Mecburen, mecburen, mecburiyetten…

Tamer Korkmaz

Tamer Korkmaz

Tüm Yazıları

Kemal Kılıçdaroğlu, Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı Adayı olduğu 14 Mayıs 2023 seçimlerinden “bir yıl kadar önce” bir meslektaşımıza şöyle demişti:

“-Kendi adaylığımı engelleme şansım yok. Aday olmaya mecburum!”

O dönemdeki CHP yönetimi, bu sözleri yalanlamıştı; ancak, Kemal Bey’le görüşen ve “adaylığını doğru bulmayan” gazeteci, iddiasında ısrarlıydı.

PÜF NOKTASI

Kılıçdaroğlu’nu adaylığa mecbur eden mücbir sebep neydi, acaba?

Püf noktası, işte burada saklı…

El Cevap: Halen daha “muamma!

***

Seçimlerden epeyce önceki aylarda “Seçilebilecek Aday” isteyen Meral Akşener, Kemal Bey’in adaylığı kesinleştikten sonra ondan “Türkiye’nin On Üçüncü Cumhurbaşkanı!” diye söz etti.

Aynen, CHP yönetimindekiler gibi…

Dahası var: Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk sonuçları alınmaya başladığı akşam, İmamoğlu ile Yavaş da “Kemal Bey’in kazandığını” ilan etmişlerdi.

MALUM GELGİT, NEYE MALOLDU?

Akşener, Kılıçdaroğlu’nun ikinci turdaki yenilgisinden bir süre sonra -ekranda- “Altılı Masa toplantılarında bir sene boyunca Kılıçdaroğlu’nun adaylığının dile getirilmediğini” söylemişti!

Bir başka kritik eşik de şuydu…

Meral Hanım, “Kumar Masası” diye tanımladığı Altılı Masa’yı terk etti; ancak üç gün sonra geri döndü, Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklandığı gece moralsiz bir yüz ifadesiyle toplu fotoğraftaki yerini aldı.

Bu gelgiti, kendi partisine zarar verdi, evet; ama daha ziyade Kılıçdaroğlu’nun aleyhine belirleyici oldu!

Kemal Bey, 28 Mayıs 2023 gecesi itibarıyla; Ekmeleddin İhsanoğlu ile başlayan ve Muharrem İnce ile devam eden Yenilmiş Siyasi Komutanlar Müzesi’ndeki yerini aldı.

YENİLGİYE MECBUR MUYDU?

Tam da burada, MFÖ’nün o unutulmaz şarkısından bir “uyarlama” yapabiliriz:

“Erken kalkmak mecburen/İşe gitmek mecburen/ Eve dönmek mecburen/Aday olmak mecburen/Yenilmek mecburiyetten!”

***

Bir kritik sual daha: Meral Hanım’ın masadaki gelgiti de “mecburiyetten” miydi?

-Eh, bu da “muamma!”

SİYASİ DRAGONLAR

Kemal Bey, 5 Kasım 2023’teki CHP Kurultayı’nın öncesinde “Özgür Özel’in kendisini devirebileceğini” hiç mi hiç düşünmüyordu.

Ne var ki, son düzlükte yani son bir hafta içinde işin içine çok “dragonlar” karıştı!

Nitekim: Bu kritik seçim sonradan “Şaibeli Kurultay” adını alacaktı; böylelikle, “Mutlak Butlan?” sürecine kadar gelindi.

***

Burada, yine MFÖ’nün dillere pelesenk olmuş parçasına kulak verelim:

“Oh sesleri, of olunca/Her kafadan ses çıkınca/ Şaşırınca, bunalınca/Mecburiyetten”

ASLINDA, KİMİN KAMPANYASI?

Özgür Özel’in CHP’si, 2028 için Cumhurbaşkanı Adayı’nı -hiç öyle masa falan toplamadan- çok önceden ilan etti.

“Muhtemel Aday” İmamoğlu, 19 Mart 2025’te hapse girince bambaşka bir safhaya geçildi.

***

Özel, o günden bugüne muhtelif mitinglerle “İmamoğlu Kampanyası” yaptı. Halen devam ediyor, daha da sürecek…

Aradan geçen bu zaman zarfında, İmamoğlu’na adaylık yolunun kapandığını hemen herkes gördü.

Elbette açıktan söylemez amma velakin Özel’in bu gerçeği görmemesi mümkün değildir…

Haliyle bu kampanyayı, mitinglerdeki agresif tavrıyla sahne alan Özgür Bey’in “kendi kampanyası” diye görebiliriz!

***

Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını “çok erkenden” ilan etmesinin, atletizm tabiriyle “Hatalı Çıkış” olduğu hususu, şimdilerde genel kabul gören bir değerlendirme…

Özgür Özel ise ısrarla “Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını” söylese de: Son tahlilde, siyasi çarkıfeleğin kendi önünde duracağını öngörüyor.

***

Vakti gelince, “Olan olsun, bıraktım/Anlamı yok zorlamanın/ Mecbur kaldım/Mecburiyetten” diyecektir!

Rahmetli Özkan Uğur’un yerine sanki kendisi geçmiş gibi söyleyecektir, harikulade “Mecburiyetten” şarkısını!

MUTLAK BUTLAN

Kılıçdaroğlu’nun 5 Kasım 2023’teki kurultaya fesat karıştırıldığına dair dava kapsamında ifade vermeye gitmeyişi, sessiz kalışı; CHP yönetimi ve örgütünde hoş karşılanmadı.

Dahası “ateş püskürenler” hatta “ağzını bozanlar” oldu!

İstanbul İl Başkanlığı seçimine dair fevkalade tartışmalı hadisede “Sabır Taşı” haline gelen Gürsel Tekin de hedef tahtasına yerleştirildi. Kemalci olmakla itham edildi.

***

24 Ekim’de, mahkemeden “Mutlak Butlan” kararı çıkarsa; Kemal Bey rövanşı “VAR İncelemesi” sonucunda alacak ve koltuğuna dönecek yani CHP’de hesaplar yeniden görülecek.

***

Böylesi bir durumda…

Yapılacak ilk kurultayda yeniden bir “Kılıçdaroğlu/Özel Yarışı” mı olur; yoksa İmamoğlu-Özel tandemi ayrı bir parti kurmaya mecbur mu kalır, bunu şimdiden kestirmek kolay değil.

Şayet “Mutlak Butlan” kararı çıkmazsa; o vakit, Özgür Özel’in -şimdilik gizlediği- Cumhurbaşkanı Adaylığı hülyasının yolu zaten açılır.

***

O vakit: Mansur Yavaş’ın değil, “Genel Başkan sıfatıyla kendisinin aday olması gerektiğini” söyleyecektir.

“Partimi, yerel seçimde de olsa 1977’den sonra ilk kez birinci parti yaptım. Cumhurbaşkanı olmaya ramak kalmışken, neden pas geçeyim ki!” diye düşünecektir.

Vaktiyle, ne demişti, merhum Süleyman Demirel:

“Cumhurbaşkanlığı, hiçbir faninin elinin tersiyle itebileceği bir makam değildir.”

***

Farz edelim “aday” olursa, kazanabilir mi?

“Mecburiyetten” silsilesine yeni bir isim daha eklenmesi kuvvetle muhtemeldir…

-Ekmeleddin, Muharrem, Kemal, Özgür!

YAMAN SUALLER

Kemal Bey’in, 2023’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde “aday olmaya mecbur kalması” ile 2025’teki sessizlik stratejisiyle “Mutlak Butlan” kararını beklemesi arasında “herhangi bir bağlantı, ilişki, örtüşme” var mı?

Yani, bir başka “mecbur kalma” vaziyetinden söz etmek mümkün müdür?

***

Kılıçdaroğlu’nun kafa sesinde “İntikam yemeği soğuk yenir” repliğinin yer aldığını iddia edenler olacaktır, elbette…

Böyleyse, dahi…

Bu durum, hadisenin “mecburiyetten” temeli üzerinde yükselen bir “Özel Gerekçe” olacaktır!

***

Sonsöz: “Bana, Mecburiyet Gazetesi çıkarabilir misin Abidin?”