2024 servet artışı 2 trilyon dolar
Delirmiş zenginlerin zenginliği, geçtiğimiz yıl 2 trilyon dolar daha artmış. Türk Lirası’na çevirince arkasına dizilen sıfırları sayamayacağımız çok vagonlu uzun bir tren geçidi bizim için. Deliren zenginlerin hızlı treninde lokomotif, trilyon kilometrelerce köklemiş hızını.
Bu yüzden Mars’a falan gitmeye uğraşıyor olabilirler, astronomik hızda astronomik kazançlar çıldırttı demek adamları, dünyaya sığamıyorlar.
İngiltere merkezli yoksullukla mücadele içerikli bir sivil toplum kurumu var ‘Oxfam’ diye. Zenginler eliyle oluşturulmuş ama yoksulluk mücadelesi veren kafa karıştırıcı bir hayır kurumu. Daha zenginlere düşmanlık besleyen zenginler mi oluşturmuş nedir, yoksulluk konusunda çalışıyor, her yıl raporlar hazırlıyorlar.
Zenginler itiraz etmediğine göre biz de bu raporların önümüze konduğu kadarını kabul ediyoruz.
SAATTE 30 MİLYON DOLAR
Bu yılki raporun başlığı ‘Kazananlar Değil Alanlar: Sömürgeciliğin adaletsiz yoksulluğu ve kazanılmamış zenginliği.’ Rapora göre milyarderlerin serveti, 2024 yılında 2023 yılına kıyasla üç kat daha hızlı artarak 2 trilyon dolar rekoruna ulaşmış. İnsanlığın bütün dünyada fakirleştiği zaman bu adamlar, 2 trilyon dolar daha zenginleşmiş.
Buna karşın 1990’dan beri yoksulların durumunda ise hiçbir değişiklik olmamış. “Eşitsizlik kontrolden çıktı” diyor rapor.
Yüzde 1’lik bir zengin taifesi, saatte 30 milyon dolar ekliyormuş servetine. Bunlara 204 yeni milyarder eklenmiş geçen yıl. Karşılığında kaç milyon insanın ekmeğinden edildiği hesaplanmamış.
Bu milyarderlerin gelirleri çalışmaktan değil, yüzde 60’ı miras, kayırmacılık ve tekelcilikten ediniliyormuş, sömürgecilikleri de tam gaz devam ederek.
ÇOK ÇALIŞMA VE AKILLI OLMAYA GEREK YOK
Yani buna göre ‘çok çalışarak kazanmak, akıllı olmak’ efsaneleri çöker iş yaşamında. Vahşi içgüdülerle insanlığın kanını emen vampirlere hizmet etmeyi özendirir bu sistem. Yani akıl değil, hayvani içgüdüyle besleniyor mantıksız zenginlik.
Neoliberalizm, nam-ı diğer vahşi kapitalizmin insanlığı getirdiği yer, süresiz yoksulluk ve mantıksız zenginliktir. Dünya Bankası, yoksullukla ilgili en son raporunda, mevcut büyüme oranlarının devam etmesi ve eşitsizliğin azalmaması halinde yoksulluğun sona ermesinin bir yüzyıldan fazla süreceğini hesaplamış. Delirmişlikten bilinç kaybına geçiyor kontrolsüz zenginlik.
DELİRMİŞLERİN YENİ TOPLANTISI
20 Ocak’ta başladı, 24 Ocak’ta bitecek bu delirmişlerin buluştuğu Dünya Ekonomik Forumu (WEF) toplantısı. Vampirlerin, hizmetkarlarına göreve dağılımı yaptığı toplantı. Böcekleştirdikleri insanı robotlaştırma, fazlasını da nasıl yok edeceklerini görüşecekler. Savaşlar yetmedi, Kovid-19’da istedikleri sonucu veremedi nüfus azaltma planlarında.
Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna ile yaptığı tahıl anlaşması yüzünden kıtlığı beceremediler, gazlayıp sonra sahip çıkmadıkları aşılar, beklentilerinden uzun vadede sonuç verecek, hazırladıkları yeni virüsler yolda, yapay zeka ve sosyal medya ile beyin çürütmeye çalışıyorlar.
BİLİNCİNİ KAYBEDİYORLAR
Trilyon dolarlar, ormanı saran, insanlık ağacını kurutan bu asalakların cebine akıyor. Asalaklar, kuruttuğu ormanla beslendiğini unutup, azgın şehvetlerine engel olamıyor. Ölmüş ormanın hakimi olmanın insanlık için değeri yok, sarhoşluktan bilinç kaybına geçtiklerini anlayamıyorlar. Hayvani güdülerle insan olduklarını sanıyorlar.
Evrenin altın kuralı devreye girmek zorunda; denge kuralı. Denge ne kadar bozulmuşsa yeniden kuracak dönüşüm, o kadar zorlu olur. Vampirlerle insanlığın kavgası, daha arı ve üstün bir neslin kuluçkası olabilir.
Yaşadığımıza ‘insanlık’ diyemeyeceğimize göre neslin devamı için vampirleri, şehvet ve parayla akıttıkları kan ve can denizinde, boğmamız gerek.
İnsanı tanrı yaratmışsa aksi olmamıştır varlığın ve neslin devamı için. Sapkın zenginlik, ateşine odun taşıyor zenginleştikçe!
Oxfam raporu orijinal linki: https://www.oxfam.org/en/takers-not-makers-unjust-poverty-and-unearned-wealth-colonialism