Korkutanların yaşadığı derin korku

Tamer Korkmaz

Tamer Korkmaz

Tüm Yazıları

The Atlantic’in haberine göre, Trump kabinesinin altı üyesi Washington’daki evlerini terk edip, başkentin çevresindeki askeri üslere taşındı.


İşbu altılı “Korku Dağları Bekler” kadrosundan ikisi Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Savaş Bakanı Pete Hegseth!


***


Askeri üslere olan talep o kadar artmış ki, Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard’ın yaptığı konut başvurusu reddedilmiş!


The Atlantic’e konuşan kaynaklara göre, Eylül ayında Cumhuriyetçi aktivist Charlie Kirk’ün Utah’da öldürülmesi, bu güvenlik dalgasının başlangıç noktasını oluşturuyor.


İsmi saklı tutulan bir kabine üyesi, altı bakanın taşınma kararının sadece iç güvenlik gerekçelerinden ibaret olmadığını “belirli bir dış tehditten” kaynakladığını söylüyor.


O “dış tehdidin” adını vermiyor!


DÜNDEN BUGÜNE, TEHDİT KONSEPTİ


ABD, bir bakıma Birleşik Korkutanlar Devleti’dir.


On yıllardır hem kendi halkını hem de dünyanın dört bir tarafındaki kontrol edemediği ülkeleri her türlü korkutmuştur.


“Komünizm tehlikesi” ile korkutmak, bu minvaldeki en eski örnektir.


Devamında ise İslam’ı, Müslümanları tehdit konseptine yerleştirerek “korkutmak” gelmişti; ki, bu halen daha doludizgin sürüyor.


***


Sarı Kovboy, şimdilerde Venezuela ve Nijerya’yı da tehdit ediyor, savaş açmakla korkutuyor.


BU KEZ: KAZIN AYAĞI ÖYLE DEĞİL


Yazımızın girişinde örneklediğimiz “Korku” olayında ise vaziyet tamamen farklı!


Bu defa, Birleşik Korkutanlar Devleti’nin kendisini gerçekten ciddi bir korku dalgası sarmış durumda…


-Bir yanda, her geçen gün biraz daha artan dahası “ayak sesleri duyulan” İç Savaş ihtimali…


-Diğer yanda ise adını veremedikleri “Dış Tehdit!”


ESRARENGİZ OLAYLAR SERİSİ


Washington’dakiler, özellikle son birkaç yıldır yaşadıkları fevkalade gizemli hadiselere bir türlü çare bulamıyorlar, önleyemiyorlar…


“Karizmaları çizilmesin” diye, uydurma yahut ucuz gerekçelerle, bu tuhaf mı tuhaf olayları akıllarınca unutturmaya çalışıyorlar.


***


Sadece ABD’de değil, dünyanın muhtelif bölgelerinde esrarengiz şekilde düşen onlarca Amerikan uçağı…


Virginia’daki askeri tesislerin üzerinde tam on yedi gün boyunca her akşam uçtukları halde, çaresizce seyretmek zorunda kaldıkları dron sürüleri…

“Solarwinds” örneğinde olduğu gibi: ABD’yi can evinden vuran, kimin/kimlerin yaptığı halen daha saptanamayan hacker saldırıları…

DJ Trump’ın biri 2019’da diğeri 2025’te iki kez esrarengiz şekilde ortadan kaybolmasını da bu gizemli seriye ekleyebiliriz.

***

Trump’a yönelik suikast girişimleri ise hafızalarımızda tazeliğini koruyor:

-Son seçim kampanyasında yaşadığı iki suikast teşebbüsünden birinde “kulağından” vurulmuş ve postu deldirmekten kıl payı kurtulmuştu, Sarı Kovboy!

***

ABD’deki -kendi vatandaşlarınca gerçekleştirilen ve çok sayıda insanın hayatlarını yitirmesine yol açan- muhtelif silahlı saldırılar da cabası…

***

“Küresel Mafya” olarak tanımlanan Dış Güçlerin Lokomotif Devleti ABD, şimdilerde hem İç Güçlerden hem de Dış Güçlerden yakınıyor!

-Kaderin cilvesidir.

VAHŞİ BATI’DAKİ TRUMP YARGISI

Donald Trump, Charlie Kirk’ü öldüren saldırgan için şöyle demişti:

“Katili yakaladık, idam edeceğiz!” (13 Eylül 2025)

***

Bu lafı, sadece Trump Sultası’nın bir dışavurumu olarak görmek yüzeysel kalacaktır.

Yani?

Yere göğe sığdırılamayan şu Amerikan Yargı sisteminin “aslında ne olduğu” hakkında da fikir veriyor.

***

Son başkanlık kampanyası sırasında; Demokratların güdümündeki Yargı, kılıcını “Donald Trump’ın başının üzerinde” sallıyordu.

Trump da ikinci döneminde aynı zorba siyaseti muarızlarına karşı uyguluyor.

***

İlk döneminde büyük ölçüde dizginlenebilen ABD Başkanı, bu kez herkese diz çöktürmüş gibi görünüyor.

Geçmişteki bir danışmanı “Trump kendisine karşı gelen herkesten intikam almakta kararlı; intikam turuna çıktı” diyor.

Eski FBI direktörü James Comey, New York Eyalet Başsavcısı Letitia James ve Sarı Kovboy’un eski Ulusal Güvenlik Danışmanı “Pos Bıyık” John Bolton aleyhine federal savcılar tarafından davalar açıldı.

Üçü de hapis cezası talep edilen suçlamalarla karşı karşıya!

***

ABD’nin bir nevi Anayasa Mahkemesi Supreme Court’un 9 üyesinden 6’sı Cumhuriyetçi; Trump’ın neredeyse her eylemine onay veriyorlar.

Ezcümle: Amerikan Yüksek Mahkemesi “noter gibi” çalışıyor.

SOYKIRIMCI BAŞBAKANI KURTARMA GAYRETİ

Gazze’deki soykırımın baş destekçisi Trump, ABD dışında da Yargı’ya müdahale etmenin peşinde!

Mesela…

CBS’in “60 Dakika” programına verdiği röportajda “Washington’ın, Netanyahu’nun ceza davasına müdahale edeceğini” açıkladı.

Himayesine aldığı İsrail Başbakanı’nın yolsuzluk suçlamasıyla yargılanmasının “haksızlık” olduğunu söylüyor!

REALITY SHOW

Beyaz Saray çevrelerinde bazıları, Trump’ın ikinci dönemi için “Reality Show’un ikinci sezonu” diyor.

Ve “İlk sezonundan farklı daha büyük bir bütçeyle!” diye ekliyorlar.

***

“Sekiz savaşı bitirdiğini” hiç utanmadan söyleyebilen Sarı Kovboy, Savunma Bakanlığı’nın ismini “Savaş Bakanlığı” olarak değiştirmekle kalmadı; şimdilerde Venezuela ile Nijerya’ya savaş açmak bir başka deyişle “çökmek” için yırtınıyor.

Amerika Birleşik Haydutlar Devleti, Venezuela’nın Seçilmiş Başkanı Maduro’yu darbe girişimleriyle deviremediği için, bu kez onu -Allende misali- öldürerek tasfiye etmek ve neticede ülkenin petrollerine el koymak istiyor.

***

Dillere destan şu Amerikan Demokrasisi, illüzyondan ibarettir; onların demokrasi diye tanımladığı düzen, kontrol altına alamadığı ülkeleri bombalamakla ve masumları, sivilleri hunharca katletmekle eş anlamlıdır.

SAVAŞ BAŞKANI

Abartılı, hatta akla ziyan seri övgülerle çalışan bir “Savaş Makinası” olarak da tanımlayabileceğimiz Donald Trump, kendisini “Kral” zannediyor!

Kendisine “Kral” muamelesi yapılmasını bekliyor…

“Kral Trump” fotoğrafı yayınlayıp iyice zıvanadan çıkınca; ABD’de “Kral Değilsin!” adlı protesto gösterileri patladı.

***

Trump, ABD’ye her bakımdan muazzam bir zarar verdi, vermeye devam ediyor; kötücül icraatlarıyla Amerikan Devleti’nin gerçek yüzünü tüm çıplaklığıyla cümle aleme gösteriyor.

İbretlik bir durum…

-Yerküremizdeki bütün mazlumlar için çok güzel gelişmeler, bunlar!