Okur temsilciliği| Bu hafta okurlarımızdan gelen yorumlar, sorumluluk, güvenlik ve siyaset üzerine
Değerli okurlarımız, son dönemlerde yayımladığımız haberler ve yazar köşeleri üzerine yoğun ilgiyle yorumları gönderdiniz. Onun birliğini sağlamak, bizler için hem bir onur hem de sorumluluk. Bazı geri bildirimlerinizi ve ilgili gelişmeleri dikkatle inceledim.
Oldukça dikkat çekici geri bildirimler aldım. Kiminiz “Bu iş böyle olmaz” dediniz, kiminiz bize teşekkür ettiniz, kiminiz ise dört kelime ile koca satırların söyleyemediklerini anlattınız.
Ama hepiniz ortak bir noktada buluştunuz. Bizim çatımızda.
Olup bitene duyarsız kalmadığınız için ayrıca teşekkür ediyorum.
İşte bu hafta Yeni Ankara haber portalının hazırladığı haberlere yapılan yorumlardan bazıları...
***
22 Ekim tarihli "Keçiören'de ihmal çukuru pes dedirtti! başlıklı haberi hazırlayan muhabir arkadaşımız Büşra Sağlam.
Haberimize gelen yorum şu şekilde;
"İsmail Gölcük tüm olanı biteni gayet güzel anlatmış. Ben de Mahalle Muhtarı olarak kırmış oldukları büzün onarımı ve çukurun kapatılması ile ilgili günlerdir uğraşıyorum. Aynı kopyala yapıştır cevapları alıyorum. Bedaş gibi bir kuruma da böyle vurdumduymaz tavrı hiç yakıştıramıyorum. Enkaz hala ortada duruyor. İzmir’de yaşanan elektrik kaçağı sonucu suya basan 2 vatandaşımızın başına gelenler ortada iken nasıl böyle rahat olunabiliyor anlamakta zorlanıyorum." - Muammer Soykan
Konu ile ilgili ivedi bir düzeltme yapalım. Muammer Bey'in bahsettiği “Bedaş” değildir. İlgili kurum Başkent EDAŞ'tır. BEDAŞ, Bursa'da faaliyet gösteren elektrik sağlayıcı şirketidir; bu olayla hiçbir ilgisi yoktur.
Yeni Ankara’da yayımlanan “Keçiören'de ihmal çukuru pes dedirtti!” başlıklı bu haber, bu yönüyle bir mahalle hikayesinden öteye geçiyor: çünkü hala açık duran bir çukur, aslında kağıt üstünde “tamamlanmış” bir dosya da olabilir.
Başkent EDAŞ’ın sistem üzerinden vatandaşa “Sorununuz giderildi” mesajını göndermesiyle bitmesi gereken süreç, tam tersine yeni bir tehlikenin başlangıcına dönüşmüş.
Çünkü mahalle sakini İsmail Gölcük, dokuz gündür aynı noktada duran bir çukurun başında, hala aynı sorunu anlatmak zorunda kalıyor.
Dokuz gündür diyoruz fakat üzerinden bir dokuz gün daha geçmiş. Gazetecilik açısından mesele sadece bir “altyapı ihmalini” göstermek değil; aynı zamanda bu habere konu olan ihmalin yetkililer tarafından hala çözülmemiş olmasıdır.
Okur temsilcisi olarak bu noktada sorulması gereken şu:
“Yeni Ankara haberi yaptıktan sonra, ilgili kurumdan bir geri dönüş oldu mu?”
“Haber, kamu görevini yerine getirip somut bir sonuç doğurdu mu?”
Henüz hayır.
Başkent EDAŞ’ın, “Sorun giderildi” ifadesiyle otomatik mesaj göndermesi bir iletişim kazası değil, bir sistem alışkanlığı.
Türkiye’de pek çok kamu hizmetinde “geri bildirim” ekranı, maalesef icraatın önüne geçiyor.
Yeni Ankara'nın bu haberi yayımlamış olması önemli; ama “takip haberi” de şart.
Zira muhabirin işi, “sorun bildirildi” demekle bitmiyor. “Sorun gerçekten çözüldü mü?” diye dönüp bakmak da aynı ölçüde gazetecilik.
Diğer yandan Başkent EDAŞ’a düşen ise, bu uyarıyı bir “şikayet” olarak değil, bir vatandaşın yaşadığı gerçek olarak ele almasıdır. Gazeteye düşen ise, bu gerçeği, yerinde, değişinceye kadar takipte ısrar etmektir.
Konuyla ilgili "acı bir hatırlatma" ekleyelim. Konunun mağduru İsmail Gölcük, “Bir İzmir vakası yaşanmasın” uyarısında bulunmuştu. Bu ifade, 2023'te İzmir Konak’ta elektrik kaçağı nedeniyle suya basan iki vatandaşın hayatını kaybetmesiyle gündeme gelen trajik olayın hatırlatması. Bu noktada uyarı yerinde bir uyarıdır.
***
Bir diğer okuyucu yorumu ise Muhabirimiz Seda Nur Yıldırım'ın yaptığı "Gerçek balın fiyatı ne kadar olmalı?" başlıklı habere geldi.
Bal üreticisi Resul Gürleyik’in anlattıkları, yalnızca ürünün maliyetini değil; emeğin, doğanın, yerelin ve güvenin hikayesini bize gösterdi.
“Bir kilo balı 800 liradan satıyoruz, pahalı diyorlar… Markette 250 liraya satılan bala doğal deniyor ama o bal değil.” diyor.
Haberi okudum, bir daha okudum. Her yönden bakmaya karar verdim.
İnanın biz de kime inanacağımızı şaşırdık. Şu anda bir okur temsilcisi değil bir vatandaş olarak soruyorum.
Bir şeyin kaliteli olduğunu sadece fiyatı mı belirler? Asgari ücret alan bir insana bala verdiği 800 TL pahalı gelebilir. Elbette arıcılık zor zanaat. Ben yapamam mesela. Meşakkatli. O zaman sorun ne satanda ne almayı düşünende diyebiliriz... Kabahat temel gıdanın gitgide ulaşılmaz olması, tarım politikasındaki eksikler, üretimin gitgide yok hale gelmesi...
O sebepten bu habere gelen yorumlara ben yorumsuzum. Göreceli ziyadesiyle. Olduğu gibi paylaşıyorum sizlerle.
"20 kovan arım var, 8 kovan arıdan bal aldım. "- Dursun Ali
"Nedir maliyeti de sekiz yüz deniyor, dört yüz kurtarır millet bal yesin." - Orhan Odabaşı
"Sen marketlerden ye zaten kardeşim arıcının balı sana yaramaz 70 ile 80 TL arası bulursun marketten." - Mustafa Uğurlu
"Davulun sesi karşıdan hoş gelir bir de çaldırana sor 400 TL verilen bal, bal değildir." - Arıcı
***
24 Ekim tarihli “CHP Ankara İl Başkanı Erkol, Yeni Ankara'ya konuştu!” haberi hazırlayan Meryem Zelal Direkçi ve Buse Akar.
Haberimize gelen yorumlardan biri özellikle dikkatimi çekti:
"Umarım su sorunları çözülür" - Sudenur
Dört kelime. Ama bu dört kelime, Ümit Erkol'un röportajında çizdiği ve kritik uyarıya doğrudan gönderme yapıyor:
"Ankara'ya hiç yağmur yağmasa bile yedi ay kesintilerle idare devam edecek durumda. Yakın gelecekte çok ciddi su krizi yaşanacak."
Bu cümle, siyasetin ötesinde bir alarm zili. Çünkü su, artık “parti meselesi” değil; hayat meselesi .
Okurumuzun “Umarım…” demesi, bize bir şey daha hatırlatıyor: Umut, yetmezlik. Plan, eylem, şeffaflık ve acil müdahale gerekiyor. Yoksa “umut”, kurak mevsimlerde düşen tek damla yağmur gibi gider.
***
30 Ekim tarihli "Sandıkları patlatan son anket! İşte Ankara Araştırmasının Mansur Yavaş-Erdoğan senaryosu" başlıklı haberi, editörlerimizden Fırat Karabulut yayınladı.
Bu habere gelen yorumlardan biri, oldukça sert ve net:
"Saçma bir sonuç çıkmış. Gerçeğin bu yönde gerçekleşmesinin mümkünatı yok. CHP kendi derdiyle meşgul, yolsuzluk, terör, iç karışıklık, birbirlerini tasfiye edecek uygulamalar, yurtdışına satılan İBB'nin bilgileri ve bunlar üst üste konulursa; yarın sokağa bile çıkamayacak bir CHP yönetimi var. Aklı karışık ne yapacağını bilmiyor. Türkiye geneli %23'lük bir blok oy bu sonucu çıkarır mı sadece bir hayal bu. İyi uykular." - Hulusi Doğan
Bu yorum, elbette ki Ankara Araştırma'nın anketinde, CHP yüzde 34, AK Parti yüzde 30,2 sonucuna verilen bir tepki. Anketler her zaman var. Olmalı da! Bazen algı siyaseti için ortaya konulur bazen de toplumun nabzını ölçmek ve çalışmalarını şekillendirmek için partilerce yapılır. Bu normal.
Yeni Ankara haber portalı, çıkan bu sonuçları haber olarak sizlere aktarmakla yükümlü. Anketleri yapan gazeteci değildir. Elbette kaynakların ve yapan şirketlerin eminliğine bakarak sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Bu bizim görevimiz.
Biz gazeteciler de dolaylı yoldan toplumun nabzı konusunda fikir edinip, yaşananlar ve yaşanması olası olaylar arasında korelasyon kurabiliriz.
***
En çok yorum köşe yazarlarımıza geliyor. Çok yönlü ve tüm konulara hakim deneyimli yazarımız Tamer Korkmaz'ın "Ben Kemal yine gelemedi" başlıklı yazısı ve diğer yazıları sayısız ve olumlu geri bildirimler alıyor. Diğer yandan yazarımız Nihat Kaşıkçı'nın "Sizin de içiniz yanmadı mı" başlıklı yazısı oldukça dikkat çekti.
Bazen bir okurun tek kelimelik yorumu, sayfalar dolusu emeğin özetidir. Bu tür destekler, bir haber merkezinin nabzını tutar; yazara da motivasyon olur.
****
Efendim, biz çuvaldızı her zaman kendimize batırırız, sorun da olmaz.
Amma ve lakin siz okuyucularımızdan bir istirhamım olacak: Lütfen, yorumlarınızı bizimle paylaşırken güzel Türkçemizi yormayın. Çoğu zaman yayınlanamayacak halde oluyor ve meramınızı biz ortaya çıkaramıyoruz.
***
Sizlerin sesi, bizim yönümüz. Yorumlarınızı dikkatle inceleyerek, içime sinen bir şekilde yorumladım. Çünkü gazetecilik, “haberden sonra susmak” değildir.
SİMA GÜLESER POLAT - OKUR TEMSİLCİSİ
Yazmak isterseniz: okurtemsilcisi@yeniankara.com.tr
Keçiören'de ihmal çukuru pes dedirtti! "Başkent EDAŞ “sorunu çözdük” dedi, sahada hiçbir şey değişmedi!"Ankara Haberleri
Ankaralı bal üreticisinden özel açıklamalar: Gerçek balın fiyatı ne kadar olmalı?Ankara Haberleri
CHP Ankara İl Başkanı Erkol Yeni Ankara'ya konuştu! Kurultay davası ve Melih Gökçek açıklamasıAnkara Haberleri
Sandıkları patlatan son anket! İşte Ankara Araştırmanın Mansur Yavaş-Erdoğan senaryosuAnkara Haberleri
Medyanın en zor döneminde okur temsilciliğiOkur Temsilcisi