“Dananın kuyruğu Kıbrıs’ta kopacak”

Ali İnandım

Ali İnandım

Tüm Yazıları

PKK’nın üst düzey yöneticisi Duran Kalkan, 3 gün önce bir TV kanalına verdiği söyleşinin sonunu, şu sözlerle bağladı:

Dananın kuyruğu Kıbrıs'ta kopacak. Bu savaşın merkezi Türkiye'dir. Sıra Kıbrıs'a gelecek, Türkiye sınırına gelecek ve savaş Türkiye'de yoğunlaşacak. Ne yapacak TC devleti? Ya tümüyle uşak olacak, teslim olacak, uydu haline gelecek, her şeyini kaybedecek ya da kafa tutmaya kalkarsa parçalayacaklar.

Örgütü ve yandaşlarına ümit aşılayan tespit ve yorumları, beklentiyi en yükseğe çıkararak sonlanmış. "Terörsüz Türkiye" sürecini bile bile anlamazdan geliyor, sulandırıyor, böyle çıkışlarla baltayı, ısrarla budaklı yerlere vuruyorlar.

Türk Devleti, bu konularda blöf yapmaz.

50 YILDIR KOPARILAMADIYSA

16 Eylül 1998’de dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş'in Hatay-Reyhanlıda Hudut Bölük Komutanlığı ziyaret etmesi yetmişti; koca dünyada bir yere sığdıramamış da lideriniz Apo’yu, Türkiye’ye teslim etmişti patronunuz ABD.

Kılıcı kınından, askerini kışladan çıkartmayacaksın ağızdan laf bir kere çıktıysa.

Kalkan’ın içi eksiklerle dolu tek taraflı tespit ve yorumları, kendini kandırmaya, sonucu değiştirmeyecek oyalamalara yarar sadece. Patronu bile inanmıyor bu kof dayılanmalara.

Dananın kuyruğu 50 yıldır koparılamadıysa bundan sonra koparılması hayaldir.

CEHENNEMİN KAPISI SONUNA KADAR AÇILIR

Ne 50 yıl önceki Türkiye var ne de dünya. Güçlüler güçsüzleşiyor, yeni güç merkezleri oluşuyor. Yakında patronlarınız, kendi derdine düşünce bütün örgütü Apo gibi teslim etmekten zerre tereddüt etmez.

Bir kere Kıbrıs’ta Türkiye ile girilecek herhangi bir savaş, Türkiye yenilse bile savaşan ülkeleri savaştığına pişman edecek büyük tahribat ve kayıplarla sonuçlanacaktır.

İşte o yeni oluşan güç merkezleri, hırpalanmış galiplerin zayıflığını fırsat bilerek Doğu Akdeniz’i tabii ki yar etmeyecek, nükleer silaha kadar varacak cehennemin kapısı sonuna kadar açacaktır Kıbrıs’tan. İsrail’i olmayan bir akıl yönetmeye devam ederse oraya vardırır işi.

İKİ DEVLETLİ KIBRIS BİR DÖNEMİ KAPATTI

50 yıl sonra federasyon oyalamasını, İki Devletli Kıbrıs kararıyla bitirdi Türkiye. 50 yıl sonra laf ağızdan çıktı, bu da blöf değildir. Dananın kendi açısından kuyruğunu koparıyor.

Yeni dünya ve dengeleri gözetmeyenler, eski alışkanlık, siyaset ve beklentilerle plan yapıyorsa eğer, kimin hayal kırıklığına uğrayacağı bilinemez. Ancak Batı’nın bu yeni dünyadengelerine çok hazırlıksız olduğu, her güne yeni bir saçmalıkla başladıkları telaş ve korkudan anlaşılıyor.

KUZEY KIBRIS CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Yarın (19 Ekim) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Kıbrıs’ın kaderinde yeni bir viraj dönülecek. Tarihi unutturulmuş bir nesil, ruhu Rumlaşmış ve İngilizleşmiş, bitmiş İngiltere ve Avrupa’dan hala medet uman Türkler ile tarihin yükü sırtında, sanki kendi toprağında misafir, toprağı ve soyuna sahip çıkan Türkler, sandığa gidecekler.

Bu keskin karşıtlığa, ABD’den çok İngiltere sevinir; Rum-Türk, Türkler arasında ikilik, bu bölünmüşlükler İngiltere’nin bütün dünyadaki varoluş nedenidir. Tarafı yoktur, çatışan bütün tarafları destekler her zaman.

KIBRIS’TAN DEĞİL FİLİSTİN’DEN KOPAR KUYRUK

Sömürgeci sansarların yanında Türkiye ve Kuzey Kıbrıs dahil, ne haksız muameleye maruz kalmıştı Rauf Denktaş. Bugün varmak istediği yere geldik, oysa hakkını helal edemeden ayrıldı aramızdan. Mezarına sahip çıkamayan basiretsizlikle milli nutuklar atan ikiyüzlü siyasetçiler ise hala meşgul edebiliyor Kuzey Kıbrıs siyasetini.

Türk devletinin düşmanı yıldıracak engin sabır eşiği, kendi tarafında, arkasında küskünler bırakarak ilerleyen bir yöntemdir. Verilen kayıplar, zaferlerini gölgeler.

Dananın kuyruğu kopacaksa Kıbrıs’tan değil, Suriye üzerinden ama Ortadoğu’da pervasızlığıyla küresel dengeyi bozan, belki de kendini devletliğinden edecek İsrail nedeniyle Filistin’den olabilir.