Kasım 2019’da yapılması gereken Genel Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin gündeme getirmesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Türkiye 24 Haziran 2018’de erken seçime gitti. Meydanlar, medya ekranları, sosyal medya duvarları, geceli gündüzlü herkesin gündeminde seçim vardı. Seçimle yattık, seçimle kalktık. Acısıyla tatlısıyla bir Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimini geride bıraktık.
Her girdiği seçimden zaferle çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu seçimden de 26 milyon oy alarak yüzde 52’lik bir oy oranıyla seçimin yine galibi oldu. Erdoğan için, “Sırtı yere gelmeyen bir pehlivan” desek yeridir. Çünkü; Erdoğan, Türkiye’nin siyasi tarihine öyle bir mühür vurdu ki bu mühür ne silinir ne de “uçar”!
Aziz Türk milleti Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinde yüzde 89’luk bir katılımla iradesini sandığa yansıttı. Bu yazıda derinlemesine bir seçim analizi, çıkan sonuçlar ne diyor? gibi uzun uzadıya analizler yapılmayacaktır. Türkiye’de bir kez daha görülen “milliyetçi dalganın” üzerinde durulacaktır. 24 Haziran seçimleri bir kez daha gösterdi ki, sağ seçmenin Türkiye’de ağırlığı çok fazla. Yeni sistemle de ortaya çıkan sonuçlar bunu doğrulamaktadır. Meclis’te her ne kadar çoklu bir yapı ortaya çıkmış olsa da yeni sistem; hem sağ partiler hem de sol partiler için artık ittifakları zorunlu kılıyor.