 1922 taarruzuyla İzmir sahilinde çıkış kapısını gösterdik kendilerine.
Atatürk’ün vefatından sonra daha da sinsileşen komploları, cinayetleri, idamları, siyasi ve toplumsal suikastleriyle öç aldılar kendilerine karşı gelenlerden. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nde çok başarılı oldu, 15 Temmuz 2016 başarısız FETÖ Darbesi’yle başa döndüler.
BAĞIMSIZLIK SUİKASTİNE MİSLİYLE CEVAP VERİLMELİ
Burada Türkiye ayaklarına dolandı ama kavgaları daha büyüktü; iki şoförlü dünya hakimiyeti olamayacağını anlayınca, bizim toprakçılar ve sikkeciler, birbirine girdi.
Medyada çıkan bazı cinayetler, suikastler ya da kazalar bu kavganın parçası ama ya çarpıtılıyor ya hafifleştiriliyor içerik olarak. Bazılarını hiç duymuyoruz bile.
Küresel derebeylerinin bu ihtirası, ölümcül kini ve arsızlığına bir fren koyma fırsatı doğdu insanlık için. İnsanlığı ezemediği, üzerimizden atıp, birbirini yiyecekleri meydana sürmemiz lazım bunları. Kimsenin soyunu kurutamayacak, kurutmaya da cesaret edemeyecek bir yalnızlıkla azı dişlerini kırmalı, keklik gibi tek tek avlanmadan, ‘bağımsızlık’ bilincine karşı suikastlerine misliyle cevap vermeliyiz.