Çok “özel” hareketler, bunlar…

Tamer Korkmaz

Tamer Korkmaz

Tüm Yazıları

Ekrem İmamoğlu hakkındaki iddianame, Batı Cephesi’nin Türkiye’de iktidar planlarını nasıl yürüttüğünü ortaya koydu.

Beylikdüzü’nde başlayan, İBB ile devam eden, sonrasında CHP’yi ele geçirip “Cumhurbaşkanı adaylığına” kadar uzanan bir Eko Sistemden bahsediyoruz.

***

İddianamede gösteriyor ki…

-İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı hesabı, berhava oldu.

Özgür Özel, bu gerçeği göz ardı ediyormuş gibi yapsa da veya kabul etmiyormuş gibi davransa da vaziyet budur.

***

Şu “özel ve de güzel” sözler, CHP Genel Başkanı’na ait:

“Adayımızı, 23 Mart’ta ilan ettik. Sonuna kadar arkasındayız. Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacağız!”

***

Oysa…

İmamoğlu’nun muhtemel adaylığının çıkmaz sokakta olduğunu “Nefer” Özgür Bey de gayet iyi biliyor.

Peki, neden halen daha “Ekrem de Ekrem!” diye diretiyor?

***

Özel, işbu politik söylemini, en başta parti tribünlerini diri tutmak için devam ettiriyor.

Bu minvalde, püf noktası şuradadır:

-İmamoğlu için yürüttüğü siyasi kampanya, aslında fiilen kendi adaylığını tahkim eden, palazlandıran bir süreçtir.

***

Vakti geldiğinde, yani İmamoğlu’nun adaylığının mümkün olamayacağı/olmadığı hususu resmiyet kazandığında…

Pek Hususi Bey, çıkıp şöyle diyecektir: “Elimizden geleni yaptık ama olmadı. O yüzden, biz de Ekrem Başkan’ın namı hesabına yeni bir adayla seçime gireceğiz!”

Böylesi bir cümleyi vaktinden evvel sarf edip erken çıkış yapmak gibi bir yanlışa düşmek istemiyor.

***

Ezcümle…

İşaret parmağıyla sürekli İmamoğlu’nu gösterirken, baş parmağıyla da aslında kendisini işaretliyor!

***

Özel, stratejide “zamanlamanın” çok önemli olduğunu gayet iyi biliyor.

“Kendi yönetimindeki CHP’nin, yıpranmış bir iktidara karşı hem Cumhurbaşkanlığı seçimini hem de genel seçimleri kazanacağından ziyadesiyle emin” vaziyette!

***

Hal böyleyken…

-Siyasette de garanti” diye bir şeyin olmadığını, mutlaka hesaba katması gerekiyor.

Bir başka söyleyişle…

Siyasi sınavdaki sualler de “çalışmadığınız, ummadığınız yerden” gelebilir!

FİKRİ TAKİP

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iddianamesinin sanıkları arasında G.S Kulübü Yönetim Kurulu Genel Sekreteri E.Y. de yer alıyor.

Şahsın adı “ana ihaleyle bağlantılı alt kiralama ihalelerine teklif veren ve alt ihaleyi kazanan şüpheli durumdaki şirket yetkilileri” arasında geçiyor.

Bu kişilerin, hileli hareketleriyle Kamu Kurum ve Kuruluşları Zararına dolandırıcılık suçlarına iştirak ettikleri” gerekçesiyle, 6 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

***

Burada anılan E.Y. adlı şahsı, nereden hatırlıyoruz?

“Yasa dışı bir bahis şirketinin G.S. formasına reklamını vermesine ilişkin yasadışı bahis yapma suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle” de yargılanıyor, bu kişi…

Aynı sözleşmede imzası bulunan G.S. Kulübünün Başkanı D. Ö’ye ise -nedense- dava açılmamıştı!

PİKE’NİN PALTOSUNDAN ÇIKTI

Futboldaki bahis/şike soruşturması hakemlerin ardından futbolculara da uzandı; bahis oynadıkları saptanan 1024 profesyonel futbolcu disipline sevk edildi.

***

Bahis soruşturması kapsamında sekiz kişi tutuklandı…

Ki, bu isimlerin arasında Eyüpspor Kulübünün Başkanı M.Ö. de yer alıyor.

Mevzubahis başkanın, Mister Pike’ye yakınlığı sır değil…

Tutuklanan Eyüpspor’un Başkanı, G.S Kulübü’nün de Kongre üyesidir.

ZARURİ BİR İSİM DEĞİŞİKLİĞİ

M.Ö’nün gönül verdiği asıl takımın malum kutlamasında futbolcularla birlikte “tren yaptığı” fotoğraf, unutulacak gibi değildir.

***

Gerçekte “Törkiş Süper Ayak Oyunları Ligi” olduğu çoktan anlaşılmış olan işbu en üstteki futbol ligimizin resmi adı “Trendyol Süper Ligya…

Başkan M.Ö.’nün Sarı Kırmızı formalı taraftarlığına atıfla (sadece tek bir harfi silmek suretiyle) yeni bir tanımlama yapmanın tam vaktidir.

-Nasıl mı?

-Şöyle: Tren-yol Süper Lig!