Açgözlülük kendine karşı
Bile bile ‘yanlış kapısı’ndan girip ‘doğru’ya çıkmayı bekleyenlerin hayal kırıklığı dünyasına çıkışı. Yanlışı doğru gibi gösterip doğruyu da kirlettiler, ayırt edemiyoruz artık doğruyla yanlışı. Hem içeride hem dışarıda, biriken pisliklerin lağımı patlıyor sanki.
21 Ocak’ta Bolu Kartalkaya’da 78 canın yanarak aramızdan ayrılması, daha onların definleri sürerken 24 Ocak’ta Konya Selçuklu’da 3 katlı evin yanlışlar nedeniyle çökmesi, hiçbir uyarı tokadından ders almadan yanlışa devam ettiğimizi gözümüze sokan yeni felaketler.
Özellikle son 35 yıldır, bütün yanlışları bilerek yapıyor, her doğal felaketten, doğal değilken başımıza getirdiğimiz felaketlerden, insanlık ve vicdanımızdan daha da uzaklaşarak çıkıyoruz. Anormal yanlışı normalleştiriyor, üstüne zafiyetleri dibine kadar sömürmekte yarışıyoruz.
VİRÜS NE ZAMAN BULAŞTI?
Açgözlülük, gözü doymazlık, harislik, tamahkarlık denen virüsü, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’yle soktular ülkeye, 1990’lardan beri zengini, ortası, fakiri, gözü doymazlığa doymuyor.
Bile isteye yasa, kural çiğneme, bu çiğneyişi kamu yöneticilerinin izleyişi hatta ortak oluşu, iş ve çalışma ahlakını düzeltilemez biçimde bozma, yanlışın, yapanın yanına kalması…
Kovid-19 salgınıyla istirmarcılar frenlenmediği için toplumları eriten enflasyon kezzabına göz yumulması…
Kayırmacılık ve liyakatsizliğin benzine ateş olması…
Denetimsiz serbest piyasa lağımının, artık en küçük delikten patlayarak fışkırması…
Hepsinin başı açgözlülük, gözü doymazlık.
AÇGÖZLÜLÜĞÜ DİNLEŞTİRİYORUZ
Bu doymazlık, dünyanın sistemi olarak oturtuldu ama biz, yanlışın her dalında önlere yarışıyoruz. Kendi başımızı yemeye canla başla gönüllü, her yanlışın en hızlısı olmaya uğraşıyoruz. Tosluyor, ondan da ders almıyor, toslama arsızı, tokat manyağı, açgözlülüğü dinleştiriyoruz adeta.
Bütün dünyada olduğu gibi, para putuna tapma törenidir gözü doymazlık.
İnsanlık, ahlak, merhamet, vicdan, bu dinin kitabında yazmaz. Gözü doymazlığın bedelini de ödeyeceksin o zaman. Her gün yeni birinin bedelini ödüyoruz.
TRUMP’IN DA İNSANLIĞA HAYRI DOKUNMAYACAK
ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın gelişinden önce beklentilerimizi, ‘Asıl kavga 20 Ocak’ta mı başlayacak?’ köşemizde ele almıştık. Daha ayrıntılı bir değerlendirme için biraz daha bekleyeceğiz ama süpergücün yeni lideri, çekirdek çitler gibi imzaladığı yeni kararnamelerinde, ilk izlenimi verdi bize.
Dünyayı bir cehennem, lağım çukuruna çeviren derebeyleriyle birçok ülkeyle dayanışma içinde, vuruşmasını ümit ediyorduk. İmzaladığı kararnameler ile arkasına aldığı dünyanın en zenginleriyle karşıt zenginlerin kendi aralarındaki bu gözü doymazlık kavgası, belirginleşmeye başladı.
İnsanlığa faydası olmayacak, birbirinin malına çökme savaşları, aynı doymazlıkla bu kez Trumpçıların locasından yürütülecek gibi.
AÇGÖZLÜLÜĞÜMÜZ BİLE KISITLI
Yangınlar, afetler, salgınlar, enflasyonlar, kıtlıklar, savaşlar, has derebeylerinin uşağı bu adamların eliyle yaşatılıyor ve yaşatılmaya devam edeceği anlaşılıyor.
Yılan kendini, kuyruğundan yemeye başladı. En açgözlüler, daha en açgözlülere karşı!
Bizim gözü doymazların bir mücadelesi de yok, patladıkça kendi içine çöken balon kısırlığında geçici şişkinlikler. Kendi ülkesinden başka kimseye zarar vermiyorlar. Bugün ‘vur-kaç’, yarın Allah kerim. Açgözlülüğü bile kısıtlı!
Gözü doymazlar, artık aralarında savaşıyor. Açgözlülerin kavgası, insanlık namına yeni düzenin temelini döşüyordur inşallah.