Bayrama gölgesi düşenler

Ali İnandım

Ali İnandım

Tüm Yazıları

Milli ya da dini olsun, adı üstünde ‘bayram’, ışıldama günüdür. Kabileden millete, kalplerin bir attığı, tazelenme, dayanışma besinidir toplumların. Karamsarlığın mola günüdür, birikmiş yükü zihinde hafiflettiğimiz. Bayram, bayram gibi yaşanabilirse tabii.

Siyasetin gölgesi büyük olur bayrama düşerse. Ekonomik sıkıntının daha da büyük olur. Yozlaşmanın, bayramı olmaz. Son 30-35 yıldır, bir gelgit kafasıyla yaşıyoruz bayramları, özünden koptuk amacının.

BÖLÜNÜRSEN YÖNETİRLER

Milli bayramcılar, dini bayramcılar ayrımını soktuk aramıza. Topyekün kutlanırsa bayram sayılacak günleri, siyasi parti mitingi ya da dernek etkinliğine daraltarak zayıflattık.

Bu ayrımı yapanlar, en büyük gölgedir bayramların üzerine düşen. Ayrışmayı birleştirme yerine derinleştirmeleri, bir toplumun bağışıklık sistemini dermansız bırakmaktan daha iyi hiçbir işlev görmez. Bölenler, kolay yönetir güçten düşmüş kalabalıkları.

KUTSALLIĞI TİCARİLEŞTİ

Ramazan Bayramı’nda şeker, çikolata ve dahi yanında mendil, harçlık verilirdi. Kurban Bayramı’nda çocukların eline ekmek arası kavurma tutuşturulur ya da pilav üstü ikram edilirdi misafirlere. Lokması nasip olurdu kapsını çalana.

İhtiyacı olanın kapısına kadar bırakılırdı kurban payı, 3 mahalle ötede de olsa. Mahallenin çok çocuklu ailesi de öncelikliydi.

İhtiyacı olmayanlar, kendi aramızda bölüşüyoruz artık. Hem ihtiyaç sahipleri uzakta kaldı hem kurumlar ticarileştirdi kutsallığı hem bayram tatili, bayramın bayramlığının önüne geçti.

BAYRAMI KÖTÜLEYEREK KARŞILAYAN MEDYA

Medya ayrı bir pencere açtı, bayramların alameti farikalarını kötülemeye 15 gün önceden başlıyor; hamurlu tatlı değil sütlü tatlı yemeliymişiz, etin faydasından çok zararlarını anlattırıyor uzmanına.

Baklava cinsinden hamurlu tatlılar, her zaman değil, bayramdan bayrama bir tören gibi hazırlanan ayırıcı özelliğiydi bayramların. Medya, baklavaya düşman haberleriyle ağzın tadını bozacak bayram haberleri yapıyor, hiç kebapçıya gitmemiş gibi, eti kötülüyor ezber tekrarlayan uzman. Hayvansever, varoluşundan beri insanlık tarihi, mitolojisi ve arkeolojisinin baş konularından kurban töreni ve beslenme tarzını eleştiriyor.

Bayramda değil, bayramdan hariç yapılacak tüketim haber konusudur. Çelişik bir haber tarzı bu; asli amacını, kötümser bakış açısıyla gölgeliyor bayramın.

KADERİMİZİN HAYATİ BAĞI

Belirli sınırları içinde bir devleti, cumhuriyeti, bayrağı olan milletiz. 45 yıl öncesine kadar hepimiz bayrak elimizde, milli bayramların geçit törenlerini tıklım tıklım dolduruyor, fener alaylarına, önce çocuklarımız için katılıyorduk.

Seyrekleştik... Bayram ayrımcılığı nedeniyle. Aynı ülkenin aynı sınırları içinde aynı devlet ve bayrağı altında, başka bir devlet varmış gibi. Saçmalamakta yarışıyoruz siyasi ya da dini gerekçelerle.

Bayramların ışıltısını, bu gölgeler karartıyor işte. Adı bayram ancak görüntü mat ve yavan. Toplumlar için bayram, böyle bir şey değil.

Gölgesiz, herkesin parlattığı, içten kutladığı güne bayram deniyor. Gelgit aklımız, tam da kaybetmemişken bayramlarına yeniden sahip çıkacak inşallah.

Kaderimizin, bu bilincin dirilmesiyle hayati bir bağı var.