Avrupa’nın beyne pıhtı attı

Ali İnandım

Ali İnandım

Tüm Yazıları

Zaten iyi değildi, Kovid-19 salgından beri hiç iyi değil Avrupa. Yoğun bakıma, oradan hakkın rahmetine teslim edilir bu kafayla devam ederse. Dünyadaki gelişmeleri idrak edemiyor, salgın sonrası hızlanan küresel değişim ve dönüşüm sürecini okuyamıyorlar. Hayal aleminden uyanamıyor, rehavetten çıkamıyorlar.

Beyne pıhtı attı galiba, birbirinden çelişik davranış ve söylemlerinden geçilmiyor. ABD’nin gücünü kendi gücü sandıkları yanılsamaları devam ediyor.

Oysa ABD, salgından beri ellerini bıraktı. Kuzey Akım Doğalgaz Boru Hattı’nı patlatarak 80 yıl sonra böyle açıkladı boşanma kararını.

35 YILDIR ETKİSİZLER

Son 35 yıldır, küresel hiçbir siyasi sorunun çözümünde etkileri olmadı. İki lafından birinde çiklet gibi çiğnedikleri ‘demokrasi, insan hakları’ laflarını dilinden düşürmeyenler, 35 yıldır yapılan bütün soykırımları izledi. Filistin’dekini izledikleri gibi. Ölüm öncesi son iyileşme haline benzer, ekonomik ve toplumsal refah içinde son bir 35 yılları geçti.

ABD himayesini kendi güçleri, kolladığı ekonomisini kendi başarıları sandılar. Burnundan kıl aldırmayan tavırları, üstten konuşan üslupları, küstahlık sınırlarını aşan boşboğazlıkları…

Salgında boşandı ama hala kabullenemiyor ancak bir yandan da teselliyi İngiltere’nin omzunda aramaya çalışıyorlar. Rusya düşmanlığı bahanesiyle onları Ukrayna ve hatta 3. Dünya Savaşı cehennemine sürükleyen, teselliyi, kötü yola düşürmekle sonuçlandırma niyetindeki İngiltere’ye yanaşıyorlar.

EKONOMİK VE SİYASİ ÇIKMAZDALAR

Avrupa’nın lokomotif ekonomisi Almanya, son 3 yıldır sıfırın dibinde, 0,3- 0,1 arası büyüyor. Yani “Durdu’ diyemiyor, “Nefes alıyor” demeye getiriyorlar. Asırlık markalar ya tamamen kapanıyor ya fabrikalarının bazılarını kapatıyor ya da kaliteden ödün vermeyi göze alıyor. Varın vagon ülkeleri siz düşünün. Salgın ve Kuzey Akım Hattı’nın patlatılmasından sonra zaten lokomotiften ayrılmıştı çoğu.

Gürcistan ve Romanya seçimlerinde ne yaptı bizim ‘demokrasi ve insan hakları’ havarileri? İstemedikleri adaylar kazanınca seçimleri iptal ettirdi. Gürcistan’da başaramadı ama Romanya’da başardılar. Halk oylarının seçtiği değil, Avrupa’nın atadığı aday seçilmiş oldu.

HALKIN OYLARINA BENT OLUYORLAR

Almanya’da AfD’nin, Fransa’da Marine Le Pen’in, Hollanda’da Türkiye’ye çok atıp tutan Geert Wilders’in, Avusturya’da Herbert Kickl’in önü alındı ya da hükümet kurması engellendi. Halk onlara oy vermiş, görünmez el, engellemişti iktidarlarını. Milliyetçi, ulusal çıkarlarına oy veren kitleler, ırkçılıkla suçlanarak devre dışı bırakıldı. Bunların bir kısmı Türkiye karşıtı partiler bu arada.

İki gün önce Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, eski ezberleri tekrarlayıp Türkiye’ye ayar veriyor, Ekrem İmamoğlu’na destek ziyareti ve söylemleriyle bir halkın oylarını, Romanya, Gürcistan ve kendi evlerinde olduğu gibi yönlendirmeye çabalıyordu.

KENDİ DEĞERLERİNİ ÇİĞNİYOR

14 Şubat 2025’te Münih Güvenlik Konferansı’nda konuşan ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Avrupa’nın temel değerlerinden nasıl uzaklaştığını şu sözlerle vurguladı: Eski bir Avrupa Komisyonu üyesi, geçtiğimiz günlerde televizyona çıktı ve Rumen hükümetinin tüm bir seçimi iptal etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.. Aynı şeyin Almanya’da yaşanması mümkün..

Avrupa Birliği'nin eski İç Pazar Komiseri Thierry Breton, bir Fransız televizyonuna verdiği röportajda, Romanya Anayasa Mahkemesi'nin AB baskısına boyun eğdiğini ve ülkenin cumhurbaşkanlığı seçimlerini nasıl iptal ettiğini anlatıp, "Bunu Romanya'da yaptık ve elbette gerekirse Almanya'da da yapmak zorunda kalacağız" dedi.

Al sana demokrasi, insan hakları…

ALLAH TAKSİRATLARINI AFFETSİN

Dışarıya verdiği aklı kendi içinde mahkum eden Avrupa’nın, hangi lafına inanacak, hangi tavrını takip edeceğiz? Beyne pıhtı atmış, ne dediğinin ne yaptığının farkındalar ne de dünyadaki gidişatın.

Avrupa, dünyanın hasta vücudu değil, muhtemelen yeni dönemin ilk müstakbel küresel mevtasıdır. Allah taksiratlarını affetsin, pek de hayırla anılacak miras bırakmayacaklar arkalarında.