Adı bile geçince ekşi mayalı ekmeğin, Kızılcahamam bazlamasının, Pursaklar kadımalağının (madımaklı pide), Bala kömbesinin, Elmadağ tirit ekmeğinin, yufkaların, pişilerin kokusu salınıyor zihnimizin hafıza çekmecelerinden.
Ankara’nın 25 ilçesini dolaşırken çok anlatıldı köy fırınları ama kaybolup gitmemiş 3 örneği Karaşar’da bulmuştuk. Kazım Ali’nin (Bayraktar) fırını, biri Yanıkızının Fırını (Yanıkkızı Toprak), diğeri de Hatice’nin (Narin) Fırını. Kullanılmasa da yıkılmamışlardı hiç olmazsa. Hatta birinin ekmek teknesi bile duruyordu içinde. Ocak nasıl evin merkeziyse fırın da köyün merkeziydi. Çok yönlü, çok önemli işlevi vardı.