Bayrağı para olanın ülkesi neresidir?
Londra bile değilmiş!
Aşırı zenginler, zenginliğin güveniyle söyleyebilme hakkına sahip olduğunu düşündüğü büyük sözler eder, cesur davranışlar sergiler. Paranın gücüyle edinilen liderlik yanılsaması, toplum ve devletler için, saman dolu bir korkuluktan daha dolu olmayabilir.
Norveç doğumlu, Londra’da yaşayan ama Güney Kıbrıs vatandaşı çok kimlikli milyarder işadamı John Fredriksen, “İngiltere, bana Norveç’i gittikçe daha fazla hatırlatıyor. Norveç gibi cehennemin dibine gitti. Norveç’ten olabildiğince uzak durmaya çalışıyorum” diye dünyaya da duyurarak Londra’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne taşındı.
Bu arada Norveç vatandaşlığından ayrılırken de Norveç’in en zengin adamıydı kendisi. Petrol tankeri kralı, büyük deniz nakliyatçısı, açık deniz sondajcısı, somon balığı çiftlikleri, yatırım şirketleri olan 18 milyar dolarlık servetli, küresel ekonominin küresel bir işadamı.
DEVLETLE ŞİRKET AYRIMI
Peki düne kadar ekmeğini yediği Londra’yı cehennemin dibine sokarak neden terk ediyordu Fredriksen; İngiltere, 6 Nisan’dan itibaren yabancı uyruklu zenginlerin vergiden muaf olan yurt dışı gelirlerini, vergi kapsamına almaya başladı da ondan.
Kendisi gibi Londra’da yaşayan hemşehrisi diğer Norveçli milyarderler Helene Odfjell ve Peter T. Smedvig de aynı biçimde terk edip Birleşik Arap Emirlikleri’ne taşındı. Hatta Hindistan’ın çelik tekeli ve kodamanı Lakshmi Mittal da arkalarından gitti.
Bir önceki yazımızın konusuydu: Artık trilyon dolara doymuyorlar
Doymayanların çırak ya da kalfaları bunlar, trilyonluk da değil milyarlık ama 3 ayda satmışlar onca yıldır ekmeğini yedikleri ülkeyi. Bir de kamuoyunun dikkatini çekecek sertlikte bir demeçle cehennemin dibine yollayarak hem doğduğu hem ekmek yediği memleketi.
Bizde de var bunlardan; burada kazanıp, dışarı kaçıranlar hatta en zengini gibi buradan kazandığını başka ülkeye taşıyıp, göçenler.
Küresel ekonominin sınırsız iş insanları, devletle şirket farkını öğrenme ayrımındalar.
BÜYÜK BALIKLAR TUZAĞA SÜRÜYOR
Dünyanın en zenginlerinden Facebook CEO'su Marc Zuckerberg, kullanıcı verilerinin usulsüz kullanımı ile ilgili Amerika Birleşik Devletleri Kongresi'nde hesaba çekilmişti. Başkanın en yakınındaki Elon Musk, 3 ayda devletin tekmesini yedi şirket işletme aklıyla. Şirketinin zararı da yanına kar kaldı.
Gördüğünüz gibi bayrağı para olanlar, köksüz, kimliksiz parazitler halinde davranmaya devam ediyor ama büyük balıklar, onları bilerek bu tuzağa sürüyor. Küçük balıkları avlayacaklar artık. Arkasında bir devlet gibi devlet olmayan eski kafa küreselci Fredriksenler’i, nereye taşınsa onları orada kıstıracaklar.
Son 10 yıldır artan ama Kovid-19 salgınından bu yana siyasi, ekonomik ve toplumsal sırların katlanarak önümüze açılması, bir sistemin çöküş alameti ya da en büyük balıkların yutma kavgasına işarettir.
MUKTEDİRLERİ BİLE YUTACAK HORTUM GELİYOR
Wikileaks sızmaları, yapay zeka ve sosyal medya şirketlerinin istismarları, siyasetten sanata, saygın bilinen isimleri sapkınlık listesine alan Epstein Davası’ndan, istihbarat arşivlerinden kamuya faş edilen dosyalara, çok acayip bir halı altı pislik temizliği yaşıyoruz. Bir sistemi çökertme dönemi bu.
Devletler de küresel derebeyleri de elinden geleni ardına koymuyor.
Ama bayrağı para, köksüz, kişiliksiz cıva karakterli Fredriksenler dönemi bitiyor anlaşılan. Ya onların ağa beyleri onları da yutarak yeni bir sistem kuracak ya da devlet gibi devletler, sistemin ayarını yeniden yaparak sapkın zenginliği toplumla uyumlaştıracak.
Zengin malının züğürdün çenesini yorma gevezeliği değil bizimki, muktedirleri bile yutacak bir hortum geliyor. Bayrağı para olanları hangi oyuğa saklansa söküp çıkaracak, köksüzleri, tutunamayan güçsüz yapraklar gibi sersefil savuracak bir kabus.
Dünya, köksüz ve kimliksizler için, artık küçük ve çok dardır.