“Ben Kemal” yine gelemedi; “Nefer Özgür” ise adaylığı cebine koydu

Tamer Korkmaz

Tamer Korkmaz

Tüm Yazıları

Siyasi müşterek bahisler, ters köşeye yattı: Mahkemeden “Mutlak Butlan” kararı çıkmadı.

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın “konusuz kaldığı” ve “husumet yokluğu” gerekçesiyle reddine karar verdi.

***

Fatih Erbakan’ın iktidara yönelik “Kılıçdaroğlu’nu geri getirmek ve kontrollü seçim yapmak istiyorlar” iddiası ise butlan oldu!

***

Cüneyt Arkın’ın bir filmindeki “Ben Kemal, geliyorum” repliğiyle müsemma Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimi yenilgisinden sonra -bir defa daha- gelemedi!

CHP’nin başına dönemedi: O şimdi, tasfiye edilen parti içi muhalefetin Gandi’sidir.

ÇARKIFELEK, KİMİN ÖNÜNDE DURACAK?

Özgür Özel, mahkeme kararıyla birlikte yelkenlerini fora etti.

CHP’nin mevcut yönetimi, yoluna devam ediyor…

Cumhuriyet Kurultaylar Partisi, kendi rekorunu yenileyecek…

28-30 Kasım’da “Olağan Kurultay” yapacaklar: Bu sene içindeki üçüncü kurultayla genel başkanlığını Yüzde Yüz pekiştirecek, Özgür Özel…

***

Baştan beri mahkemeden “ret” kararını bekleyen, hatta bundan “emin” olduğunu söyleyen Özel’e muhtemel Cumhurbaşkanlığı adaylığının kapısı ardına kadar açıldı!

Her defasında “aday olmayacağını” söylüyor ancak İmamoğlu’nun adaylığının artık mümkün olmadığını “çok iyi bildiği” için, Siyasi Çarkıfelek’in dönüp dolaşıp önünde duracağı anı -sabırla- bekliyor!

İMAMOĞLU, ÇIKMAZ SOKAKTA

Ekrem İmamoğlu hakkında şimdi de “casusluk” suçlamasıyla soruşturma açıldı.

Bu gelişmenin; mutlak butlanın reddedilme kararının açıklanmasından üç buçuk saat kadar önce yaşanması dikkat çekti.

***

İmamoğlu’nun, “erken çıkış” hatasına örnek teşkil eden Olası Cumhurbaşkanı Adaylığı için bütün yollar kapalı hale geliyor.

Birçok dava ile başı dertte; en başta da malum diploma engeli!

TAKLACI GÜVERCİN

Stratejide, zamanlama çok önemlidir.

İmamoğlu için koşturan, bu minvalde “Posta Güvercini” diye etiketlenen Özgür Özel, seri mitinglerle aslında “kendi kampanyasını” yürütüyor.

***

Her hafta Silivri’yi ziyaret; üstüne, mitinglerde coşkulu “Ekrem Başkan Lansmanı” gırla gidiyor…

Böylelikle, görüntüde “İmamoğlu’nu satmamış” oluyor…

Devamı da gelecek olan “bu denli büyük gayretten” sonra, kimse çıkıp da ona “böylesi bir ithamda bulunamayacak!”

Vakti geldiğinde “Elimizden geleni yaptık. Maalesef, İmamoğlu’nun adaylığı gerçekleşmedi” diyecek ve birkaç gün önce şifreli bir mesajla sözünü ettiği parti neferinin kendisi olduğunu ilan edecek!

***

Cumhurbaşkanı adaylığı ve seçimi bahsinde, Özgür Nefer Bey’in “kafa sesini” tahmin etmek güç değildir:

“-İktidar acayip yıpranmışken, CHP anketlerde en birinci parti çıkmaya devam ederken; Cumhurbaşkanlığı seçimini garanti kazanırım!”

***

Bu satırların yazarı; Kılıçdaroğlu, 2023’te aylar öncesinden “On Üçüncü Cumhurbaşkanı” ilan edildiği vakit, Heraklit’in “Beklenmeyeni bekleyiniz!” epigramını ısrarla hatırlatmıştı.

Eh, aynı hatırlatmayı Özgür Özel için de yapmakta fayda var!

***

Özel, Heraklit’in yüzyıllar önceki uyarısını umursamadığı taktirde, ne mi olur?

-Ekmek İçin Ekmeleddin; Gel Bakalım Muharrem; Ben Kemal Geliyorum başlıklı ibretlik bölümlerini izlediğimiz siyasi gerilim filminin dördüncüsünde başrolde yer alacaktır!

PEK KONFORLU REPLİKLER

CHP’nin 38. Kurultayı hakkında, mahkemenin verdiği ret kararı, Özgür Özel ve “Parti Konseyi” arkadaşlarının “Mutlak Butlan, siyasi bir davadır” tezini çökertti.

Özgür Bey, kararın ardından yaptığı açıklamada halen daha aynı plağı çalıyordu.

***

Hal böyleyken…

Eğer, “tutarlı olmak” gibi bir hassasiyetleri varsa; “ret kararının da siyasi bir karar olduğunu” söyleyebilmeleri lazım geliyor!

Yahut “hem butlan davası açılmasının hem de davadan ret kararının çıkmasının siyasi bir karar olmadığını” kabul etmeleri gerekiyor!

Oysa, her ikisine de yanaşmıyorlar…

-Denize nazır, 6+1 dubleks, fevkalade konforlu bir politika, vesselam!

***

Karar, aleyhlerine çıksaydı “Yargı siyasallaştı!” diyeceklerdi…

Lehlerine çıktığında ise “Yargı bağımsız!” oluverdi!

-İşbu çifte standardı, Türk karikatüristlere emanet ediyoruz.

BUNDAN SONRASI

Ankara’daki mahkemenin verdiği karar, istinafa götürülecek; evet, dava yeniden görülebilir ama oradan farklı bir sonuç çıkması beklenmiyor.

***

42. Asliye Hukuk Mahkemesi, “ret kararı” verirken iki hususu birbirinden ayırdı: Yani, kurultayla ilgili “mutlak butlan” ile ceza davalarını birbirinden ayrı tuttu.

4 Kasım 2025’te duruşması yapılacak ceza davasından söz ediyoruz.

***

Kuşkusuz, “Mutlak Butlan talebi reddedildi” diye, bahsi geçenler hakkındaki “rüşvet veya kurultaya fesat karıştırma” iddiaları silinmiyor.

İstanbul İl Kurultayı ve Büyük Kurultay’la ilgili rüşvet suçlamalarının muhatabı olan belli başlı isimler, işbu ceza davasında ceza alabilirler ve dokunulmazlıkları kaldırılabilir.

Şayet böyle olursa, o vakit bugünkünden farklı siyasi hesaplar elbette gündeme gelebilir.

***

Ne vakit sonuçlanacağı belli olmayan ceza davasında çıkacak karar ne olursa olsun; bu karar, 5 Kasım 2023’teki “Şaibeli Kurultay” istasyonuna dönülmesi anlamına gelmeyecek.