CHP Ankara İl Başkanı Erkol Yeni Ankara'ya konuştu! Kurultay davası ve Melih Gökçek açıklaması
Cumhuriyet Halk Partisi Ankara İl Başkanı Ümit Erkol 'Mutlak Butlan' davasından, Ankara'daki su krizine, İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığından, ABB soruşturması ve Melih Gökçek dönemine dair birçok konuda Yeni Ankara'ya açıklamalarda bulundu.
Haber: Meryem Zelal Direkçi & Buse Akar
Yeniden CHP Ankara İl Başkanı seçilen Ümit Erkol, "Mutlak Butlan" davasının reddedilmesiyle ilgili "Adalet yerini buldu, herkes rahatladı" yorumunu yaptı. Erkol, Ankara'nın yakın gelecekte karşılaşacağı su krizi tehlikesine dikkat çekerek ABB'nin çalışmalarını savundu. Ayrıca, ABB'ye açılan soruşturmayı eleştirirken, Melih Gökçek dönemine dair iddialarla ilgili işlem yapılmamasını "inandırıcı değil" sözleriyle değerlendirdi ve Togo Kuleleri'ni örnek gösterdi. Yeni dönemde Ankara'da rekor oy hedeflediklerini de vurguladı.
"ANKARA'DA REKOR OYU TAŞIMAK İÇİN ÇALIŞMALARA DEVAM EDECEĞİZ"

İki yıllık görev süresinin ardından tekrar Ankara İl Başkanı seçilmenin gurur verici olduğunu vurgulayan Ümit Erkol, "Hem ilçe başkanlarımızın ve örgütlerimizin hem belediye başkanlarımızın hem de sayın Genel Başkanımızın ve parti yöneticilerimizin güveni ve desteği tam oldu. Ankara'nın bütün bileşenleri bizi yeniden seçti bu nedenle çok mutluyum. Onlara layık olacağız. Ankara'da açık ara yerelde iktidarı kazandık, şimdi ilk yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde Ankara'da rekor oyu taşımak için çalışmalara devam edeceğiz" dedi.
Ankara'daki su krizine dair açıklamalarda bulunan Ümit Erkol, su sorununun yalnızca Türkiye'de değil dünyanın her yerinde olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"Türkiye siyasi krizlerle uğraşmaktan ülkenin yakın geleceğindeki çok önemli sorunlarına çözüm aramaya zaman ayıramıyor. Su ve enerji meselesi yalnızca Türkiye'nin değil dünyanın sorunu. Çok ciddi bir susuzluk krizi ile Türkiye karşı karşıya. Tabii ki büyükşehirler bu durumdan daha fazla etkilenecek. Ankara'ya hiç yağmur yağmasa kesintilerle yedi ay idare edecek durumda. Yakın gelecekte çok ciddi su krizi yaşayacağız."
ABB'nin su şebekesinin yenilenmesi için çalışmalarına devam ettiğini vurgulayan Erkol, "Şebekenin bir iki günde yenilenmesi mümkün değil. Vatandaşların tüketim alışkanlıkların değişmesi için yayınlar ve bir takım tarife değişiklikleri yapıyor. Bir yandan da nerelerden su getirebiliriz diye araştırmalar yapıyor. En yakın denizden su getirmek mümkünmüye kadar konuşmalar çalışmalar yapılıyor. Umarım bunlara gerek kalmaz ve yağışların bol olduğu döneme gireriz" dedi. Gölbaşı, Salda gibi göllerde ve Türkiye'nin birçok yerinde barajların kritik seviyeye düştüğünü söyleyen Erkol, su krizinin erken geldiğini ancak kaçınılmaz olduğunu aktardı.
Vatandaştan en fazla asfalt şikayeti geldiğini aktaran Erkol, bu durumun ABB'ye iletildiğini ve en hızlı şekilde sorunların hallolduğunu söyledi. Bazı bölgelerden ise temizlik ile ilgili şikayetlerin geldiğini belirten Erkol, belediyenin bu tarz durumlarda hemen aksiyon aldığını ve sorunun çözüldüğünü söyledi.
MELİH GÖKÇEK DÖNEMİ
ABB'ye açılan 'Konser soruşturması'na ilişkin konuşan Erkol, "Bu durum Mansur Başkan ile ilgili değil. Burada bürokratlara açılan bir soruşturmadan bahsediyoruz. Biz en başından beri şunu söyledik; ortada bir suç varsa araştırılsın soruşturulsun. Talebimiz herkese eşit uygulama olması ve bir yargı süreci varsa bu süreç adaletli bir şekilde yönetilsin. İsmi Ankara'da şaibeli olarak anılan, kendi partisinin içerisinden dahi 'parsel parsel Ankara'yı verdi' denilen Melih Gökçek ile ilgili hiçbir işlem yapmıyorsanız Ankara'da başka biri ile ilgili yaptığınız soruşturmayı kimseye açıklayamazsınız. Devlet her türlü yolsuzluk iddiasının üstüne gider. Bir ülkede yüz birim suç olacak ancak bu suçun yüzde 99.9'nu muhalefet işleyecek. Bu inandırıcı değil. Bu şehirde yaşayanlar bir sürü imara aykırı binanın yükseldiğini, TOGO kuleleri en büyük örnek" ifadelerini kullandı.
"KIRAN KIRANA BİR KURULTAYDI"

CHP'den tasfiye edilen Berhan Şimşek'in geçtiğimiz günlerde 'Parti ergenleşti. Kılıçdaroğlu kaybetmedi, kaybettirildi' açıklamalarına ilişkin konuşan Erkol, şu şekilde konuştu:
"Ben meşhur kurultay döneminde il başkanıydım ve kurultay delegesiydim. Dolayısıyla CHP'nin daha önceki bir çok kurultayı gibi olağan akışında bir kurultay oldu. Farklı olan tek şey kıran kırana bir kurultay olmasıydı. Bence seçimi sayın Kılıçdaroğlu'na kaybettiren dışsal müdahale değil. Bir önceki cumhurbaşkanlığı seçimin kaybedilmesinin nedeni olarak kamuoyu Kılıçdaroğlu'nu gördü. Kamuoyunun delege üzerindeki yetkisi her şeyin üstünde. Kamuoyu delegeye dedi ki genel başkanını değiştir. Kamuoyunun tercihlerine saygı göstermek durumundayız. Kamuoyu genel başkanı değiştirin dedi, delegede yaptı."
38. Olağan kurultayda Kılıçdaroğlu'na oy verdiğini söyleyen Erkol, seçimi kaybetmesinin nedeninin kamuoyunun talebi olduğunu ve seçimin kazananın, kaybedeninin kamuoyu olduğunu söyledi. Davayı açanların samimi olmadığını belirten Erkol, "Davayı açanlar mevcut iktidarın manipülasyonun tarafı oldular. İstanbul'da yaşananlar ise körün gözüne çomak sokmak gibiydi ve açıkçası herkes AK Parti manipülasyonun aracı oldu" dedi.
RED KARARI
CHP'nin 38. Olağan Kurultay ve 6 Nisan 21'inci Olağanüstü Kurultayın iptali için açılan ve bugün Ankara 42’nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü ve mahkeme heyeti kurultayların iptali için red kararı verdi. Verilen 'red' kararına ilişkin konuşan Erkol, "Adalet yerini buldu, demek ki hala bağımsız karar veren mahkemeler var. İnşallah bunların sayısı artar ve diğer belediye başkanlarımız içinde bağımsız kararlar verilir. Herkeste bir rahatlama oldu. Bu karar iktidar içinde iyi oldu çünkü zaten kamuoyu Erdoğan'dan rahatsız." dedi.
